Doğum sonrası bebeklerde genel gelişim geriliği, ilerleyici kafa küçüklüğü, yapısal beyin anormallikleri ve otoinflamasyon ile karakterize bir hastalık olan Elbracht- Işıkay Sendromu hastalığını bulan Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Nöroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedat Işıkay, başarısından dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan adına Cumhurbaşkanlığı Baş Danışmanı Yaşar Topçu tarafından tebrik edilerek, çeşitli hediyelerle taltif edildi.
Işıkay’a MHP Genel Başkan Yardımcısı Edip Semih Yalçın da Genel Başkan Bahçeli adına tebrik ve başarı dileklerini iletti.
Gaziantep Valisi Davut Gülün de aralarında bulunduğu çok sayıda üst bürokratın yanı sıra, her görüşten siyasiler de Işıkay’ı başarısından dolayı kutladı.
TERFİ BEKLERKEN MOBİNG
Ancak, tüm bu güzel gelişmelerin yaşandığı bir dönemde Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Özaydın ile Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Balat tarafından başarılı akademisyene, önceki yönetim tarafından kadroya alındığı gerekçesiyle mobbing uygulanmaya başlandığı öne sürüldü.
Bir jüri görevi nedeniyle Erzurum’da bulunduğu sırada Cumhurbaşkanlığı Köşkü’ne davet edilen ve Ankara’ya giden Işıkay’a izinsiz olarak Cumhurbaşkanlığı Köşkü’ne gittiği gerekçesiyle soruşturma açıldı.
Bunun hemen ardından da Akademik Kurul Toplantısı’nda kadro talebinde bulunduğu için
Rektör Prof. Dr. Arif Özaydın tarafından “Sen provakatör müsün?” diye azarlanıp inceleme başlatıldığı iddia edildi.
YÖK VE CİMER’E BAŞVURDU
Bu gelişmeler üzerine Doç. Dr. Sedat Işıkay, YÖK Denetleme Kurulu ve CİMER’e başvuruda bulunarak, profesörlük kadrosu için istenilen tüm kriterleri tamamlamasına rağmen kadrosunun verilmediği, yönetim tarafından mobbinge uğradığını öne sürerek, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Arif Özaydın ile Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Balat’ı şikayet etti.
Doç. Dr. Işıkay’ın, şikayet dilekçelerinde şunları dile getirdiği öğrenildi:
*Rektör Prof. Dr. Arif Özaydın ve yönetimdeki hiçbir kimse beni tebrik etmedi. 14 Ekim 2021 tarihinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’nın Başdanışmanı Yalçın Topçu Bey tebrik amacıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne davet etti.
* Davet sırasında Erzurum’da görevliydim. Oradan direkt Ankara’ya gidip Köşke çıktım. Ankara dönüşü izinsiz köşke çıktığım gerekçesiyle hakkımda soruşturma başlatıldı.
CİHAZA ZİNCİR-KİLİT
*Kullandığım EMG cihazı aylarca zincir bağlanıp, kilitli olarak tutuldu, EMG cihazı eski binamızda 3. katta kendi odamın karşısında müsait bir odada kilitli olarak tutuluyordu.
* Odanın dışında koridorda yine güvenlik kamerası vardı. Güvenlik mazeret edilerek zincirlendi.
* Şu an yeni binamız olan Çocuk Hastanesinde EMG odası olarak tahsis edilen odada kilitsiz olarak tutuluyor.
* Yeni hastanemizde henüz güvenlik önlemleri yetersiz ve otomatik kapılardan herkes kolaylıkla geçebiliyorken neden kilitlenmiyor? Çünkü şikayetçi oldum. Hastanemizde EMG cihazından nice pahalı cihazlar var ama zincir vurulmuyordu.
* Bu müdahale benim kullandığım cihaza yapılıp psikolojik olarak beni ileri derecede rahatsız etmek amaçlandı.
‘MAKAMDA HAKARET ETTİLER’
*Dört kez Bilimsel Araştırma Projesi’ne (BAP) başvurmama rağmen kabul edilmedi. Beşinci başvurumda projem kabul edildi.
* Bir proje kabul ettirmem aylar sürdü. Rektör Prof. Dr. Arif Özaydın ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Balat beni rektörlük makamında çapraz sorguya alıp hakaretlerde bulundu.
*Akademik Kurul Toplantısı’nda, Rektör Bey herkesin kadrosunu zamanında vereceğini ve kimse ile uğraşmayacağını, soruşturma açmayacağını beyan edince söz istedim.
* Bana, ‘Buyurun’ dedi. ‘Hocam herkesin kadrosunu veriyorsunuz benim kadromu niye vermiyorsunuz?’ diye sordum. Bana ‘Yarın gel kadronu vereyim’ dedi.
* Randevu alamadığımı söyleyince de, ‘Sen kimsin? Provakatör müsün?’ gibi aşağılayıcı ve onur kırıcı ifadelerde bulundu. Ben de toplantıyı terk ettim.
* Arkamdan ‘Benden sosyal medyadan kadro istiyor. Bir hastalık bulmuşta ne olmuş?’ diye konuşmuş. Sonra bana bu görüşmedeki olay nedeniyle soruşturma açıldı.
TARAFLAR NE DİYOR?
İddialarla ilgili olarak SÖZCÜ’nün sorularına Doç. Dr. Sedat Işıkay, “Konuyla ilgili olarak YÖK ve CİMER nezdinde gerekli başvuruları yaptım. Orada zaten her şey yazılı. Basın aracılığıyla açıklama yapmam doğru olmaz” diyerek yorum yapmaktan kaçındı. Üniversite yönetimi ise CİMER’e gönderdikleri cevabi yazıda iddiaları reddetti.