Şimdilerde Kanal D’de yayınlanan ”Yargı” dizisinde Ceylin karakteriyle izleyici karşısına çıkan oyuncu Pınar Deniz, başarılı oyunculuğuyla adından söz ettiriyor. Güzelliğiyle de büyüleyen Pınar Deniz’in fazla kilolarından kurtulmak için bir dönem su diyeti uyguladığı biliniyor. Deniz, şimdilerde ise formunu korumak için beslenmesine dikkat ediyor ve düzenli spor yapıyor. Son dönemde özellikle ünlü isimlerle gündeme gelen su diyeti hem sağlığını korumak hem de hızlı kilo vermek isteyenlerin tercih ettiği bir diyet olarak öne çıkıyor. Gün içerisinde sağlıklı bir insanın günlük 2,5-3 litre civarında sıvı tüketmesi gerektiği biliniyor. Sağlıklı bir yaşamın en büyük sırrı olan suyu, doğru şekilde tükettiğinizde kilo vermek mümkün. Kısıtlı bir süre uygulanabilen su diyetinde de sadece su ve sıvı gıdalar tüketiliyor. Peki su diyeti nedir, nasıl yapılır? Su diyeti kaç kilo verdirir? İşte su diyeti ile ilgili merak edilenler… Vücudu detoks etkisi altına alıp kilo verme hızını artıran su diyeti, günde en az 2-2.5 litre su ya da sıvı tüketimi yaparak uygulanmaktadır. Su diyeti yaparken tokluk hissini koruyabilmek için su tüketmenin yanı sıra vücudun ihtiyaç duyduğu besin ögelerinin alınabilmesi için diğer sıvıların tüketilmesi de oldukça önem arz ediyor. Birçok uzman, su diyetini sadece su tüketerek gerçekleştirmenin vücut üzerinde çok büyük olumsuz etkileri olabileceğini belirterek bol su tüketiminin yanı sıra besin değeri yüksek gıdaların, vitamin ve mineral bakımından zengin sıvıların da diyet listesine eklenmesini öneriyor. Kısa süreli uygulanan su diyetlerinde, sabah güne başlamadan önce bir bardak ılık ve limonlı su içmenin güne enerjik başlamayı kolaylaştırdığı ve metabolizmayı çalıştırdığı belirtiliyor. Limon, içerisindeki yoğun C vitamini sayesinde hem metabolizmayı hızlandırıyor hem de kalp ve damar hastalıklarını önlüyor. 7 gün süren su orucu, insanların aklına ‘Su diyeti 1 haftada kaç kilo verdirir?’ sorusunu getiriyor. Su diyeti, doğru bir şekilde yapıldığı ve egzersiz ile desteklendiği takdirde 1 haftalık sürede 7 kilo vermeye yardımcı oluyor. Su içerek zayıflamak, birçok insan için imkansız gibi görünse de hem sağlıklı olduğu hem de hızlı kilo vermeye yardımcı olduğu için su diyeti günümüzde kilo vermek isteyen birçok kişi tarafından tercih ediliyor. 
Su orucu diyeti, uygulanması kolay gibi görünen ancak bazı insanları oldukça zorlayabilen bir diyettir. Bu süreçte diyetin doğru uygulanması önemlidir ve dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. Tarçınlı su diyeti ya da limonlu su diyeti olarak da uygulanabilen su orucunda dikkat edilmesi gereken etmenler şunlar olarak karşımıza çıkmaktadır: İlk gün: Orucun ilk günü vücudu alıştırabilmek için pişmemiş, ham sebze ve meyveler tüketilir. İlk günün akşamı ise bağırsaklarda biriken toksinleri atabilmek ve bağırsakları temizleyebilmek için 1 litre ılık suya 1 tatlı kaşığı ingiliz karbonatı atılır, bir süre beklenir ve sonrasında bu karışım tüketilir. İkinci gün: Diyetin ikinci gününde 1 litre ılık suya 2 adet limon sıkılır ve 2-3 kaşık da doğal bal eklenir. Bu karışım, güne başlamadan önce tüketilmelidir. Sonrasında gün içerisinde her saat başı bir bardak su içmeye devam edilir. Üçüncü gün: Artık vücut diyete tamamen ayak uydurmaya başlamıştır. Bugünden itibaren her sabah güne başlamadan önce ikinci günde hazırladığınız karışımın aynısından tüketiyorsunuz. Yine her saat 1 bardak su içerek günü geçiriyorsunuz. Dördüncü gün: Üçüncü günden farklı olarak dördüncü günde aynı birinci günde olduğu gibi İngiliz karbonatı ve ılık su karışımı tüketilerek bağırsaklar temizlenmelidir. Oruç süresinin devamında herhangi bir sağlık problemi ortaya çıkarsa hemen bir uzmana başvurulmalıdır. 
Diyabet (şeker hastalığı), hipotroidi, böbrek ve karaciğer yetmezliği, gut gibi sağlık problemi olan kişiler ve gebeler su diyeti gibi oldukça düşük kalorili diyetleri kesinlikle yapmamalıdır. 18-20 yaşından küçük olan kişilerin büyüme gelişmelerinin ağırlıklı bir şekilde olması için de bu tarz diyetlerden uzak durması gerekmektedir. Düşük kalorili ve çok düşük kalorili diyetler uzun süreli yapıldığında kişilerde besin ögesi yetersizlikleri başta olmak üzere birçok sağlık problemine yol açabilmektedir. Bu nedenle bu tarz diyetler yerine akdeniz tipi beslenme modeli ile kişiye özel hazırlanmış sağlıklı yani yeterli ve dengeli bir beslenme programı dahilinde kilo vermek her zaman en sağlıklı ve kalıcı bir yöntemdir. Kısa sürede hızlı bir şekilde verilen kiloların aynı şekilde hızlı bir şekilde geri alma ihtimalinin yüksek olduğu unutulmamalıdır.
Su orucu diyeti, uygulanması kolay gibi görünen ancak bazı insanları oldukça zorlayabilen bir diyettir. Bu süreçte diyetin doğru uygulanması önemlidir ve dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. Tarçınlı su diyeti ya da limonlu su diyeti olarak da uygulanabilen su orucunda dikkat edilmesi gereken etmenler şunlar olarak karşımıza çıkmaktadır: İlk gün: Orucun ilk günü vücudu alıştırabilmek için pişmemiş, ham sebze ve meyveler tüketilir. İlk günün akşamı ise bağırsaklarda biriken toksinleri atabilmek ve bağırsakları temizleyebilmek için 1 litre ılık suya 1 tatlı kaşığı ingiliz karbonatı atılır, bir süre beklenir ve sonrasında bu karışım tüketilir. İkinci gün: Diyetin ikinci gününde 1 litre ılık suya 2 adet limon sıkılır ve 2-3 kaşık da doğal bal eklenir. Bu karışım, güne başlamadan önce tüketilmelidir. Sonrasında gün içerisinde her saat başı bir bardak su içmeye devam edilir. Üçüncü gün: Artık vücut diyete tamamen ayak uydurmaya başlamıştır. Bugünden itibaren her sabah güne başlamadan önce ikinci günde hazırladığınız karışımın aynısından tüketiyorsunuz. Yine her saat 1 bardak su içerek günü geçiriyorsunuz. Dördüncü gün: Üçüncü günden farklı olarak dördüncü günde aynı birinci günde olduğu gibi İngiliz karbonatı ve ılık su karışımı tüketilerek bağırsaklar temizlenmelidir. Oruç süresinin devamında herhangi bir sağlık problemi ortaya çıkarsa hemen bir uzmana başvurulmalıdır. Diyabet (şeker hastalığı), hipotroidi, böbrek ve karaciğer yetmezliği, gut gibi sağlık problemi olan kişiler ve gebeler su diyeti gibi oldukça düşük kalorili diyetleri kesinlikle yapmamalıdır. 18-20 yaşından küçük olan kişilerin büyüme gelişmelerinin ağırlıklı bir şekilde olması için de bu tarz diyetlerden uzak durması gerekmektedir. Düşük kalorili ve çok düşük kalorili diyetler uzun süreli yapıldığında kişilerde besin ögesi yetersizlikleri başta olmak üzere birçok sağlık problemine yol açabilmektedir. Bu nedenle bu tarz diyetler yerine akdeniz tipi beslenme modeli ile kişiye özel hazırlanmış sağlıklı yani yeterli ve dengeli bir beslenme programı dahilinde kilo vermek her zaman en sağlıklı ve kalıcı bir yöntemdir. Kısa sürede hızlı bir şekilde verilen kiloların aynı şekilde hızlı bir şekilde geri alma ihtimalinin yüksek olduğu unutulmamalıdır.