İstanbul’da, Esenyurt Polis Karakolu’nda, 5 Haziran gecesi, özel güvenlik amiri Birol Yıldırım’ın şüpheli bir şekilde ölümü gerçekleşmişti.
DOSYA AĞIR CEZAYA GÖNDERİLMİŞTİ
Biri tutuklu toplamda 12 polis memuruna, ‘bilinçli taksirle ölüme neden olmak’ ve ‘basit yaralama’ suçlarından açılan davanın ilk duruşması Küçükçekmece Asliye Ceza Mahkemesinde yapılmıştı. İlk duruşmada mahkeme, eylemin ‘işkence’ ve ‘neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış işkence’ suçlarını oluşturabileceği gerekçesiyle dosyaya görevsizlik kararı vererek Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti.
BASIN DAVAYI İZLEYEMEDİ
Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu komiser yardımcısı sanık İsmail Alperen S. getirildi. Duruşmada tutuksuz diğer 11 polis memuru ile Birol Yıldırımın ailesi, avukatlarıyla birlikte duruşma salonunda hazır bulundu.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİLER
Basın mensupları, duruşma salonunda yer olmaması ve pandemi koşulları gerekçe gösterilerek duruşma salonuna alınmadı. Tutanağa yansıyan bilgilere göre duruşmada biri tutuklu toplam 12 polis memurunun savunması alındı. Sanıkların, suçlamaları kabul etmedikleri öğrenildi.
TUTUKLULUĞUN DEVAMI TALEP EDİLDİ
Duruşma savcısı, sanık İsmail Alperen S.’nin tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Savcı, müşteki avukatlarının, diğer sanıkların tutuklanması yönündeki taleplerinin ise reddedilmesini istedi.
TUTUKLLUĞUNUN DEVAMINA KARAR VERİLDİ
Ara kararını açıklayana mahkeme, sanık İsmail Alperen S.’nin, üzerine atılı suçun niteliği ve mevcut delil durumunu göz önünde bulundurarak tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme, dosya içinde bulunan kamera kayıtlarının incelenmesi için bilirkişiye gönderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
“TERÖRİST MUAMELESİ YAPILDI”
Duruşmadan sonra Yıldırım ailesinin avukatı Hüseyin Tuzcu davaya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;
*Duruşma esnasında bizi de üzen bazı gelişmeler oldu. Özellikle tutuklu sanığın, müvekkillerin, maktulün yakınlarına terörist muamelesi, terörist gibi bir ibare kullanması bizi derinden üzmüştür.
*Her şeyden önce özellikle şunu belirtmek isteriz ki, ne biz ne de maktulün yakınları, bu ülkeyi onlardan az sevmediği gibi, onlar ne kadar bu ülkeyi seviyorsa benim müvekkillerim de o kadar bu ülkeyi seviyor. Biz her şeyden önce bu ülkenin aşığıyız. Şu bilinçteyiz; Bu ülkeden başka ülkemiz yok.
*Biz bunu biliyoruz. Şunu da söylüyoruz; Polislerin hepsini töhmet altında bırakmıyoruz. Bütün polisler bu olaya karıştı demiyoruz. Ama bu olayla iltisaklı, bu olaya dahil olan, bu olayda bir şekilde yer almış, hukuka aykırı bir şekilde işlem yapmış polis arkadaşlarımız varsa da bunların da polis teşkilatından temizlenmesi ve hak ettiği cezayı almasını istiyoruz.
*Adaletin yerini bulacağını ve hak edenin de hak ettiği cezayı alacağına inancımız tamdır.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Özel bir güvenlik şirketinde yönetici olarak çalışan Birol Yıldırım, 5 Haziran gecesi mesai arkadaşı Barış Uysal’ın, oğlu Alihan Uysal ile birlikte bir kavgaya karıştığını ve gözaltına alındığını öğrenmiş, durumları hakkında bilgi almak için Esenyurt Polis Karakoluna gitmişti. Burada polislerle tartışan Yıldırım, ters kelepçeyle gözaltına alınarak, nezarethanede yer olmadığı gerekçesiyle güvenlik kameralarının olmadığı mutfağa alınmıştı. İlerleyen saatlerde Yıldırım’ın öldüğü haberi ailesine verilmişti.
AİLE, ‘DARP SONUCU’ ÖLDÜĞÜNÜ ÖNE SÜRMÜŞTÜ
Yıldırım’ın ailesi ile gözaltına alınan mesai arkadaşı, darp sonucu hayatını kaybettiğini öne sürmüştü. Konuyla ilgili Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmış ve olaya karıştıkları iddia edilen polis memurları hakkında iddianame düzenlenmişti.
12 POLİS MEMURU HAKKINDA DAVA AÇILMIŞ, KOMİSER YARDIMCISI TUTUKLANMIŞTI
İddianamede, biri komiser yardımcısı olmak üzere toplamda 12 memur şüpheli olarak yer almıştı. Komiser yardımcısı İsmail Alperen S., iddianame düzenlenmeden önce tutuklanmıştı.
Düzenlenen iddianamede, komiser yardımcısı ile birlikte toplamda 7 memur hakkında Yıldırım’a karşı, ‘bilinçli taksirle ölüme neden olma’ suçundan üç yıldan 9 yıla kadar hapis cezası talep edilmiş, Yıldırım’ın mesai arkadaşı Barış Uysal ile oğlu Alihan Uysal’a karşı, ‘basit yaralama’ suçundan da ayrı ayrı toplamda 1 yıl 4 aydan 4 yıla kadar hapisleri istenmişti.
İddianamede, diğer 5 polis memuru hakkında ise, ‘basit yaralama’ suçundan 1 yıl 4 aydan 4 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti.