Sosyal medyada birçok vatandaş, 14 Ocak tarihinin uzatılması yönünde paylaşımlarda bulunuyor.
Bazı ‘yasaklı ırk’ köpek sahipleri ise köpeğin yavru olması veya kronik rahatsızlığı bulunması nedeniyle kısırlaştırma işlemi yaptırmak istemediğini ifade ediyor.
İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, konuya ilişkin açıklamasında, “Sahibinden ayrılan ve küçük olan bu yavruların bilmediği bu ortamda yaşaması, sağlığı ve hayvan refahı açısından önemli olumsuzluklar yaşamalarına neden olacaktır. Öte yandan barınaklarda bu kadar köpeği alacak kapasite bulunmamaktadır. Barınağa götürülmeyenlerin bir kısmı ise sokağa bırakılacaktır. Tüm bunlar yapılan tüm çalışmaları aslında boşa çıkaracaktır. Aynı şekilde gebe ve hasta olanların da belediyelere teslim edilmesi istenmektedir. Bu durum önemli sorunlara yol açacaktır” ifadelerini kullandı.
“SÜRENİN 3 İLA 6 AY ARASINDA UZATILMASINDA YARAR VAR”
Yasaklı ırk ve sahiplerini rahatlatacak yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu söyleyen Arslan, “Söz konusu düzenleme kanunla yapıldığı için kanun değişikliği yapılması gerektiği söylenmektedir. Ancak son yayınlanan genelgeler ile kanunda olmayan ırklar, yasaklı ırk olarak tanımlanmış ve kısırlaştırılması istenmiştir. Yapılan çalışmaların amacına ulaşabilmesi için sürenin 3-6 ay uzatılmasında yarar vardır” diye konuştu.
“YASAKLI IRKLAR EN ERKEN 4 AYLIKKEN KISIRLAŞTIRILMALI”
Kısırlaştırma operasyonuna engel olabilecek bazı durumlar olduğunu belirten Prof. Dr. Murat Arslan, “Irka ve diğer fizyolojik özelliklerine göre değişmekle beraber kanunda tehlikeli tanımlanan ırklar için en erken 4 ay olarak alınabilir. Yaşlılık kaynaklı veya çeşitli nedenlerle hastanın kritik olduğu dolaşım sistemi, organ yetmezlikleri, anesteziye engel durumlar kısırlaştırmaya engel hallerdir. Tahliller ve diğer analizler sonrasında hastanın operasyonu kaldıramayacağı düşünüldüğünde asla operasyon yapılmamalıdır” açıklamasında bulundu.
KAYIT ALTINA ALINMAYAN KÖPEK SAYISI FAZLA
Yasaklı ırkların kayıt altına alınmasına ilişkin sürenin uzatılması dışında bir çözüm yolu olmadığını aktaran İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, “Şu ana kadar İstanbul’da 2000 civarında kısırlaştırma ve kayıt altına alma işlemi olduğunu düşünmekteyiz. Geride en az bu sayının 2-3 katı olduğunu tahmin etmekteyiz. Bunların üremeye devam etmesi yapılan kısırlaştırmaları boşa çıkaracaktır” dedi.
BU SORUN BELEDİYELERE BIRAKILAMAYACAK KADAR BÜYÜK
Kanun değişmediği takdirde yasaklı ırk köpeklerin hayatının geri kalanını barınaklarda geçireceğini ifade eden Arslan, “Maalesef bu köpekler alışık olmadığı bir ortamda başka köpeklerle mücadele halinde hayatlarını geçirecek. Dahası kanun değişmez ise bütün hayatını burada geçirecektir. Bu sorun sadece belediyelere bırakılmayacak kadar büyük bir sorun olmuştur. Çünkü sorun sadece yasaklı ırk hayvanlar değil. Sokaklarda milyonlarca sokak hayvanı bulunmaktadır. Bunların yakalanması, kısırlaştırılması, tedavi edilmesi, kimliklendirilerek sokağa bırakılması zaten oldukça büyük bir iş yükü getirmektedir. Merkezi veya ilgili bakanlıkların ciddi bir desteği olmaz ise sorunun kısa sürede çözülmesi imkanı bulunmamaktadır” açıklamasında bulundu.
SORUNUN KAYNAĞI TİCARİ ÜRETİM
Sorunun asıl kaynağının ticari üretim olduğunu söyleyen Prof. Dr. Murat Arslan, “Bir taraftan kısırlaştırırken diğer taraftan ticari üretim, kaçak üretim, internet başta olmak üzere satışlar devam ediyor. Öncelikle bunların önlenmesi gerekmektedir” dedi. (DHA)