Kocaeli’nin Gebze ilçesinde, 16 Mart 2021 tarihinde haciz işlemleri için evine gelen 27 yaşındaki avukat Ersin Arslan’ı silahla vurarak öldüren Yavuz Yazıcı, “kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
SANIĞIN EVİNE GÖREVİNİ YERİNE GETİRMEK İÇİN GİTTİ
Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesi, gerekçeli kararını açıkladı. Hazırlanan 17 sayfalık gerekçeli kararda, avukat Ersin Arslan’ın haciz işlemi için sanığın evine girmesinin ve evinde bir süre bulunmasının haksız bir davranış niteliği taşımadığı belirtildi.
ÖLDÜRME KASTI İLE HAREKET ETTİ
Gerekçeli kararda, sanığın maktulü korkutmak için silahı ile rastgele ateş ettiğini savunduğu, ancak sanığın avukat Ersin Arslan’ı korkutmasını gerektirecek bir durumun mevcut olmadığı kaydedildi. Kararda, evin salonunda ateşlenen tabancadan çıkan iki merminin de maktüle isabet etmesi dikkate alındığında, sanığın avukatı öldürme kastı ile hareket ettiğinin anlaşıldığı aktarıldı.
AVUKATLIK KANUNU’NA VURGU
Avukatlık Kanunu’na da vurgu yapılan kararda, görevi sırasında veya yaptığı görevden dolayı bir avukata karşı işlenen bir suçun kamu görevlisine karşı işlenen bir suç olduğu belirtildi. Gerekçeli kararda, sanığın kısa süren yargılamayı kabul etmediği ve adil bir yargılama yapılmadığını düşündüğünü beyan ettiği aktarılarak, “Maktulün annesi olan katılan Gülver Arslan’ın duruşma zaptında 3 satır, babası Bahri Arslan’ın 2 satır, ablası Ezgi Ünlütürk’ün ise 5 satır yer kaplayabilecek kadar beyanda bulunarak adalete güvendiklerini ifade ettikleri, sanığın ise kendisini savunma imkanı herhangi bir şekilde kısıtlanmayarak sayfalarca beyanının alındığı duruşma zabıtlarından anlaşılmaktadır” denildi. Gerekçeli kararda sanığın yargılamayı uzatma amacına yönelik davranışlarda bulunduğunun görüldüğü belirtildi.
ÇANTASI, KALEMİ VE GAZAP ÜZÜMLERİ…
Avukat Ersin Arslan’ın olay tarihinde bir haciz işlemi için sanık Yavuz Yazıcı’nın evine geldiği, bu sırada maktulün yanında çantası, kalemi ve Gazap Üzümleri isimli kitabının bulunduğu belirtildi. Evine hacze gelindiğini öğrenen sanığın ise tabancasıyla evine geldiği, avukat Arslan’a 2 el ateş ettiği ve maktulün hayatını kaybettiği anlatıldı.
‘KENDİ MENFAATİNE OLMAYAN BİR ADALETE İNANCI YOK’
Yargılama sırasında ülkenin çeşitli şehirlerinden gelen birçok avukatın da duruşmaya katıldığı ve eylemin toplumda infial uyandırdığı aktarılan gerekçeli kararda şu ifadelere yer verildi:
“Davaya konu olayda adli bir işlem olan haciz işlemi sırasında hakkın teslimi için yapılmak istenen haciz işlemini kendi maddi menfaatini gözeterek engellemek amacıyla, görevi gereği haciz mahallinde bulunan bir avukatı öldüren sanık, sonrasında yargılama aşamasında gerekli savunma imkanları kendisine verildiği halde henüz hüküm verilmeden yargılamanın adil olmadığına inandığını beyan etmekte ve yargılamanın uzamasından medet ummaktadır. Bu durum esasen sanığın hakkındaki haciz ve yargılamanın adil olmadığına dair inancını değil, ‘kendi menfaatine olmayan bir adalete’ bir inancının olmadığını göstermektedir.”