ANKARA – Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Lideri Devlet Bahçeli, iç ve dış siyasi gündeme ait yazılı açıklama yaptı.
Bahçeli, CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz gün, “Bizler iktidara gelinceye kadar otomobil alımını öteleyin” daveti yaparak, iktidara geldiklerinde ÖTV’yi kaldıracaklarını açıklamasına reaksiyon gösterdi.
Kılıçdaroğlu’nun kelamlarına karşılık veren Bahçeli, “Kılıçdaroğlu uzunluğundan büyük, aklının yetmediği, hayalinde bile yapamayacağı kelamlar vermekten katiyen uzak durmalı, ayrıyeten araba satışlarını tezvirat konusu haline getirerek Türkiye iktisadına suikast hevesinden pişmanlıkla dönmelidir” tabirlerine yer verdi.
‘TÜRKİYE SIKINTILI ALANLARA MÜDAHİL OLUYOR’
Türkiye’nin etkin, atılgan, çok boyutlu, ulusal ve manevi bedellerle külfetli alanlara müdahil olduğunu belirten Bahçeli,
“Söz dinleyen değil, kelamı dinlenen; kelamı geçen değil, kelamını geçiren, bunu da içtenlikle, caydırıcı vasfıyla, usta hareketlerle, sabır ve sebatla örülmüş adımlarla, devlet ve millet dayanışmasının eşsiz ahlakıyla başaran bir Türkiye gerçeği vardır ve tüm görkemiyle ortadadır. 29-30 Haziran 2022 tarihinde Madrid’de düzenlenen 32’inci NATO Tepesi, 19 Temmuz 2022 tarihinde Astana formatında gerçekleşen Tahran Doruğu, nihayetinde 22 Temmuz 2022 tarihinde İstanbul’da ‘Tahıl ve Yiyecek Hususlarının Ukrayna Limanlarından Emniyetli Sevki Teşebbüsü’nün imzalanarak bir muahedeye bağlanması ülkemiz lehine müstesna gelişmelerden yalnızca bir kısmıdır” açıklamasında bulundu.
‘ZAHO SALDIRISININ TERTİPÇİLERİ VE TETİKÇİLERİ KEYFİ KAÇAN TERÖR, SİLAH VE SAVAŞ BARONLARIDIR’
Ukrayna’daki tahıl krizine dair Türkiye’nin gayret sarf ettiğini söz ederek, “İnanıyorum ki, Rusya ile Ukrayna ortasında kalıcı tahlil ve barış ikliminin yeşermesi de çok uzun sürmeyecektir” diyen Bahçeli, şöyle konuştu:
“Tahran Zirvesi’nden bir gün sonra Irak’ın Dohuk vilayetinin Zaho ilçesinde bir dere kenarına yapılan hunhar terör hücumuyla, tahıl koridoru açılmasının sonraki günü Ukrayna’nın Odessa kentindeki tahıl silolarının vurulması vahim bir tertip olarak karşımıza çıkmıştır. Zaho’da temizlerin canına kast eden taarruz bir terör aksiyonudur. Tertipçileri ve tetikçileri; Türkiye’nin hem terörle gayretinden hem de bölgesel güç ve global aktör olarak sivrilmesinden keyfi kaçan terör, silah ve savaş baronlarıdır.”
‘MUSUL BAŞKONSOLOSLUĞU’NA SALDIRIYI KİM YAPTIYSA ZAHO’YA SALDIRAN DA BİREBİR MİHRAKLARDIR’
“Musul Başkonsolosluğumuza füzeli saldırıyı kim ya da kimler yapmışsa Zaho’ya saldıran da tıpkı mihraklardır” sözlerine yer veren Bahçeli, “İş birliği kanallarını açık tutarak, diyalog tabanından kaçmadan Zaho katliamının saklanmış faillerini Türkiye’yle eşgüdüm halinde ortaya çıkarmak mecburiyetindedir. Irak’ın içine gömüldüğü siyasi istikrarsızlık tablosu, dokuz ayı bulan hükümet krizi, yayılan sokak şovları, mezhep temelli cepheleşmeler, birden alev alan parlamento baskınları gerçeklerin tecellisine mani olamayacaktır” dedi.
‘CHP İDARESİ HDP’NİN MASKE TAKAN KRİPTO DAMARIDIR’
Bahçeli, açıklamasında “CHP-HDP bloğu emperyalizmin zehirli mahsulü, Kandil’in ve Pensilvanya’nın zelil havarilerinden öbür bir şey değildir” diyerek şöyle devam etti:
“CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu’nun terörist Demirtaş’ın ve Sorosçu Kavala’nın hür kalmasını en büyük isteği olarak açıklaması Zaho kumpasının Türkiye’deki tesir casuslarının kimler olduğunu netleştirmiştir. Bir teröristin hür kalmasını istemek vatana ihanet, şehitlerimize hakaret, gazilerimize küfürdür. Kılıçdaroğlu’nun HDP avukatlığına soyunması, terörist hayranlığıyla soluklanması üstlendiği siyasi sorumluluk dikkate alındığında ulusal güvenlik sıkıntısıdır. CHP idaresi HDP’nin maske takan kripto damarıdır. CHP’ye oy veren vatandaşlarımızın bu yalın ve yakıcı hakikati görmesi sahip oldukları vatan ve millet sevgisinin kaçınılmaz bir gereğidir. Bu ülkenin Ankara Büyükelçiliğinin şehitlerimizle ilgili taziye bildirisi paylaşması da hiçbir şeyi değiştirmeye, cürmü örtmeye yetmeyecektir. Dost ve müttefik zannettiğimiz ABD’nin sallanan ve sarsılan ülke fotoğrafına bakması, kanunsuz halde ve insanlık bedellerini hiçe sayarak mevzilendiği Suriye’nin doğusundan derhal ve ön koşulsuz çekilmesi her açıdan zorunluluktur.
Türkiye ABD’nin 51’inci eyaleti değildir. Türkiye sömürgeleşmiş bir ülke hiç değildir. Terörle bir ve bir arada olanlar da bizim nezdimizde teröristtir. Teröre sinyal ve Türkiye düşmanlarına hizmettir. Kılıçdaroğlu uzunluğundan büyük, aklının yetmediği, hayalinde bile yapamayacağı kelamlar vermekten katiyen uzak durmalı, ayrıyeten araba satışlarını tezvirat konusu haline getirerek Türkiye iktisadına suikast hevesinden pişmanlıkla dönmelidir.” (DUVAR)