Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, katıldığı televizyon programında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
“BU KADAR CEHALET CAHİLLERE BİLE YAKIŞMAZ”
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ekonomik gidişatla ilgili ‘ekonomik kurtuluş savaşı’ ifadelerini kullanmasını değerlendiren Davutoğlu, şöyle konuştu:
* Birileri Türkiye’ye savaş açmışsa bunu açıklamakla sorumlusun ki; dostumuzu, düşmanımızı bilelim. Kim size operasyon çekecek? Operasyona gerek yok ki…
* Telefonu açıyorlar, ‘Brunson’ı bırak’ bırakıyorsun, ‘Deniz Yücel’i bırak’, bırakıyorsun. Dolar, dış mihrak parası değil mi? Elinde dolar biriktiren bir güruh, zenginleştikçe zenginleşiyor. Milli olan ne? Türk Lirası.
* Cebinde Türk Lirası olan da fakirleştikçe fakirleşiyor. Allah aşkına neyin kurtuluş savaşını veriyorsunuz? Kur sabitlemeye kadar gider bu mantık. Bu kadar cehalet cahillere bile yakışmaz. Şu kadar hatayı üst üste yapabilmek için cahil ötesi bir şey olmak lazım.
“BEŞTEPE’DEKİ DANIŞMANLARIN BİR KISMI SOROS’ÇU, BİR KISMI MAO’CU”
Daha önceden de dile getirdiği ‘Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki Soros’çu danışmanlar’ iddasıyla ilgili Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:
* Beştepe’deki danışmanların kafa yapısını biliyorum. Bunların bir kısmı Mao’cu. Bir kısmı Soros’çu. Dedikleri şey şu; Türkiye’deki emeği ucuzlatalım Çin gibi.
* Bunlar Çin’i de bilmezler. Çin’in bunu nasıl yaptığını da bilmezler. Çin ekonomisini çalışsalar bu hataya düşmezler. Şimdi de Türk Lirası’nın değer kaybını millilik olarak görüyorlar.
* Neymiş? Emek ucuzlayacağı için, tedarik zincirinde de Çin avantajını kaybetti pandemide diye düşünüyorlar. Türkiye üretim üssü olacak ucuz emek gücüyle. Bunlar solcu falan değil, sömürgeci!
* Cahillik sizi aşağı doğru çeker ve siz kendi cehaletinizi örtmek için kendinizden daha cahil insanlarla çalışmak istersiniz. Kaliteye tahammül edemezsiniz.
“YANIMDA LÜTFİ ELVAN VARDI”
AKP’den ayrılış süreciyle ilgili konuşan Davutoğlu, “Beni tanıyan arkadaşlarımın hepsi benim istifamla birlikte ‘Biz de ayrılalım’ dedi” ifadelerini kullandı. Davutoğlu, “Lütfi Elvan da istifa edelim dedi mi?” sorusuna “Tabi” yanıtını vererek şöyle devam etti:
* Başbakanlıktan ayrılma kararını açıkladıktan hemen sonra Konya’ya gittim, yanımda Lütfi bey vardı. Devlet ahlakına güvenirim ama dirayet ayrı bir şey.
* Lütfi bey vicdanına sorsa, bana karşı yapılan operasyonun yol açtığı bu maliyeti en iyi bilenlerden biridir. Berat Albayrak’ın bu ülkenin başına nasıl çoraplar ördüğünü en yakın bilenlerden biridir.
“BENİM TANIDIĞIM LÜTFİ ELVAN İSTİFA EDERDİ”
Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
* Şu tablo Lütfi beye yakıştı mı? Bir bakanı beğenmiyorsanız, çağırır görevden alırsınız. Kamuoyu ve Lütfi bey de gayet iyi biliyor ki, Lütfi bey faiz indirimine, kuru zıplatacak bir indirime karşı. O yüzden alkışlamadı (Erdoğan’ı).
* Cumhurbaşkanı ona, ‘Bazı arkadaşlar faizi savunuyorlar, bunlarla yürüyemeyiz’ yani ‘Seninle yol yürüyemem artık’ dedi. Benim tanıdığım Lütfi beyin o toplantıdan sonra istifasını sunması lazımdı. Cumhurbaşkanının da orada kamuoyunun önünde faizci ilan etmek yerine görevden alması gerekiyordu.
* Ama en büyük faizci sayın Erdoğan’dır. Faiz yasağı diye diye, milletin dini inançlarına bile saygıyı sarsacak şekilde bu işi faiz yasağına bağlayıp, sonra da dünyanın en yüksek faizine Türkiye’yi mahkum etmek dini inançlara yapılabilecek en büyük zarardır.