Kendine özgü ekşi tatlarının ve canlı ruh halini artıran sarı renk tonlarının ötesinde, limonlar karmaşık bir beslenme formülüne sahiptir. Limonlar, sağlığı harika seviyelerde destekleyen antioksidanlar, vitaminler, mineraller ve liflerle doludurlar. Limonlar, kuşkusuz kışın tüketilmesi gereken en önemli narenciye meyvelerinden biridir, bağışıklık sistemini güçlendiren, her türlü hastalık ve mevsimsel enfeksiyonlarla savaşmamıza yardımcı olan muazzam tıbbi güce sahip bir besindir. Hepsinden iyisi, limonlar sadece bir çeşni veya garnitür olarak değil, birçok lezzetli şekilde kullanılabilir. 
Limonlar bir tür narenciyedir (portakal, greyfurt, misket limonu ve mandalina ile aynı aileyi paylaşırlar). Akdeniz gibi daha sıcak iklimlerde yetişen ve kış aylarında zirve yapan bir meyvedir. Çeşitli boy, şekil ve renklerde yetişen bir meyvedir, ancak en yaygın çeşitleri parlak sarı kabuklu ve etlidir. Limonun özü ve suyu yenilebilir. Aynısı kabuk için de geçerlidir, ancak genellikle aroma vermesi için tariflerde küçük miktarlarda kullanılır. Limonun en büyük faydalarından biri, onlara tüm iyileştirici ve tıbbi özelliklerini veren besleyici gücüdür. Kemikleri güçlendiren kalsiyum, ruh halini iyileştiren magnezyum ve kaslara yardımcı olan potasyum içeren temel besinlerle yüklüdürler. Limon ve kabuğu, limonların süper güçlerinin çoğundan sorumlu olan iki süperstar antioksidan olan flavonoidler ve C vitamini içerir. Bu antioksidan maddeler, bağışıklık sisteminin işleyişindeki kilit rolleriyle öne çıkar ve bizi her türlü hastalıktan (kronik olanlar dahil) korumak için gereklidirler. Özellikle limon posası, sağlıklı bir sindirim ve bağışıklık sistemi, karbonhidrat emilimi ve kan kolesterol kontrolü için gerekli olan çözünür lif ile doludur. 
Çiğ limonun kabuğu olmadan (84 gram eşdeğeri) ebsin değeri şu şekildedir: – 24 kalori – 1 gram protein – 1 gram yağ – 8 gram karbonhidrat – 2 gram lif – 2 gram şeker 
Limonun 5 büyük tıbbi faydası şunlardır: Bağışıklık Fonksiyonunu Desteklerler Turunçgiller söz konusu olduğunda, portakallar genellikle etkileyici C vitamini içeriğiyle dikkatleri üzerine çekerler. Ancak 100 gramlık çiğ, soyulmuş limon 53 miligram C vitamini içeriği ile çok daha fazla ilgiyi hak ediyor. Şimdiye kadar hepimiz, C vitamininin sağlıklı bağışıklık fonksiyonu için gerekli olduğunu biliyoruz. C vitamini, antikor üreten beyaz kan hücrelerinin oluşturulmasına yardımcı olur. Antikorlar, kandaki zararlı mikropları (örneğin virüsler ve bakteriler) tanıyan ve onları yok eden proteinlerdir. Bu da bağışıklık sistemini güçlü tutmaya ve yabancı patojenlerle savaşma yeteneğinin artmasına yardımcı olur. Hastalıklardan Korurlar Limon posası, suyu ve kabuğu iki güçlü antioksidan olan C vitamini ve flavonoidlerle doludur. Antioksidanlar, hücreleri serbest radikallerin neden olduğu hasarlardan koruyan maddelerdir, çünkü serbest radikaller kararsız moleküllerdir ve aşırı miktarda oksidatif stresi tetikleyebilir, böylece kalp hastalığı ve kanser gibi kronik hastalık riskini artırabilirler. Bu nedenle, yüksek C vitamini ve flavonoid içeriği sayesinde günlük limon tüketimi, soğuk algınlığı ve mevsimsel grip gibi hastalıkların yanı sıra diyabet, obezite, hipertansiyon, kardiyovasküler sorunlar gibi diğer kronik rahatsızlıkları da uzak tutmak için ideal bir tamamlayıcıdır. Sindirim Sağlığını Destekler Limon özünde bulunan çözünür lif, bağırsaktaki iyi bakterileri besler. Uygun çözünür lif beslenmesi ile bu bakteriler midedeki iltihabı azaltabilir ve sindirime yardımcı olabilir. Çözünür lif suda da çözülebilir, bu da dışkı hacmini arttırdığı ve bağırsak hareketlerini desteklediği anlamına gelir, bu nedenle kabızlıkla savaşmak ve vücudu doğal olarak arındırmak için idealdir. Öte yandan, iyi bağırsak sağlığı destekleyen limonlar, güçlü bir bağırsak florası sağlayarak bağışıklık sağlığı güçlendirebilir ve herhangi bir şeyden hastalanma riskinizi düşürür. Kalbi Korur Limon posasının çözünür lif faydaları sadece sindirim ve bağırsak sistemleri ile sınırlı değildir. Kan dolaşımına emilen kolesterol miktarını azaltarak kandaki sağlıklı kolesterol seviyelerini de destekleyen bir besindir. Bu özellikle kalp sağlığı için faydalıdır. Yüksek kolesterol, kalp hastalığı için ana risk faktörlerinden biridir. Ek olarak, limonun tamamı (su, posa ve kabuk) ayrıca magnezyum ve kalsiyum emilimini destekleyen bir bileşik olan sitrik asit içerir. Her iki mineral de tansiyonu kontrol etmek için gereklidir. Tansiyonunuz ne kadar stabil ve sağlıklı seviyelerde olursa, kalp rahatsızlığı geliştirme riskiniz o kadar düşük olur. Limondaki C vitamini ayrıca kalbinizin sağlıklı kalmasına yardımcı olabilir. Araştırmalara göre, hücrelerde kan damarları üzerinde rahatlatıcı bir etkiye sahip bir bileşik olan nitrik asidin parçalanmasını durdurarak yüksek tansiyonu düşürebilir, böylece kan akışını iyileştirir. Kan Şekerini Düzenler ve Diyabet Riskini Azaltır Limon, şeker hastaları için çok önemli bir kavram olan düşük glisemik indeksli bir meyvedir. Glisemik indeks, bir besinin kan şekerini nasıl etkilediğini bilmek için oluşturulmuş bir göstergedir. 100’ü saf glikoz olmak üzere 0’dan 100’e kadar bir ölçümdür. Bu nedenle, bir gıdanın glisemik indeks değeri ne kadar yüksek olursa, kan şekerini o kadar hızlı yükseltir. Limon suyu özellikle diyabetik diyet için iyidir. Yüksek glisemik indeksli bir gıda ile tüketildiğinde nişastanın şekere dönüşümünü yavaşlatabilir ve böylece gıdanın glisemik indeksini azaltabilir. Limon tüketiminin diyabet üzerinde olumlu bir etkisi olduğunun kanıtlandığı birkaç çalışma vardır. Küçük bir çalışma, 6 hafta boyunca 1.000 miligram C vitamini almanın, kan şekerini ve lipid seviyelerini düşürerek tip 2 diyabet komplikasyon riskini azaltmaya yardımcı olabileceğini göstermektedir. Hepsinden iyisi, limonlar günlük diyetinize olağanüstü ve çok yönlü bir katkıdır. Bunları herhangi bir yiyecek ve içeceğe başarıyla eklemek çok kolaydır. Vücudu nemlendiren ve güçlendiren (özellikle soğuk kış aylarında) meyve suları, çaylar ve sabah smoothie’lerine en iyi katkıdır. Ayrıca, lezzetli ev yapımı soslar hazırlamak için mükemmel bir temel oluştururlar, marinelerde, garnitür olarak ve sağlıklı fırın yemeklerinde harika bir şekilde kullanılabilirler.
Limonlar bir tür narenciyedir (portakal, greyfurt, misket limonu ve mandalina ile aynı aileyi paylaşırlar). Akdeniz gibi daha sıcak iklimlerde yetişen ve kış aylarında zirve yapan bir meyvedir. Çeşitli boy, şekil ve renklerde yetişen bir meyvedir, ancak en yaygın çeşitleri parlak sarı kabuklu ve etlidir. Limonun özü ve suyu yenilebilir. Aynısı kabuk için de geçerlidir, ancak genellikle aroma vermesi için tariflerde küçük miktarlarda kullanılır. Limonun en büyük faydalarından biri, onlara tüm iyileştirici ve tıbbi özelliklerini veren besleyici gücüdür. Kemikleri güçlendiren kalsiyum, ruh halini iyileştiren magnezyum ve kaslara yardımcı olan potasyum içeren temel besinlerle yüklüdürler. Limon ve kabuğu, limonların süper güçlerinin çoğundan sorumlu olan iki süperstar antioksidan olan flavonoidler ve C vitamini içerir. Bu antioksidan maddeler, bağışıklık sisteminin işleyişindeki kilit rolleriyle öne çıkar ve bizi her türlü hastalıktan (kronik olanlar dahil) korumak için gereklidirler. Özellikle limon posası, sağlıklı bir sindirim ve bağışıklık sistemi, karbonhidrat emilimi ve kan kolesterol kontrolü için gerekli olan çözünür lif ile doludur. Çiğ limonun kabuğu olmadan (84 gram eşdeğeri) ebsin değeri şu şekildedir: – 24 kalori – 1 gram protein – 1 gram yağ – 8 gram karbonhidrat – 2 gram lif – 2 gram şeker Limonun 5 büyük tıbbi faydası şunlardır: Bağışıklık Fonksiyonunu Desteklerler Turunçgiller söz konusu olduğunda, portakallar genellikle etkileyici C vitamini içeriğiyle dikkatleri üzerine çekerler. Ancak 100 gramlık çiğ, soyulmuş limon 53 miligram C vitamini içeriği ile çok daha fazla ilgiyi hak ediyor. Şimdiye kadar hepimiz, C vitamininin sağlıklı bağışıklık fonksiyonu için gerekli olduğunu biliyoruz. C vitamini, antikor üreten beyaz kan hücrelerinin oluşturulmasına yardımcı olur. Antikorlar, kandaki zararlı mikropları (örneğin virüsler ve bakteriler) tanıyan ve onları yok eden proteinlerdir. Bu da bağışıklık sistemini güçlü tutmaya ve yabancı patojenlerle savaşma yeteneğinin artmasına yardımcı olur. Hastalıklardan Korurlar Limon posası, suyu ve kabuğu iki güçlü antioksidan olan C vitamini ve flavonoidlerle doludur. Antioksidanlar, hücreleri serbest radikallerin neden olduğu hasarlardan koruyan maddelerdir, çünkü serbest radikaller kararsız moleküllerdir ve aşırı miktarda oksidatif stresi tetikleyebilir, böylece kalp hastalığı ve kanser gibi kronik hastalık riskini artırabilirler. Bu nedenle, yüksek C vitamini ve flavonoid içeriği sayesinde günlük limon tüketimi, soğuk algınlığı ve mevsimsel grip gibi hastalıkların yanı sıra diyabet, obezite, hipertansiyon, kardiyovasküler sorunlar gibi diğer kronik rahatsızlıkları da uzak tutmak için ideal bir tamamlayıcıdır. Sindirim Sağlığını Destekler Limon özünde bulunan çözünür lif, bağırsaktaki iyi bakterileri besler. Uygun çözünür lif beslenmesi ile bu bakteriler midedeki iltihabı azaltabilir ve sindirime yardımcı olabilir. Çözünür lif suda da çözülebilir, bu da dışkı hacmini arttırdığı ve bağırsak hareketlerini desteklediği anlamına gelir, bu nedenle kabızlıkla savaşmak ve vücudu doğal olarak arındırmak için idealdir. Öte yandan, iyi bağırsak sağlığı destekleyen limonlar, güçlü bir bağırsak florası sağlayarak bağışıklık sağlığı güçlendirebilir ve herhangi bir şeyden hastalanma riskinizi düşürür. Kalbi Korur Limon posasının çözünür lif faydaları sadece sindirim ve bağırsak sistemleri ile sınırlı değildir. Kan dolaşımına emilen kolesterol miktarını azaltarak kandaki sağlıklı kolesterol seviyelerini de destekleyen bir besindir. Bu özellikle kalp sağlığı için faydalıdır. Yüksek kolesterol, kalp hastalığı için ana risk faktörlerinden biridir. Ek olarak, limonun tamamı (su, posa ve kabuk) ayrıca magnezyum ve kalsiyum emilimini destekleyen bir bileşik olan sitrik asit içerir. Her iki mineral de tansiyonu kontrol etmek için gereklidir. Tansiyonunuz ne kadar stabil ve sağlıklı seviyelerde olursa, kalp rahatsızlığı geliştirme riskiniz o kadar düşük olur. Limondaki C vitamini ayrıca kalbinizin sağlıklı kalmasına yardımcı olabilir. Araştırmalara göre, hücrelerde kan damarları üzerinde rahatlatıcı bir etkiye sahip bir bileşik olan nitrik asidin parçalanmasını durdurarak yüksek tansiyonu düşürebilir, böylece kan akışını iyileştirir. Kan Şekerini Düzenler ve Diyabet Riskini Azaltır Limon, şeker hastaları için çok önemli bir kavram olan düşük glisemik indeksli bir meyvedir. Glisemik indeks, bir besinin kan şekerini nasıl etkilediğini bilmek için oluşturulmuş bir göstergedir. 100’ü saf glikoz olmak üzere 0’dan 100’e kadar bir ölçümdür. Bu nedenle, bir gıdanın glisemik indeks değeri ne kadar yüksek olursa, kan şekerini o kadar hızlı yükseltir. Limon suyu özellikle diyabetik diyet için iyidir. Yüksek glisemik indeksli bir gıda ile tüketildiğinde nişastanın şekere dönüşümünü yavaşlatabilir ve böylece gıdanın glisemik indeksini azaltabilir. Limon tüketiminin diyabet üzerinde olumlu bir etkisi olduğunun kanıtlandığı birkaç çalışma vardır. Küçük bir çalışma, 6 hafta boyunca 1.000 miligram C vitamini almanın, kan şekerini ve lipid seviyelerini düşürerek tip 2 diyabet komplikasyon riskini azaltmaya yardımcı olabileceğini göstermektedir. Hepsinden iyisi, limonlar günlük diyetinize olağanüstü ve çok yönlü bir katkıdır. Bunları herhangi bir yiyecek ve içeceğe başarıyla eklemek çok kolaydır. Vücudu nemlendiren ve güçlendiren (özellikle soğuk kış aylarında) meyve suları, çaylar ve sabah smoothie’lerine en iyi katkıdır. Ayrıca, lezzetli ev yapımı soslar hazırlamak için mükemmel bir temel oluştururlar, marinelerde, garnitür olarak ve sağlıklı fırın yemeklerinde harika bir şekilde kullanılabilirler.