Kaza, 16 Kasım günü saat 02.00 sıralarında, Fethiye-Antalya kara yolu kenarındaki tali yolda meydana geldi. İddiaya göre, yol kenarında yürüyen Sahra Gizem Aksu’ya araç çarptı. Çevredekilerin ihbarı üzerine kaza yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.
Aksu, sağlık ekibinin müdahalelerine rağmen hayatını kaybetti. Kaza yerinde yapılan incelemede, Aksu’nun, otomobilin altında 80 metre sürüklendiği belirlendi. Bölgedeki güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyen ekipler, Aksu’ya otomobille çarpan kişinin, birlikte yaşadığı Özcan Oğuz olduğunu tespit etti.
Oğuz ve beraberindeki Ferhat T., gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Özcan Oğuz, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı, Ferhat T. de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
‘KARARTI GÖRDÜM, ÇÖP SANDIM’
Özcan Oğuz, polisteki ifadesinde, saat 02.00 sıralarında yataktan kalktığında, Sahra Gizem Aksu’nun odada olmadığını belirterek,
“Alt kata indim, Sahra yoktu. Evden dışarı çıkmak üzereyken, telefonumu kontrol ettim ve Sahra’nın 1 cevapsız aramasını gördüm. Cevapsız aramayı görür, görmez aramaya başladım. Bu esnada evden çıkmak üzereydim. Evin yanında park halindeki araca tek başıma bindim. Sahra’yı telefonla aramaya devam ettim. Evin araçla tek çıkışı olduğu için toprak yoldan asfalt yola L şekli çizerek döndüm.
Bir taraftan aracı kullanıyor bir taraftan da sağa, sola bakıp Sahra’yı arıyordum. Telefonu çalmasına rağmen açmıyordu. Asfalta çıktıktan, L şeklindeki bu kavşağı döndükten sonra Antalya istikametine doğru devam ederken, kavşaktan tam olarak mesafeyi bilmem ama 60-100 metre kadar sonra sol tarafımda karartı gördüm.
Bu karartının ne olduğuna o an anlam veremedim. Çöpe yakın olduğu için çöp olabileceğini düşündüm. Karartıyı geçtikten sonra Antalya istikametine tali yoldan devam ettim” dedi.
‘SAHRA YERDE YATIYORDU, GÖZLERİ AÇIKTI’
Oğuz, otomobiliyle yaklaşık 1 kilometre gittikten sonra başka yola girdiğini kaydederek,
“Hal kavşağından çevre yoluna çıkmadan bizim eve doğru giden sol taraftaki tali yola girdim. 1-1,5 kilometre kadar düz bir şekilde bu yoldan Antalya istikametine doğru evimizin de bulunduğu yoldan devam ettim.
O esnada yavaş gidiyordum, evimizin yakınında ilk seferde gördüğüm karartı gözüme iyice çarpınca aracı durdurdum. Camı açtım, iyice karartıya baktığımda yerdeki kişinin bir insan olduğunu fark ettim.
Biraz daha yaklaşınca Sahra Gizem Aksu olduğunu anlayıp, arabadan inip yanına gittim. Sahra yerde yatıyordu, gözleri açıktı, bağırsakları dışarıdaydı. Elimi Sahra’nın başının altına koydum” diye konuştu.
‘FERHAT GELİNCE YARDIM İSTEDİM’
Kaza yerindeyken yanına arkadaşı Ferhat T.’nin tesadüfen geldiğini söyleyen Oğuz,
“Ferhat’a ‘Yardım et, Sahra’yı arabaya koyalım’ dedim. Sahra’yı hastaneye götürmek için araca koymak istedim ancak Ferhat ya da yanında bulunan kadın ‘Ambulans çağıralım’ dedi.
Yanılmıyorsam 112’yi aradılar daha sonra ambulans ve polis ekipleri geldi. Polisler, Sahra’nın kimliğini istedi. Koşarak eve çıktım ve kimliği alarak polislere verdim daha sonra cenaze aracı geldi.
Cesedi araca koyup, hastaneye götürdüler. Ferhat ile birlikte aracımızla hastaneye gittik. Hastaneye giderken yanımızda Sahra’nın 14 yaşındaki oğlu da vardı.
Evimin önünden çıktığım ve evimin önünden aracımla geçtiğim saat 02.00 sıralarında herhangi bir nesne ya da kişiyi ezdiğimi ya da aracımın altına alıp sürüklediğimi hissetmedim” dedi.
‘TEHDİT MESAJI’ SORUSUNA ‘ŞAKA’ CEVABI
Telefon inceleme tutanağında Sahra Gizem Aksu’ya, 15 Kasım günü saat 16.36’da ‘Ben akşam hainliği göstereceğim sana’ mesajı attığını görülen Özcan Oğuz,
“Aramızda zaman zaman karı kocanın arasında olacak ölçüde tartışma olurdu. Mesajda şaka kabilinde bir mesajdır, tehdit içermez. Kendisini doğrudan ölümle tehdit etmedim ancak yine şaka kabilinde birbirimizi çok sevdiğimiz için 2-3 ay öncesi, ‘Birbirimiz öleceksek de birlikte ölelim’ şeklinde sevgi dolu, şaka kabilinde sözler söyledik. Kesinlikle planlayarak, tasarlayarak ya da herhangi bir nedenle Sahra’yı öldürmedim ve ölümüne sebep olmadım” diye konuştu. (DHA)