Daire, Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, Evren ve Şahinkaya hakkındaki 12 Nisan 2019’da kurduğu hükme ilişkin temyiz incelemesini tamamladı.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Evren ve Şahinkaya hakkındaki kamu davasının ölüm nedeniyle “ortadan kaldırılmasına” ilişkin karar ile malvarlıklarına el konulması ve TSK’den çıkarılarak rütbelerinin geri alınmasına yer olmadığına ilişkin yerel mahkeme kararını onadı.
Dairenin kararında, mahkemece ayrıntılı şekilde açıklanan gerekçede ve verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tebliğnamesindeki müsadere ve maddi menfaatlere ilişkin bozma isteyen düşüncesine de iştirak edilmediği belirtildi.
Kararda, “Sanıklar Ahmet Kenan Evren ve Ali Tahsin Şahinkaya hakkında açılan kamu davasının ölüm nedeniyle 765 sayılı TCK’nin 96. maddesi gereğince ayrı ayrı düşmesine ve sanıklar hakkında 1632 sayılı Kanunun 30 ve 31. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına ilişkin hükümlerin onanmasına oy birliğiyle karar verildi” ifadeleri yer aldı.
DAVANIN GEÇMİŞİ
12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra yürürlüğe giren, “Milli Güvenlik Konseyi üyelerinin yargılanamayacağı”na dair Anayasa’nın geçici 15’inci maddesinin, 12 Eylül 2010 referandumu ile kaldırılmasıyla, Evren ve Şahinkaya yargı önüne çıktı.
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 18 Haziran 2014’te Evren ve Şahinkaya’yı, 1979’da verdikleri muhtırayla “anayasa ve TBMM’yi ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs”, 1980’de de cebren “anayasayı tağyir, tebdil veya ilgaya ve bu kanun ile teşekkül eden TBMM’yi ıskat ve cebren men” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı, takdiri indirimle cezayı müebbet hapse çevirdi. Evren ve Şahinkaya hakkında, Askeri Ceza Kanunu’nun “askeri rütbelerin sökülmesi”ne ilişkin 30. maddesinin de uygulanmasına karar verildi.
Kararın temyiz edilmesi üzerine, dosya Yargıtayda iken Evren, 10 Mayıs 2015’te 98 yaşında, Şahinkaya da 9 Temmuz 2015’te 90 yaşında hayatını kaybetti.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, temyiz incelemesinde, sanıkların ölümleri nedeniyle davanın düşürülmesine karar verdi.
Dosyayı yeniden görüşen yerel mahkeme, karara uyarak düşme kararı verdi ancak bu karar Yargıtay tarafından bu kez usul yönünden bozuldu.
Dosyayı tekrar görüşen yerel mahkeme, davanın düşmesine, sanıkların “malvarlıklarına el konulması, TSK’den çıkarılması ve rütbelerinin geri alınmasına yer olmadığına” hükmetmişti.