Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında gündemi kıymetlendirdi. Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Cumhur İttifakı’nın adayı benim” şeklideki açıklamasına da değinen Karamollaoğlu, tartışmaları alevlendirecek bir tez ortaya attı.
“BİR KİŞİ İKİ DEVİRDEN FAZLA ADAY OLAMAZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Seçimler vaktinde yapılacak, ben de adayım” dediğini hatırlatan Karamollaoğlu, “Kusura bakmasın, seçimler tam vaktinde yapılırsa Sayın Cumhurbaşkanı aday olamaz. Anayasa Mahkemesi müdahale eder. Zira çok açık ve net, bir kişi iki periyottan fazla aday olamaz. Olabilir fakat bir koşulla, Meclis karar verirse ve seçimi öne alırsa” tabirlerini kullandı.
ADAYLARINI NE VAKİT AÇIKLAYACAKLAR?
6’lı masa olarak cumhurbaşkanı adaylarını neden açıklamadıklarına da değinen Karamollaoğlu, “Net olarak, hukuken seçim tarihi belirlendikten sonra, altılı masa yahut muhalefet olarak bizler bir ortaya gelip Cumhurbaşkanı adayını açıklarız. Lakin şimdi seçim tarihi katılaşmadan bu türlü bir adayın şimdiden açıklanması muhtaçlığını da duymuyoruz. Gereği de yok” değerlendirmelerinde bulundu.
“İNSANLAR KONUTLARINDAN ÇIKMAKTAN KORKAR OLDU”
Ekonomiye ait açıklamalarda bulunan Karamollaoğlu, şunları söyledi: “TÜİK’e nazaran bile, TÜİK’e nazaran bile diyorum resmi sayıları kullanırken ‘bile’ edatını kullanmak zorunda kalışımız dahi çektiğimiz kahırların ne kadar değerli olduğuna işaret ediyor. TÜİK sayıları manipüle edilmiş sayılar. Devlet gerçekleri görmüyor, görmemek için gayret sarf ediyor. Tüketici İnanç Endeksi yüzde 67 düzeyinde. 2014 yılında birinci kere kullanılmaya başlamıştı. Bugüne kadarki en düşük düzeyinde. Beşerler konutundan çıkmaktan bile korkar oldu. Minimum ücretlinin saatlik mesaisi 1,3 dolara kadar düştü. Bir minimum fiyatlı bir günlük emeği ile bir kilo eti sıkıntı alıyor. Bu nasıl bir mantık? Belirli bir bölümün bir eli yağda bir eli balda. Öbür kısmın karnının doyması mümkün değil. Lakin daima ‘6 ay sonra düzelecek’ vaadini tekrar ediyorlar. Milletin de buna karnı doydu. Ekonomik kıymetler iç açıcı değil. Sayın Cumhurbaşkanı da eskisi üzere vatandaşın karşısına çıkamıyor. Dar gelirliler hariç herkesin karşısına çıkabiliyor. Herkes düşünce içerisinde. Kiracı, konut sahibine karşı mahcup. Babalar, çocuklarına mahcup. Emekliler, torunlarına mahcup. Dünyadaki koşullar düzelirse bizim de koşullarımız düzelir üzere bir beklenti içindeler galiba. Bizim koşullarımız çok daha geride.”