Yeni koronavirüs varyantı dünya çapında hasara yol açmaya başladı. Omicron vakalarının sayısındaki ani artışın ardından, birkaç ülke koronavirüs yönergelerini güncelledi, sokağa çıkma kısıtlamaları getirdi ve önleyici tedbirler artırıldı. Tüm dünyanın daha önce ölümcül bir varyantla mücadele ettiği göz önüne alındığında, uzmanlar şimdi yüksek oranda bulaşıcı olduğu söylenen yeni koronavirüs varyantı konusunda endişeli. Delta ve Omicron, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından ‘endişe verici varyantlar’ olarak ilan edildi. Bununla birlikte, birinin diğerinden daha şiddetli ve tehlikeli olup olmadığı henüz belirlenemedi. 
Vakaların tırmandığı dönemlerde birçok kişi hayatını kaybetti, birçok kişi ise enfeksiyonun kötü etkilerini taşımaya devam ediyor. Son dalgayı yönlendirdiği söylenen Delta varyantı hala baskın bir tür ve birçok kişiye bulaşmaya devam ediyor. İlk olarak Hindistan’da ortaya çıkan Delta varyantı, şu anda birçok ülkede baskın konumda. Yeni koronavirüs varyantı Omicron ışığında uzmanlar, koronavirüs vakalarının sayısında yeni bir dalga olasılığını gösterebilecek ani bir artış görüyorlar. Son bulgulara göre, arasında gelecek yılın başlarında, Ocak ve Şubat 2022 sıralarında yeni bir koronavirüs dalgası beklenebilir. Ancak uzmanlar, etkilerin hafif olacağına inanıyor. 
Yeni varyantının ne kadar şiddetli olduğunu söylemek mümkün olmasa da uzmanlar, bunun oldukça bulaşıcı olabileceğini öne sürüyor. Bu kadar kısa bir sürede dünyadaki koronavirüs vakalarının sayısındaki ani artış göz önüne alındığında, varyantın çok bulaşıcı olduğuna inanılıyor. Genom diziliminin sonucu, Omicron varyantının Delta varyantına kıyasla daha ağır mutasyona uğradığı görülüyor. Delta’da spike proteininde bulunan 18 mutasyona kıyasla Omicron 30’dan fazla mutasyonla ön plana çıkıyor. Bu mutasyonların, aşı kaynaklı antikorlara karşı nasıl hareket ettiği ise şu an için tam olarak bilinmiyor. Belirtiler konusunda ise Omicron varyantını keşfeden ilk kişi olan Güney Afrika Tabipler Birliği Başkanı Dr. Angelique Coetzee tarafından açıklanan ilk raporlar, Omicron belirtilerinin ‘olağandışı’ ancak ‘hafif’ olduğunu gösteriyor. Dr. Coetzee’ye göre, Omicron ile enfekte olan kişiler boğaz ağrısı yerine yalnızca yorgunluk ve vücut ağrısı gibi hafif belirtiler bildiriyor. Hiçbir tıkalı burun görülmediği ve yeni varyanttan etkilenenlerin yüksek ateşten etkilenmediği biliniyor. Raporlara göre, çoğu zaman belirtiler kendi kendine iyileşebiliyor. Delta varyantında ise ateş, yorgunluk ve öksürük en yaygın belirtiler olarak ön plana çıkıyor. Delta varyantında hafif belirtiler ortaya çıkabilirken, aşırı derecede şiddetli belirtiler de görülebiliyor. Ancak şimdiye kadar ciddi bir Omicron vakasının kayıtlara geçmediği biliniyor. 
Koronavirüs aşıları, hastalığın şiddetini azaltmada başarılı olmuştur. Onaylanmış aşıları vurulan kişiler virüse karşı duyarlı olmaya devam ederken, sonuçların daha hafif olduğu ve son derece nadir hastaneye yatış ve ölüm vakalarının olduğu söyleniyor. Spike proteinindeki 30’dan fazla mutasyonla herhangi bir şey hakkında konuşmak için çok erken olmasına rağmen uzmanlar, Omicron’un hem aşılardan hem de doğal bir enfeksiyondan elde edilen bağışıklıktan kaçma yeteneğine sahip olduğunu öne sürüyorlar. Mevcut aşıların güncellenmiş bir halini geliştirdiğini iddia eden aşı şirketleri ön plana çıktı. Uzmanlar, gelecekteki eylem planının mevcut koronavirüs aşılarını değiştirmeyi içereceğine inanıyor.
Vakaların tırmandığı dönemlerde birçok kişi hayatını kaybetti, birçok kişi ise enfeksiyonun kötü etkilerini taşımaya devam ediyor. Son dalgayı yönlendirdiği söylenen Delta varyantı hala baskın bir tür ve birçok kişiye bulaşmaya devam ediyor. İlk olarak Hindistan’da ortaya çıkan Delta varyantı, şu anda birçok ülkede baskın konumda. Yeni koronavirüs varyantı Omicron ışığında uzmanlar, koronavirüs vakalarının sayısında yeni bir dalga olasılığını gösterebilecek ani bir artış görüyorlar. Son bulgulara göre, arasında gelecek yılın başlarında, Ocak ve Şubat 2022 sıralarında yeni bir koronavirüs dalgası beklenebilir. Ancak uzmanlar, etkilerin hafif olacağına inanıyor. Yeni varyantının ne kadar şiddetli olduğunu söylemek mümkün olmasa da uzmanlar, bunun oldukça bulaşıcı olabileceğini öne sürüyor. Bu kadar kısa bir sürede dünyadaki koronavirüs vakalarının sayısındaki ani artış göz önüne alındığında, varyantın çok bulaşıcı olduğuna inanılıyor. Genom diziliminin sonucu, Omicron varyantının Delta varyantına kıyasla daha ağır mutasyona uğradığı görülüyor. Delta’da spike proteininde bulunan 18 mutasyona kıyasla Omicron 30’dan fazla mutasyonla ön plana çıkıyor. Bu mutasyonların, aşı kaynaklı antikorlara karşı nasıl hareket ettiği ise şu an için tam olarak bilinmiyor. Belirtiler konusunda ise Omicron varyantını keşfeden ilk kişi olan Güney Afrika Tabipler Birliği Başkanı Dr. Angelique Coetzee tarafından açıklanan ilk raporlar, Omicron belirtilerinin ‘olağandışı’ ancak ‘hafif’ olduğunu gösteriyor. Dr. Coetzee’ye göre, Omicron ile enfekte olan kişiler boğaz ağrısı yerine yalnızca yorgunluk ve vücut ağrısı gibi hafif belirtiler bildiriyor. Hiçbir tıkalı burun görülmediği ve yeni varyanttan etkilenenlerin yüksek ateşten etkilenmediği biliniyor. Raporlara göre, çoğu zaman belirtiler kendi kendine iyileşebiliyor. Delta varyantında ise ateş, yorgunluk ve öksürük en yaygın belirtiler olarak ön plana çıkıyor. Delta varyantında hafif belirtiler ortaya çıkabilirken, aşırı derecede şiddetli belirtiler de görülebiliyor. Ancak şimdiye kadar ciddi bir Omicron vakasının kayıtlara geçmediği biliniyor. Koronavirüs aşıları, hastalığın şiddetini azaltmada başarılı olmuştur. Onaylanmış aşıları vurulan kişiler virüse karşı duyarlı olmaya devam ederken, sonuçların daha hafif olduğu ve son derece nadir hastaneye yatış ve ölüm vakalarının olduğu söyleniyor. Spike proteinindeki 30’dan fazla mutasyonla herhangi bir şey hakkında konuşmak için çok erken olmasına rağmen uzmanlar, Omicron’un hem aşılardan hem de doğal bir enfeksiyondan elde edilen bağışıklıktan kaçma yeteneğine sahip olduğunu öne sürüyorlar. Mevcut aşıların güncellenmiş bir halini geliştirdiğini iddia eden aşı şirketleri ön plana çıktı. Uzmanlar, gelecekteki eylem planının mevcut koronavirüs aşılarını değiştirmeyi içereceğine inanıyor.