Kılıçdaroğlu: Saray hükümeti artık kangrenli bacaktır

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski’yi aradığını belirtti.

“SEÇİM İSTİYORUZ”

Kılıçdaroğlu, mesajlarında şunları belirtti:

* TÜSİAD Başkanı’nı aradım. Ülke yangın yeri. Aklî melekelerini kaybetmiş bir şahsın ülkeyi intihara sürüklemesini mi seyredeceğiz? Herkes konuşmalı artık, herkes!

* Seçim istiyoruz. Erdoğan ve Bahçeli’nin tek yapması gereken, kendilerinin gitme olasılığını millete göstermeleridir.

* Bu Saray Hükümeti artık kangrenli bacaktır. Susma zamanı değil, vatanını seven herkes konuşmalı. Tüm vücut kangren olduktan sonra, konuşsanız da bir anlamı olmayacak.

* Utancı giden kimsenin kalbi ölürmüş. Bu Saray ve şürekasının utanması yoktur, kalbi yoktur. Bu zulmü bitireceğiz!

“KİM, DAHA NE KADAR İZLEYECEK?”

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Kayseri’ye ziyarete giderken telefon bağlantısıyla Halk TV’ye gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:

* Gerçekten çok sıkıntılı bir tablo var Türkiye’de. TÜSİAD Başkanı’nı aradım, herkesin konuşması gerekiyor, bu çağrıyı yaptım onlara. Aynı zamanda kaygılarını da dinlemek istedim. Gerçekten de ülke tam bir yangın yeri. Akli melekelerini kaybetmiş bir adamın ülkeyi intihara sürüklemesini kim, daha ne kadar izleyecek?

“HER VATANDAŞIN SORUMLULUĞU”

* Şu an seçim ilan etsinler, yarın ülke toparlanır. Bu kadar net, bu kadar kesin konuşuyorum. Bu akşam desinler bunu, yarın sabah toparlanırız. Erdoğan ve Bahçeli’nin tek yapması gereken, kendilerinin gitme olasılığını millete göstermeleridir. Bu hükümet çoklu organ yetmezliği ile karşı karşıya. Çoklu organ yetmezliği içindeki bu Saray hükümeti artık ülkemiz için de kangrenli bir bacaktır.

* Seçimle kesersek hayatta kalırız. Susma zamanı değil, herkes konuşmalı. Herkes düşüncesini söylemeli. Herkes bir şekliyle bu gidişin doğru olmadığını dillendirebilmeli. Her vatandaşın, her üreticinin, her alın teri dökenin böyle bir sorumluluğu var.

“VATANINI SEVEN SUSMAMALI”

* Tüm vücut kangren olduktan sonra konuşsanız ne olur, konuşmasanız ne olur? Çünkü bir anlamı kalmaz. Vatanını seven artık susamaz, susmamalı. Bu Saray ve şürekasının utanması yoktur, açıkça söyleyeyim, kalbi de yoktur. Bu milleti bu zulümden kurtarmaksa bizim boynumuzun borcudur. O seçim sandığı önümüze konana kadar da asla susmayacağız.

* Çünkü susarsak kendi yurttaşımızın hakkını savunacak kimseyi bulamayacağız. Hep birlikte bütün vatandaşlar çağrıyı yapmalıyız: Bir an önce Türkiye yangın yerinden kurtulacaksa seçim sandığını getirsinler milletin önüne.

“TÜRKİYE YANGIN YERİNE DÖNDÜ”

* (Asgari ücrete ilişkin) Olay asgari ücret olayını çoktan aştı artık. Türkiye bir yangın yerine dönmüş vaziyette. Asgari ücreti ne yaparlarsa yapsınlar… Asgari ücreti yaptılar, ne oldu? Doları frenleyemiyorlar, borsa durdu. Hayat durmuş, piyasa durmuş vaziyette, ticaret durmuş vaziyette.

* Türkiye bu yükü çekemez. Eğer bu yük biraz daha devam ederse, bu suskunluk biraz daha devam ederse ekonomi duracak, hayat duracak, Türkiye büyük kayıplarla karşı karşıya kalacak.

“İKTİDAR ÇOKLU ORGAN YETMEZLİĞİYLE KARŞI KARŞIYA OLDUĞUNU KABUL ETMELİ”

* Hep birlikte her zaman, ülkemizi seviyorsak, ülkemizin çıkarlarını savunuyorsak, ülkemizin üretmesini, istihdam yaratmasını istiyorsak; bu ülkenin sanayicisi, tüccarı, esnafı, çiftçisi, işsizi artık konuşmalı. Konuşmalı ama demokratik yollarla.

* Konuşmalı ve iktidar çoklu organ yetmezliğiyle karşı karşıya olduğunu kabul etmeli ve Türkiye’nin kurtuluşu için, demokrasinin kurtuluşu için milletin önüne sandığı getirmeli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir