Babacan’dan çarpıcı dolar açıklaması

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan katıldığı televizyon programında, İstanbul’da ‘siyasal ve askeri casusluk’ suçundan tutuklanan partisinin kurucu üyesi Metin Gürcan’la ilgili bir soruya şu yanıtı verdi:

* Metin Gürcan bey partimizin kurucu üyelerinden birisi. Uzmanlık alanı dış politika ve dış güvenlik. Metin Bey, partimiz kurulmadan önce de o işi yapıyordu. Televizyonlarda yorum, talep üzerine analiz yapma. Bizim bildiğimiz bütün bu çalışmalarını açık kaynaklardan derleyip şahsi analizi hale getirip, Metin Gürcan imzasıyla yayınlamak. Yaptığı iş buydu.

* Bildiğimiz kadarıyla Metin Bey’in herhangi devlet sırrında gizli bilgiye erişme, ulaşma imkanı yok. Çünkü devlette çalışmıyor. Devlette çalışıp da bu bilgiyi dışarıya taşısa casusluğun tanımı bu.

* Metin Bey’in çalışmaları açık kaynaklardan derlenen toplanan bilgiye dair çalışmalar. Kendisi bu meselelerde en sert çıkışı yapan isim. Belki de birilerinin rahatını, huzurunu kaçırıyordur.

“DOSYANIN TÜMÜNE BAKIP BÜYÜK RESMİ GÖRMEMİZ LAZIM”

“Dosyanın henüz içeriğini bilmiyoruz. Bahsettiğiniz bilgiler bugün anladığım kadarıyla emniyet ve savcılıktaki ifadelerden. Ben henüz detaylı okumadım. Hukukçu arkadaşlarımız konuyu yakından takip ediyor” diyen Babacan, şöyle devam etti:

* Soruşturma gizli olduğu için ortaya çıkan bilgiler resmin tümünü göstermiyordur. Avukatlarımız inceleyecek ki, resmin tümünü görüp bir kanaat oluşturalım. Ben ‘hukuken yakın takipteyiz, hukuki destek olarak Metin Bey’e sonuna kadar destek veririz, çünkü masuniyet karinesi var.

* Eğer bu siyasi bir operasyonu ise o zaman da bu tür operasyon bize işlemez, DEVA kadrolarını korkutmaz, yolumuza devam ediyoruz’ dedim. Gizli soruşturma dosyasıyla ilgili bir miktar daha bilgi geldikten sonra görüşümüzü açıklayabiliriz.

* Bizim parti içi genelge ile 4 danışmanımız var ama Metin Bey o arkadaşlardan değil. Ancak Metin Bey raporlarıyla bize destek veriyor ve ben de istifade ediyorum. Bizde çalışan herkes gönüllüdür. Konunun detaylarını öğrendikten sonra siyasi değerlendirmeyi partimizin yetkili organlarıyla kuşkusuz yaparız.

* Dosyaya hakim olmadan bir şey söylememiz çok zor. Biz siyasi içerikli konularda arkadaşlarımızın sonuna kadar yanında dururuz; ama hukukun üstünlüğüne saygımız var. Bağımsız ve tarafsız olarak yargı sürecinin işlemesi önemlidir. Savcılık sürecini şu anda izliyoruz.

“YENİ EKONOMİK MODELİN SONUCU ORTADA”

Ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Babacan, şöyle konuştu:

* Merkez Bankası Eylül’de faiz indirme sürecine, kur sıçradı A’dan Z’ye her şeye zam geldi. Ekim’e ve Kasım’da faizler indi yine her şeye zam geldi, kur sıçradı. Aralıkta Merkez Bankası kur yine sıçrarsa hayat pahalılığı olarak yansıyacak.

* Yeni ekonomik modelden bahsediliyorsa onun sonucu şu anda ortada… Doları satmalarına rağmen tutamayınca, rekabetçi kur demeye başladılar. Rekabetçi kur demek, kurun yükselmesiyle Türkiye’de iş gücünün ucuzlaması demek.

* Bugün asgari ücret Çin’den daha düşük. 12.80’lik dolarla hesap ettiğinizde belki Arnavutluk’un da altına indik. Bir modelden bahsedeceksek, yapıp ettiklerine model kılıfı geçirmek istiyorlarsa, bu halkın fakirleşerek daha çok ihracat yapılmasıdır.

* Eğer halk daha da fakirleşsin, satın alma düşsün derseniz belki ihracatı biraz arttırabilirsiniz. İçeride vatandaşlarımız tüketmedikçe, içeride ekonomik şartlar dönmedikçe arzu ettiğimiz büyümeye asla ulaşamayız. Merkez Bankası’nın faizlerini düşürdüler. Aynı dönemde Hazine’nin borçlanma faizi arttı.

“HERKES DOLARA YÜKLENİNCE TUT TUTABİLİRSEN”

“Merkez Bankası sıfır faizle piyasaya para veriyorum deyince insanlar sıfır faizle o parayı alacak; herkes dolar alacak. Herkes dolara yüklenince de tut tutabilirsen” diye devam eden Babacan, şöyle devam etti:

* Şu anda piyasa fiyatlama yapamıyor. Piyasa dövize fiyatlama koyamıyor. Bu ekonomi gerçek bilim alanı. Aynı zamanda sosyoloji, psikoloji, siyaset bilimi ile iç içe alan. Aklın ve rasyonalitenin gereğini yapmayınca düzelmesi mümkün değil.

* 10 tane Nobel ödüllü iktisatçıyı getirsinler, ekonomiyi emanet etseler, onlar dahi Türkiye ekonomisini gerçek anlamda düzeltemezler. Türkiye’nin dışındaki yanlış ve saçmalıkları geliyor ekonomiyi vuruyor. Bir de hukuk ve adalet meselesi var.

* Türkiye’de gerçek anlamında hukuk devleti olmayınca ekonomiyi düzeltmek mümkün değil. Uzun vadeli yatırımcılar güvenin olmadığı yere yatırım yapmazlar. Sadece düzgün ekonomi politikaları değil hukuk, adalet, eğitim gibi her alanda köklü revizyon gerekiyor. En önemlisi hukuk.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir