CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in imzasını taşıyan ve TBMM Başkanlığı’na pazartesi günü sunulacak kanun teklifi, Türk Ceza Kanunu’nda değişiklik öngörüyor.
“TARAFSIZ CUMHURBAŞKANLARI İÇİN HAZIRLANMIŞTI”
Kanunun, cumhurbaşkanına hakaret suçunu düzenleyen 299’uncu maddesinin yürürlükten kaldırılmasını içeren teklifin gerekçesinde,
“Türk Ceza Kanunu’nun 299’uncu maddesi, ‘tarafsız, siyasi parti bağı bulunmayan’ cumhurbaşkanları için tasarlanmış olup, 16 Nisan 2017 tarihli rejime kasteden anayasa değişikliğinin ardından anayasada yeni bir ‘cumhurbaşkanı’ tarifi yapılmıştır.
Türk tipi başkanlık sistemi olarak tarif edilen bu yeni rejimde cumhurbaşkanının bir siyasi parti üyesi dolayısıyla üyesi olduğu siyasi partinin genel başkanı olabilmesinin önündeki engel kaldırılmıştır.
Aynı ile hem vali hem partisinin il başkanını atayabilen, siyasi rakiplerine sabahtan akşama kadar ağır hakaretlerde bulunabilen bu kişi, hem kabineye hem partisinin karar organlarına başkanlık etmekte, yüksek yargı organlarının üyelerini seçerek, yargı erki üzerinde de bir tahakküm oluşturmaktadır” denildi.
Gerekçede şunlar kaydedildi:
“ERDOĞAN DÖNEMİNDE BU MADDEDEN 160 BİN 169 KİŞİ YARGILANDI”
* Rejime kasteden anayasa değişikliğinin ardından cumhurbaşkanı, Türk Ceza Kanunu’nda kendisinden önceki tarafsız cumhurbaşkanları için ihdas edilmiş 299’uncu maddeyle getirilen ilave bir koruma zırhına büründürülmüş, kendisine yönelen en ufak eleştiriler için yargıya başvurarak, yurttaşlarımızın ifade özgürlüklerine ciddi biçimde kısıtlar getirmiştir.
* Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı döneminde, cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla 160 bin 169 kişi hakkında soruşturma açılmış olması ve 12 bin 881 kişinin mahkum edilmiş olması, Türk Ceza Kanunu’nun 299’uncu maddesinin suiistimal edilmiş olduğunun açık göstergesidir.
“ERDOĞAN DÖNEMİNDE BU MADDE İNTİKAM APARATI HALİNE GELDİ”
* 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel döneminde 71, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde 82 ve 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül döneminde 233 kişinin bu suç nedeniyle mahkum edildiğine ilişkin resmi veriler, Erdoğan döneminde bu maddenin bir intikam aparatı haline dönüştürüldüğünü göstermektedir.
* Halihazırda Cumhuriyet Halk Partisi grubuna mensup milletvekillerinin dokunulmazlıkları nedeniyle bekleyen fezlekelerinin en az 141’inin cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla düzenlenmiş olması, durumu daha da vahim kılmakta, bu maddeyi gerekçe göstererek cumhurbaşkanı siyasi rakiplerinin siyaset yapma biçimlerine müdahale etmeye çalışmaktadır.
* Bir siyasi parti genel başkanının, diğer partilerin genel başkanlarında olmayan bu zırha neden ihtiyaç duyduğuna ilişkin tatmin edici açıklamalar yapılmamaktadır.
“MUHALİFLE HESAPLAŞMA AYGITI HALİNE DÖNÜŞTÜ”
* Son olarak gazeteci Sedef Kabaş’ın bu suç gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatılması ve tutuklanmasıyla, gazetecilere, sanatçılara, aydınlara ve tüm vatandaşlara iktidar partisi ve ortakları aracılığıyla bir gözdağı verilmek istenmektedir.
* Çok yakın bir süre önce ülkenin yüz akı sanatçılarından Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’in aynı madde kapsamında adliye koridorlarında bekleyen görüntüleri hafızalarımızdadır.
* Rejime kasteden anayasa değişikliğinin yürürlüğe girmesiyle birlikte bu maddenin bir dünya görüşüyle ve bir yaşam biçimiyle adeta hesaplaşma aygıtı olarak kullanıldığına, muhaliflere yönelik başlayan cadı avının adeta simgesi haline geldiğine yönelik yoğun kanaatler mevcuttur.
* Ancak çok daha önemlisi, bir siyasi partinin genel başkanı sıfatını da kullanan cumhurbaşkanının 21’inci yüzyılda demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan düşünce ve ifade özgürlüğünü içselleştirmesi, farklı seslere ve farklı düşüncelere tahammül etmeyi öğrenmesi, kendi görüşünden olmayan insanları susturmak yerine onları dinlemeye çaba harcaması gerektiği açıktır.
* Hazırlanan bu kanun teklifi ile ifade özgürlüğünü açıkça kısıtlayan Türk Ceza Kanunu’nun 299’uncu maddesinin yürürlükten kaldırılması amaçlanmaktadır.