Gülümsemek, sağlığımızı dışarıya göstermemizin yoludur. Günde genellikle kaç kez gülümsediğinizi düşünmeyi bırakırsanız, düşündüğünüzden daha az gülümsediğinizi görebilirsiniz. Pek çok insan hayatını endişeli bir yüzle geçirir ve bilmedikleri şey, gülümsemenin birçok faydasının olduğudur. Çok sayıda araştırma, her sabah aynanın karşısında gülümsemenin vücudumuzun her düzeyde daha iyi bir güne hazırlanmasına yardımcı olduğunu ve fiziksel ve duygusal sağlığımızı iyileştirdiğini, ekstra bir neşe sağladığını doğrulamaktadır. İşte daha sık gülümsemek için 8 neden: Araştırmalar, stresli bir durumda gülümsemeye başlayan kişilerin kalp atışlarında azalma olduğunu gösteriyor. Bu da dinginlik ve özgüvenin yenilenmesini sağlar. Ek olarak bir gülümseme kardiyovasküler sistem üzerinde daha az stres yaratır ve sağlığı üzerinde neredeyse hiçbir olumsuz etkisi yoktur. Zor durumlarda, doğal olarak panik ya da nötr bir yüz ifadesini korumayı tercih edenlerin kalpleri çarpmaya devam eder ve sakinleşmeleri daha zordur. Bu yüzden bir dahaki sefere, her şey kötü olsa bile gülümsemeye çalışın, biraz daha iyi hissedeceksiniz. Gülümsemeler ve kahkahalar stres hormonları kortizol, epinefrin, norepinefrinin seviyelerini azaltır. Ne kadar çok gülümserseniz, modern bilimin aşırı kilolu olmaktan migrene, sindirim sorunlarına ve cilt problemlerine kadar neredeyse tüm sağlık sorunlarından sorumlu olduğuna inandığı kronik stres riskiniz o kadar düşük olur. Gergin bir sosyal gülümseme bile endorfin üretimi, yani mutluluk hormonu üretimini sağlar. Endorfin seviyesi doğrudan ruh hali ile ilgilidir. Ne kadar yüksekse, hayat o kadar parlak ve neşeli görünür. Sahte bir gülümseme, gerçek olanla aynı şekilde endorfin seviyelerini yükseltir, beyin, hormon üretme emrini verirken, yüz kaslarının davranışına tepki verir. Endorfinler, sakinleştirici ve ağrı kesici bir etkiye sahiptir. Ağrılarınızı azaltmanın en iyi yollarından biri gülümsemektir. Vücudunuzdaki endorfin seviyesini yükseltmek için en pratik alışkanlık budur. Gülümsemek, vücudun lökosit adı verilen daha fazla beyaz kan hücresini daha hızlı üretmesini sağlar. Lökositler, bağışıklık sisteminin kilit askerlerinden biridir; vücudu virüslerden, bakterilerden ve diğer enfeksiyonlardan korumaktan sorumludurlar. Vücut bir tehdide yanıt olarak beyaz kan hücrelerini ne kadar hızlı üretebilirse, bağışıklık da o kadar yüksek olur. Hastanelerde çocukların katılımıyla yürütülen çalışmalarda, animatörler ve palyaçolar tarafından ziyaret edilen hastanede yatan çocukların, eğlenmeyen çocuklara göre daha yüksek beyaz kan hücrelerine sahip oldukları görülmüştür. Akşamları bir komedi izlemeyi ya da sadece ailesi, arkadaşları ve sevdikleriyle vakit geçirmeyi sevenlere müjde. Bu tür eğlencelere eşlik eden gülümsemeler çok önemlidir. Uykuyu daha sakin ve derin hale getirir ve uykuya dalma sürecini kolaylaştırır. ABD’de yapılan bir çalışmada, 60 ile 70 yaş arasındaki insanlar arasında hafıza testleri yapıldı. İleri yaştaki gönüllülerden birkaç kartın içeriğini ezberlemeleri istendi. Daha sonra denekler iki gruba ayrıldı; ilkinin rahatlamasına izin verildi ve ikincisine komik videolar açıldı. 20 dakika sonra katılımcılardan içeriğini hatırlamaları istendi. Komik videolar izleyenlerin kartları daha fazla ahtırladığı ortaya çıktı. Bu, gülümsemelerin en azından kısa süreli hafızayı iyileştirebileceğini gösteriyor. Çok gülen insanların ortalama yüzde 70’i 80 yaşına kadar yaşama şansına sahipken, daha az gülümseyen arkadaşlarının şansı sadece yüzde 50’dir, birçok bilimsel araştırmanın analizi bunu göstermektedir. Gülümseme ve uzun ömür arasındaki bağlantı çoğu durumda kanıtlanmıştır. Genel olarak, daha sık gülümseyin ve hayatınız sadece uzun ve sağlıklı olmakla kalmayacak, aynı zamanda son derece keyifli olacaktır.