TBMM’deki Dışişleri Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde muhalefet AKP’nin dış politikasını topa tutarken, görüşmelere Katar’ın Doğu Akdeniz’de yarısı Türk kıta sahanlığına giren alanda doğalgaz aramak için Kıbrıs Rum Kesimi’yle yaptığı işbirliği anlaşması damgasını vurdu.
“ÖZ KARDEŞİNİZ HAKKIMIZI YOK SAYIYOR!”
Anlaşmanının fotoğrafını Meclis kürsüsünden gösteren TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Hani Katar ve Türkiye kederde ve kıvançta ortaktık, o zaman bu fotoğrafın anlamı nedir? Türkiye’nin de KKTC’nin de hakkını, hukukunu yok saymaktır” diyerek şöyle konuştu:
*Katar da bizi öz kardeşi görüyor mu? Türkiye’nin güvenliğini düşünüyor mu? Maalesef, hayır, yok öyle bir şey. İşte ispatı Sayın Bakan: Ülkemizin hak sahibi olduğu sularda petrol anlaşması imzaladı öz kardeşiniz Katar. Kiminle? Türkiye’yle mi? Hayır. Ya, kiminle? Rumlarla.
*Hem de ilk de değil, bakın, bu ikinci anlaşma, bu da ilk anlaşma, işte onun da fotoğrafı. Hani Katar ve Türkiye kederde ve kıvançta ortaktık, o zaman bu fotoğrafın anlamı nedir? Anlamı şudur: Türkiye’nin de KKTC’nin de hakkını, hukukunu yok saymaktır. Kıbrıs konusunda rahmetli Denktaş’ın dediğine geldiniz, yirmi yıl sonra artık eşit egemenlik iki devletli çözüm diyorsunuz.
*Peki, ne yaptınız bunun için? Katar, İslam Konferansı, Türk Konseyi, Azerbaycan’a neden tanıtamıyorsunuz KKTC’yi? Ayrıca, kendiniz o egemenliğe saygı duymazken, Türkiye’ye giriş yasağı koyup Kıbrıs Türklerini havaalanından geri yollarken; KKTC, Anayasa Mahkemesinin kararlarını yok sayarken, başkasına nasıl tanıtacaksınız o egemenliği?
“DİLENCİ KONUMUNA DÜŞÜRÜLDÜK, YÜZÜNÜZ BİLE KIZARMADI”
Çakırözer, Katarlı Bakanın Türk ekonomisinin içinde bulunduğu duruma ilişkin yorumlarına tepki gösterilmemesini de eleştirdi.
Yapılan açıklamalarda Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi heyetini dilenci yerine konulduğunu söyleyen Çakırözer, “Türkiye Cumhuriyeti’nin resmî heyetini dilenci yerine koyarak ‘Buraya para istemeye mi geldiniz?’ diye sordular. Katarlı Bakan ‘Fırsatları bekliyoruz’ dedi, batan geminin malını kapmak ister gibi. Bunları duyunca, burada biz utancımızdan yerin dibine geçtik, sizin yüzünüz hiç kızarmadı mı Sayın Bakan? O Katarlı Bakanın ‘fırsat’ dedikleri nedir biliyor musunuz? Bu Cumhuriyetin birikimleridir, yüz binlerce emekçinin alın teridir onlar. Üstüne bir de diyorsunuz ki ‘Katar bizim öz be öz kardeşimiz’” dedi.
“İSTİFA İÇİN NEYİ BEKLİYORSUNUZ?”
Bakan Çavuşoğlu’nun Dışişleri Bakanlığı’nda uzun süre görev yapan bakanlardan biri olduğunu hatırlatan Çakırözer, bakanlığın başarısızlıklarını sıralayarak, “İstifa etmek için neyi bekliyorsunuz?” diye sordu.
Çakırözer, “10 yıl önce saygın bir görev olan Avrupa Konseyi Meclis Başkanlığı’nı üstlendiniz, 2014’ten bu yana da orada ‘Onursal Başkanlık’ sıfatınız var ama bugün, bakanlık koltuğunda oturduğunuz yedi yılın sonunda demokrasideki geri gidişiniz nedeniyle ülkemiz Avrupa Konseyi’nde yaptırım uygulanan ülke konumuna geldi. Bir Dışişleri Bakanı için bundan daha büyük bir başarısızlık olamaz. Neden çıkıp söylemiyorsunuz ‘Sayın Cumhurbaşkanı, orası Avrupa Birliği değil Avrupa Konseyi; biz kurucusuyuz, bu kararlara uymak Anayasa’mızın emri, kendi vatandaşımızın hakkına saygının gereğidir.’ Söyleyemiyorsanız çok vahim ama söylüyor da dinletemiyorsanız daha da vahim. Bu durumda istifa etmek için neyi bekliyorsunuz Sayın Bakan?” diye konuştu.
“İTİBARIMIZ HER GEÇEN GÜN AZALIYOR”
Çakırözer, Türkiye’nin dünyadaki itibarının her geçen gün azaldığına dikkat çekerek, “Türkiye’yi kara para aklayan ülke konumuna düşürdünüz. INTERPOL’de kırmızı bültenimiz bile kabul edilmiyor. Milyonlarca kadının temel güvencesi İstanbul Sözleşmesi’nden sizin döneminizde çıktık. Ülkemizin onuru, resmî pasaportlarımız bile insan kaçakçılığı için sizin döneminizde kullanılıyor. Afganistan’da sokak ortasında insanları asan, kadınları, çocukları eve hapseden Taliban’ı kırmızı halıyla siz karşıladınız” dedi.
“34 ŞEHİDİMİZİN HESABINI SORDUNUZ MU?”
Bakanlık bütçesinin komisyon görüşmelerinde yıl içinde 72 yurt dışı ziyareti yaptığını söyleyen Çavuşoğlu’nun açıklamalarını da eleştiren Çakırözer, “Sizin kadar seyahat eden başka dışişleri bakanı var mı bilemem ama bu kadar ziyaretten ne elde ettiniz?” dedi. “Ziyaretlerinizde İdlib’deki 34 şehidimizin hesabını sorabildiniz mi Rusya’dan?” diye soran Çakırözer, “Yazılıyı geçtik, sözlü bir özür dahi alamadınız, üstüne ayaklarına gidip kapıda bekletildiniz. ASALA terörüne en fazla şehit veren kurumun başındasınız. ABD Başkanı, hem tarihî hem de hukuki gerçeklerle örtüşmeyen soykırım yalanıyla suçladı ülkemizi “Hamdolsun, gündeme gelmedi.” demek dışında ne karşılık verdiniz? Bu konudaki derin sessizliğiniz tarihimize büyük ihanettir” ifadelerini kullandı.
“KURU ÖZÜR BİLE YOK!”
Çakırözer, “Birleşik Arap Emirlikleri’nden kalkan uçaklar Libya’da Türk hava savunma sistemlerini vurdu, ‘Türkiye’ye hak ettiği dersi verdik’ dediler, ne yaptınız? ‘15 Temmuz kanlı darbe girişiminin finansörü’ dediğiniz, ‘Şerefsiz!’ diye manşet attırdığınız kişilerden bir kuru özür olsun alabildiniz mi Sayın Bakan? Ne gezer; tam tersine, turkuaz halıyla, top atışıyla karşıladınız. Ölçüsü şaşmış, ideolojik, İhvancı politikalarınızla duvara toslayıp ülkeyi ekonomik buhrana sokunca düşman ilan ettiklerinizin peşinde koşuyorsunuz. Ne pahasına? Ülke varlıklarımızı haraç mezat satma pahasına” diye konuştu.
“DIŞİŞLERİ AKPLİ’LERİN EMEKLİLER KULÜBÜNE DÖNÜŞTÜ”
Çakırözer, bütçenin komisyon görüşmelerinde “Bakanlıkta benim dönemimde atalamalara adalet geldi” açıklamalarında bulunan Çavuşoğlu’na “Sadece adalet gelmedi! Kalkınma da geldi, partisi de geldi!” diyerek büyükelçilik makamına atanan isimlerin durumunu sıraladı. “Devletin onuru büyükelçilik makamını AKP’li milletvekillerinin emeklilik klübüne dönüştürdünüz” diyen Çakırözer, şunları söyledi:
*Ayakkabı kutularında rüşvet alan mı, arsa yolsuzluğu yapan mı, resmî sitede yeğeninin şirketini pazarlayan mı, Teksas’ta FETÖ elebaşına kefillik yapan mı, büyükelçiliği reisçilikle karıştıran mı, güven mektubunu lokantada sunan mı, çantasında ay yıldızlı pasaportumuzun yanında başka ülke pasaportu taşıyan mı?
* ‘FETÖ’yle mücadele aynı kararlılıkta devam ediyor’ diyorsunuz. Sayın Tuncay Özkan bu kürsüden geçen hafta açıkladı, ne sizden ne de ‘En başarılı elçim’ dediğiniz eski milletvekili büyükelçinizden ses yok. Washington Büyükelçisi Murat Mercan Henri Barkey’le evinde görüştü mü? Henri Barkey kim?
*Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin resmî iddianamesine göre, 15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişiminin planlayıcılarından firari sanık. Osman Kavala, sırf cep telefonu bu kişinin telefonuyla aynı noktada sinyal verdi diye bin beş yüz gündür cezaevinde. Sizin Büyükelçiniz işte bu adamı evinde ziyaret ediyor.
*Sayın Bakan, çıkın, yanıt verin, Henri Barkey, darbeci ve FETÖ’cüyse Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisinin onunla işi nedir, görüşmeye neden gönderdiniz? Yok, ‘Darbeci değil’ diyorsanız o zaman Osman Kavala neden zindanda? Çıkın, yanıt verin.