Hayat deneyimlerinizi şekillendirmek adına, olumlu ve olumsuz tecrübelerin etkisini paylaşmak önemlidir. Ancak bu deneyimlerin ruh sağlığınıza zarar verdiğini düşünüyorsanız, bir uzmanın kapısını çalmakta fayda var. Psikolog ve psikiyatrist… Hem en çok karıştırılan hem de birbirinden kopamayan iki dal. Kendinizi iyi hissetmiyor ve profesyonel bir destek arıyorsanız, hangisine gideceğiniz konusunda kararsız durumda olabilirsiniz. Öte yandna psikoloğa gitmek, psikolojik destek almak ne yazık ki pek çok kişi tarafından hala çekinilmesi gereken bir durum gibi algılanıyor. Yalnızca ciddi psikolojik problemleri olan kişilerin psikolog ile görüşmesi gerektiği yanılgısına düşen bir sürü insan var etrafımızda. Oysa ki, o koltuğa oturmak için uç noktalardaki nedenlere ihtiyacınız yok. Her şey yolundayken de uğrayabilirsiniz. Peki psikolog ve psikiyatrist kimdir, farkları nelerdir? Önce psikoloğa mı gidilmeli, psikiyatriye mi? Detaylarıyla anlattık… İnsanların düşüncelerini ve düşünceler doğrultusunda gelişen duygularla davranışları farklı disiplinlerle inceleyen, bu inceleme sonucunda tanı koyup ilaçsız bir şekilde psikoterapi ile tedavi uygulayan kişilere psikolog denir. Bir psikoloğun amacı genellikle bireyin, hayatını etkileyen olumsuz düşünce tarzını keşfetmesini ve bu doğrultuda duygularıyla davranışlarını daha kontrollü yaşamasını sağlamaktır. 
Psikiyatr; zihinsel, davranışsal ve duygusal yetilerde görülen bozukluklar üzerine çalışmalar yapan kişilerdir. Başlıca ilgi alanı beyin hastalıklarıdır. Yani günlük dilde akıl hastalığı, ruh hastalığı ve sinirlilik hali olarak geçer. Ruhsal sorunlarla ilgili her türlü teşhisi koymak, tedaviyi planlamak, ilaç ve diğer tedavi yöntemlerinin yanı sıra, uygun görülen psikoterapiyi uygulamak da tamamen psikiyatri uzmanlarının sorumluluğu ve yetkisi içinde yer alır. 
Eğer psikolojik bir desteğe ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız bu durumda psikolog ve psikiyatrist arasında karar vermek zor olabilir. Hayatta herkesin çözemediği, çözmekte zorlandığı, farklı bir noktadan bakamadığı ve üzerine yük olan yaşamını zorlaştıran problemleri olabilir. Bazen insan duygularını yönetemez, hayattan keyif alamaz ve tek başına halledemeyeceğini düşünebilir. İşte tam bu noktada psikoloğa gitmek doğru bir karar olacaktır. Stres ve kaygı ile baş etmek, kendisini daha iyi tanımak isteyen herkes psikoloğa başvurabilir. Sinir sistemi bozuklukları ve akıl sağlığız ile ilgili hayatınızı ve hareketlerinizi kısıtlayan sorunlar yaşıyorsanız, psikiyatriye görünebilirsiniz. Psikiyatrist, akıl sağlığı bozuk olan hastalara tanı koyar ve tedavisini yapar. Depresyon, bunaklık, şizofreni ya da yeme bozuklukları gibi sorunları olan kişilere yardımcı olur.
Psikiyatr; zihinsel, davranışsal ve duygusal yetilerde görülen bozukluklar üzerine çalışmalar yapan kişilerdir. Başlıca ilgi alanı beyin hastalıklarıdır. Yani günlük dilde akıl hastalığı, ruh hastalığı ve sinirlilik hali olarak geçer. Ruhsal sorunlarla ilgili her türlü teşhisi koymak, tedaviyi planlamak, ilaç ve diğer tedavi yöntemlerinin yanı sıra, uygun görülen psikoterapiyi uygulamak da tamamen psikiyatri uzmanlarının sorumluluğu ve yetkisi içinde yer alır. Eğer psikolojik bir desteğe ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız bu durumda psikolog ve psikiyatrist arasında karar vermek zor olabilir. Hayatta herkesin çözemediği, çözmekte zorlandığı, farklı bir noktadan bakamadığı ve üzerine yük olan yaşamını zorlaştıran problemleri olabilir. Bazen insan duygularını yönetemez, hayattan keyif alamaz ve tek başına halledemeyeceğini düşünebilir. İşte tam bu noktada psikoloğa gitmek doğru bir karar olacaktır. Stres ve kaygı ile baş etmek, kendisini daha iyi tanımak isteyen herkes psikoloğa başvurabilir. Sinir sistemi bozuklukları ve akıl sağlığız ile ilgili hayatınızı ve hareketlerinizi kısıtlayan sorunlar yaşıyorsanız, psikiyatriye görünebilirsiniz. Psikiyatrist, akıl sağlığı bozuk olan hastalara tanı koyar ve tedavisini yapar. Depresyon, bunaklık, şizofreni ya da yeme bozuklukları gibi sorunları olan kişilere yardımcı olur.