Tüm dünyayı saran koronavirüse karşı ülkelerin her türlü tedbiri alma çabalarının yanında, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) çalışmaları da devam ediyor. Mutasyonlara uğrayarak değişen koronavirüsün bir varyantı daha ortaya çıktı. İlk olarak Güney Afrika’da ortaya çıktığı belirlenen koronavirüs varyantının, bu zamana kadar görülen varyantlar arasında en tehlikelisi olduğu aktarıldı. İngiltere’deki uzmanların “şimdiye kadar gördüğümüz en kötü” olarak adlandırdığı yeni bir koronavirüs varyantı nedeniyle küresel piyasalarda riskten kaçınma dalgası oluştu. DSÖ bugün, varyant için özel olarak toplanma kararı aldı. Geçtiğimiz günlerde Güney Afrika’da tespit edilen B.1.1.529 adlı yeni bir koronavirüs çeşidi ile ilgili ‘endişe verici’ açıklamalar gelmeye devam ediyor. Uzmanların “Şimdiye kadar görünen en kötü koronavirüs varyantı” olarak tanımladığı yeni türün, birçok ülkede salgını körükleyebileceği, sağlık sistemlerini zorlayabileceği, aşılardan kaçabileceği ve ülke ekonomilerini zor duruma sokabileceği belirtildi. Küresel piyasalarda söz konusu nedenlerden dolayı riskten kaçınma dalgası oluşturan yeni varyant ile ilgili Dünya Sağlık Örgütü’nden de açıklama geldi.
DSÖ’nün koronavirüs teknik sorumlusu Dr. Maria Van Kerkhove, aşılar ve önceki enfeksiyonlar tarafından sağlanan bağışıklığı atlayabilecek yeni ortaya çıkan ve “ağır mutasyona uğramış” bir koronavirüs varyantını tartışmak için özel bir toplantı planladıklarını söyledi. Toplantıda, B.1.1.529 olarak anılan varyantın aşılar, testler, ortaya çıkan semptomlar ve tıbbi tedaviler için potansiyel olarak ne anlama gelebileceğini tartışılacağı bildirildi. Van Kerkhove, DSÖ’nün virüs evrimi çalışma grubu, varyantın daha yaygın hale gelebilecek ilgi alanlarından biri olduğuna karar verirse, grubun buna Yunanca bir isim atayacağını da sözlerine ekledi. Bilim insanları, B.1.1.529 olarak tanımlanan varyantın, vücuttaki hücrelere girişinde önemli bir rol oynayan spike proteininde çok sayıda mutasyon taşıdığını söylüyor. Spike proteini aşıların hedeflediği bölge olurken, araştırmacılar hala öncekilerden daha bulaşıcı mı yoksa daha öldürücü mü olduğunu belirlemeye çalışıyor. Yeni türün nereden geldiğine dair şimdiye kadar sadece birkaç spekülasyon bulunuyor. Londra’daki UCL Genetik Enstitüsü’nden bir bilim insanı, varyantın muhtemelen bağışıklığı baskılanmış bir kişinin kronik bir enfeksiyonu sırasında geliştiğini söyledi. Bu kişinin, muhtemelen tedavi edilmemiş bir HIV/AIDS hastası olduğu vurgulandı.
Güney Afrika, dünyada en çok HIV virüsü taşıyan ülke olarak dikkat çekiyor. Ülkede tespit edilmiş 8,2 milyon HIV hastası bulunurken, geçen yıl Güney Afrika’da tanımlanan beta varyantının da HIV bulaşmış bir kişiden gelmiş olabileceği aktarıldı. Perşembe günü itibarıyla, yeni enfeksiyonlar arasında baskın tür haline gelen tür Güney Afrika’da yaklaşık 100 vakada tespit edildi. İki Güney Afrika üniversitesinde gen dizileme kurumlarını yöneten biyo-enformatik profesörü Tulio de Oliveira’ya göre erken PCR test sonuçları, Johannesburg’u içeren Güney Afrika eyaletinde çarşamba günü bildirilen 1.100 yeni vakanın yüzde 90’ının yeni varyanttan kaynaklandığını gösterdi. Komşu Botsvana’da yetkililer, pazartesi günü tam aşılı kişilerde dört vaka kaydederken Hong Kong’da ise Güney Afrika’dan bir gezginde yeni varyant tespit edildi. Yeni türün ne kadar endişe verici olduğuna dair açıklama yapmanın erken olduğunu belirten Dünya Sağlık Örgütü, mevcut yeni varyantın 100’den az tam genomik dizisinin bulunduğunu ve bu durumun yeni türü incelemek için gereken süreyi ve mevcut aşıların buna karşı ne kadar iyi çalıştığını görerek bilgilerin güncelleneceğini söyledi. DSÖ, B.1.1.529’u tartışmak ve resmi olarak bir ilgi veya endişe türü olup olmayacağına karar vermek için cuma günü bir toplantı çağrısında bulundu. DSÖ’nün toplantısı sonrası ise hükümetlerin, varyanta yanıt olarak sınır ve seyahat kontrolleri konusunda da harekete geçmeleri bekleniyor.
DSÖ’nün koronavirüs teknik sorumlusu Dr. Maria Van Kerkhove, aşılar ve önceki enfeksiyonlar tarafından sağlanan bağışıklığı atlayabilecek yeni ortaya çıkan ve “ağır mutasyona uğramış” bir koronavirüs varyantını tartışmak için özel bir toplantı planladıklarını söyledi. Toplantıda, B.1.1.529 olarak anılan varyantın aşılar, testler, ortaya çıkan semptomlar ve tıbbi tedaviler için potansiyel olarak ne anlama gelebileceğini tartışılacağı bildirildi. Van Kerkhove, DSÖ’nün virüs evrimi çalışma grubu, varyantın daha yaygın hale gelebilecek ilgi alanlarından biri olduğuna karar verirse, grubun buna Yunanca bir isim atayacağını da sözlerine ekledi. Bilim insanları, B.1.1.529 olarak tanımlanan varyantın, vücuttaki hücrelere girişinde önemli bir rol oynayan spike proteininde çok sayıda mutasyon taşıdığını söylüyor. Spike proteini aşıların hedeflediği bölge olurken, araştırmacılar hala öncekilerden daha bulaşıcı mı yoksa daha öldürücü mü olduğunu belirlemeye çalışıyor. Yeni türün nereden geldiğine dair şimdiye kadar sadece birkaç spekülasyon bulunuyor. Londra’daki UCL Genetik Enstitüsü’nden bir bilim insanı, varyantın muhtemelen bağışıklığı baskılanmış bir kişinin kronik bir enfeksiyonu sırasında geliştiğini söyledi. Bu kişinin, muhtemelen tedavi edilmemiş bir HIV/AIDS hastası olduğu vurgulandı.
Güney Afrika, dünyada en çok HIV virüsü taşıyan ülke olarak dikkat çekiyor. Ülkede tespit edilmiş 8,2 milyon HIV hastası bulunurken, geçen yıl Güney Afrika’da tanımlanan beta varyantının da HIV bulaşmış bir kişiden gelmiş olabileceği aktarıldı. Perşembe günü itibarıyla, yeni enfeksiyonlar arasında baskın tür haline gelen tür Güney Afrika’da yaklaşık 100 vakada tespit edildi. İki Güney Afrika üniversitesinde gen dizileme kurumlarını yöneten biyo-enformatik profesörü Tulio de Oliveira’ya göre erken PCR test sonuçları, Johannesburg’u içeren Güney Afrika eyaletinde çarşamba günü bildirilen 1.100 yeni vakanın yüzde 90’ının yeni varyanttan kaynaklandığını gösterdi. Komşu Botsvana’da yetkililer, pazartesi günü tam aşılı kişilerde dört vaka kaydederken Hong Kong’da ise Güney Afrika’dan bir gezginde yeni varyant tespit edildi. Yeni türün ne kadar endişe verici olduğuna dair açıklama yapmanın erken olduğunu belirten Dünya Sağlık Örgütü, mevcut yeni varyantın 100’den az tam genomik dizisinin bulunduğunu ve bu durumun yeni türü incelemek için gereken süreyi ve mevcut aşıların buna karşı ne kadar iyi çalıştığını görerek bilgilerin güncelleneceğini söyledi. DSÖ, B.1.1.529’u tartışmak ve resmi olarak bir ilgi veya endişe türü olup olmayacağına karar vermek için cuma günü bir toplantı çağrısında bulundu. DSÖ’nün toplantısı sonrası ise hükümetlerin, varyanta yanıt olarak sınır ve seyahat kontrolleri konusunda da harekete geçmeleri bekleniyor.