Yargıtay ve İstinaf mahkemeleri tarafından bozulan ‘Gezi’ ile ‘Çarşı’ davalarının, birleştirilmelerinden sonraki ikinci duruşmada, Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamına karar verilmesinin ardından, Ayşe Buğra Kavala adliye önünde açıklama yaptı.
“BU DURUŞMALAR HER ZAMAN AYNI CÜMLELERLE SÖYLENEN BİR KARARLA BİTİYOR”
Ayşe Buğra Kavala yaptığı açıklamada, “Bu duruşmalar, her zaman aynı kelimelerle ifade edilen, aynı cümlelerle söylenen bir kararla bitiyor. ‘Tutukluluğun devamına.’ ‘Delillerin durumu’ deniliyor, ‘mahkemenin geldiği aşama’ deniliyor. Ama hep aynı şey. Savcılar, iddianameyi hazırladıkları zaman şu andan daha ağır iddianame hazırladıkları sanığa soru sormuyorlar” dedi.
“BÜYÜK ENDİŞEM BU DURUMUN NORMALLEŞMEYE BAŞLAMASI”
Kavala, açıklamasının devamında, “Avukatlar, durmadan aynı soruları soruyorlar. ‘Hangi somut eylemlerle, üzerine atılı suçları işlemiştir. Hangi deliller, hangi kanıtlar’ diye. Bu böylece devam ediyor. Bu normal bir şey değil. Bu, ne evrensel hukuk normlarına, ne insan haklarıyla ilgili normlara uyan bir durum değil. Benim büyük endişem, bu durumun kanıksanması, normalleşmeye başlaması ve normal kabul edilmesi. Sadece, burada bunun normal olarak kabul edilmemesi gereken bir durum olduğunu belirtmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
“BUNUN ADI ARTIK KÖTÜLÜKTÜR”
Ayşe Buğra Kavala’nın ardından açıklamada bulunan CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “2017 tarihinden bu yana sevgili Osman Kavala’nın hukuksal sürecini burada takip ediyorum. Gözaltına alındığı tarihten bugüne kadar. Siyaset kurumu ve yargı, ancak el birliğiyle bir ülkeye bu kadar büyük kötülük yapabilirler. Bunun adı artık kötülüktür. Ülke ancak bu şekilde en büyük kötülüğe mahkum edilir. Böyle kararlarla. Maalesef bunu siyaset ve yargı, ortaklaşa yapıyorlar” dedi.
“HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ YOK”
Tanrıkulu, “Türkiye, zaten ekonomisi çökmüş bir durumda. Hukukun üstünlüğü yok. Ve inanılmaz bir biçimde, ortalama bir vatandaşımızı ikna edebilecek bir delil başlangıcı bile yok bu dosyada. Saçma sapan, tamamen gerçekten uzak dayanaklarla, siyasi saiklerle bir insanı içerde tutmak, ‘hürriyeti tahdit’ suçundan daha öte, yaşam hakkında müdahaledir” şeklinde konuştu.
ÜYE HAKİM, ÇOĞUNLUĞUN GÖRÜŞÜNE KATILMADI
Mahkeme heyetinin, Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamına oy çokluğuyla karar verirken, üye hakim, ara karara muhalefet şerhi koydu. Muhalefet şerhinde, Kavala’nın savunmasının alınmış olması, delillerin toplanmış olması, dosya kapsamı, delil durumu, dosyanın geldiği aşama, bu aşamadan sonra Kavala’nın delil karartma ihtimalinin olmaması, tutuklulukta geçirdiği süre, tutukluluğun bir tedbir oluşu, tutuklulukta istenen amaca bir veya birden fazla adli kontrol tedbiriyle de ulaşılabileceği belirtildi.
ÖLÇÜLÜ BİRKAÇ ADLİ KONTROL İLE TAHLİYE EDİLMESİ KANAATİNDE
Üye hakim, Kavala’nın durumuna göre ölçülü olmayan tutukluluğun devamı yönündeki çoğunluğun görüşüne katılmadığını ifade ederek, Kavala’ya uygulanacak ölçülü bir veya birkaç adli kontrol tedbiri ile tahliyesine karar verilmesi gerektiği kanaatinde olduğunu kaydetti.