Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Brüksel’de düzenlenen Milletlerarası Donörler Konferansı’na görüntü konferans prosedürüyle katılarak; “İlk hesaplamalarımıza nazaran zelzelenin yol açtığı yıkımın maliyetinin yaklaşık 104 milyar doları bulacağı anlaşılıyor. Bu çapta bir afetle, ekonomik durumu ne olursa hiçbir ülkenin tek başına gayret etmesi mümkün değildir. Yıllardır dünyanın dört bir yanındaki muhtaçlık sahiplerinin imdadına koşan Türkiye, zelzelenin çabucak sonrasında 90 ülkeden gelen 11 bin 320 çalışanın takviyesini yanında buldu” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Kurulu ve Avrupa Birliği (AB) Periyot Lideri İsveç’in sarsıntılardan sonra Türkiye ve Suriye halkları için Brüksel’de düzenlediği Milletlerarası Donörler Konferansı’na görüntü konferans tekniğiyle katıldı. Kelamlarına Avrupa Komitesi Lideri Ursula von der Leyen ve AB Devir Başkanlığı’nı yürüten İsveç Başbakanı Ulf Kristersson’a konferansı düzenledikleri için teşekkür ederek başlayan Erdoğan, şöyle konuştu:
“ENKAZLARIN ALTINDA KALAN 50 BİN 96 İNSANIMIZ HAYATINI KAYBEDERKEN, 115 BİN VATANDAŞIMIZ İSE YARALI OLARAK KURTULDU”
“Hepinizin bildiği üzere 6 Şubat’ta ülkemiz insanlık tarihinin en büyük olağan afetlerinden biriyle sarsıldı. Tıpkı bölgede 9 saat ortayla meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki şiddetli sarsıntı 14 milyon vatandaşımızın yaşadığı 11 vilayetimizde çok önemli yıkıma ve can kaybına yol açtı. Enkazların altında kalan 50 bin 96 insanımız hayatını kaybederken, 115 bin vatandaşımız ise yaralı olarak kurtuldu. Vefat eden tüm kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına ve halkımıza sabır, yaralılarımıza acil şifalar niyaz ediyorum. Ortalarında sizlerin vatandaşlarının da olduğu hayatını kaybeden 6 bin 807 yabancı dostumuz ve Suriyeli kardeşlerimiz için de başsağlığı diliyorum.
“BU ÇAPTA BİR AFETLE, EKONOMİK DURUMU NE OLURSA HİÇBİR ÜLKENİN TEK BAŞINA UĞRAŞ ETMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Depremden etkilenen vilayetlerimizin kimileri son günlerde bir de çok yağış ve sel afetiyle çaba ediyor. Olumsuz hava kurallarına karşın enkaz kaldırma çalışmalarından depremzedelerimizin barınma, besin ve öteki muhtaçlıklarının giderilmesine kadar gereken her türlü çabası gösteriyoruz. Devletimizin ilgili tüm kurumlarının yanı sıra belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, gönüllülerimiz bölgede canla başla çalışıyor. Hasar tespit çalışmalarımız tamamlanmak üzere. Zelzele bölgesindeki 11 vilayetimizde yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı, yani artık kullanılamaz hâle gelmiş bina sayısı 298 bine, buralardaki bağımsız kısım sayısı ise 876 bine varıyor. Birinci hesaplamalarımıza nazaran sarsıntının yol açtığı yıkımın maliyetinin yaklaşık 104 milyar doları bulacağı anlaşılıyor. Bu çapta bir afetle, ekonomik durumu ne olursa olsun hiçbir ülkenin tek başına gayret etmesi mümkün değildir. Yıllardır dünyanın dört bir yanındaki muhtaçlık sahiplerinin imdadına koşan Türkiye, zelzelenin çabucak sonrasında 90 ülkeden gelen 11 bin 320 çalışanın dayanağını yanında buldu. Telefonla arayarak, ileti göndererek yahut şahsen ülkemize gelerek milletimizin acısını paylaşan dostlarımız, kardeşlerimiz oldu.
130’a yakın ülkeden yardımlar depremzedelerimize ulaştı. 36 sahra hastanesi, siz kıymetli dostlarımızın sayesinde kurularak yaralılarımızın tedavisine katkı sağladı. Her birinize şahsım, ülkem ve milletim ismine şükranlarımı sunuyorum. Bu güç günlerde tüm dostlarımızın kurumlarıyla, üye ve aday ülkeleriyle AB’nin, BM’nin ve öteki milletlerarası örgütlerin sergilediği dayanışmayı asla unutmayacağız.
Bu Konferans, halklarımız ortasındaki ilgilerin ne kadar sağlam temellere dayandığını gösteren bir öbür örnektir. Konferans’ta yapacağınız katkılar zelzelenin yaralarını sarma ve afetin izlerini ortadan kaldırma gayretlerimizde bize yardımcı olacaktır. Zira temel uğraşımız artık başlıyor. Sarsıntıda yıkılan tüm kentlerimizi, altyapısı, üst yapısı, işyerleri, tarihi ve kültürel kıymetleriyle yine inşa ve ihya edeceğiz. Gayemiz 1 yıl içinde zelzele bölgesinin tamamındaki konut gereksinimini karşılayacak sayıda kaliteli ve inançlı yapıyı inşa etmektir. Birinci yıl 319 bin, toplamda ise 650 bin konutu insanlarımıza teslim etmeyi planlıyoruz.
“ÜLKEMİZDE ASRIN FELAKETİNİN YARALARINI SARARKEN, SARSINTIDAN ETKİLENEN SURİYE HALKI İLE DAYANIŞMA İÇERİSİNDEYİZ”
İnşallah 2 ay içinde 108 bin konteyner kurarak, yarım milyon insanımızı bu alanlara yerleştireceğiz. Bizler, dayanışmanın gücüne, paylaşmanın rahmetine inanan bir milletiz. Tarih boyunca hiçbir ayrım yapmadan, kimsenin inancına, kökenine bakmadan dara düşen herkesin yardımına koştuk. Son olarak koronavirüs salgını devrinde, ülkemizden talepte bulunan 160 ülke ile 12 memleketler arası kuruluşa tıbbi yardım ve teçhizat gönderdik. Suriye’den Ukrayna’ya kadar çatışma bölgelerinden göç etmek zorunda kalan tüm insanlara kapımızı ve gönlümüzü açtık. Halihazırda, 3,5 milyonu Suriyeli olmak üzere 4 milyonu aşkın sığınmacıya mesken sahipliği yapıyoruz. Bugün de ülkemizde asrın felaketinin yaralarını sararken, sarsıntıdan etkilenen Suriye halkı ile dayanışma içerisindeyiz. Üçüncü tarafların ve öteki ülkelerin Suriye’deki depremzedelere yönelik karadan ve havadan insani yardım gereci intikallerinde gereken kolaylığı gösteriyoruz. Bu tavrımızı bundan sonra da sürdüreceğiz.
Sözlerime son verirken, gece gündüz demeden milletimiz için yardım toplayan, gruplarıyla arama kurtarma çabamıza dayanak veren, bu sıkıntı günlerimizde yanımızda olan siz dostlarımıza teşekkür ediyorum.”