CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’da Roman Buluşması’nda konuştu.
“BEN DE DÜŞÜNECEĞİM, SİZ DE DÜŞÜNECEKSİNİZ”
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:
* Eğer biz, bir yüzyıl içinde Roman kardeşlerimizin sorunlarını çözememişsek ve çözülmemişse ve bunun bir numaralı sorumlusu da siyaset kurumuysa hepimizin oturup düşünmesi lazım.
* Ben de düşüneceğim, siz de düşüneceksiniz. Kendi haklarınıza sahip çıkmanız lazım. Anayasanın, hukukun size verdiği hakları seslendirmeniz lazım.
* Yeteri kadar seslendiremiyorsunuz, biliyorum. Seslendirseniz duyuramıyorsunuz, bunu da biliyorum.
* Ama bir şeyden emin olmanızı isterim: Bu kardeşiniz sizin sesinizi sadece Türkiye’ye değil, gerekirse bütün dünyaya duyuracak. Bu konuda emin olmanızı isterim.
“ROMANLARIN HAKLARININ VERİLMEDİĞİNİ GÖRÜYORUZ”
* Cumhuriyeti kurarken, ‘Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir’ demişiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önümüze koyduğu hedef bu. Hiç kimse bu cumhuriyette kendisini kimsesiz hissetmeyecek.
* Ama rakamlar bize farklı bir şey söylüyor. Türkiye coğrafyasına yayılmış olan Romanların haklarının verilmediği görüyoruz. Ötekileştirildiğini görüyoruz.
*Dikkate alınmadıklarını görüyoruz. İyi eğitim almadıklarını görüyoruz. O zaman bu sorunun çözülmesi lazım.
“BERABER MÜCADELE ETMEK ZORUNDAYIZ”
* Hepinizin şunu çok iyi bilmesini isterim: Adımız ‘halk partisi.’ Yani halkın partisi. Yani sizlerin partisi. Yani kimsesizlerin kimsesizliğini ortadan kaldıracak olan parti.
* Beraber çalışmamız gerektiğini vurgulamak istiyorum. Bizim partimiz aynı zamanda sizin partiniz olmak zorundadır. O nedenle beraber mücadele etmek zorundayız.
* Eğer bu mücadeleyi birlikte yapabilirsek, parlamentoda, parlamento dışında da sizin sorunlarınızı dillendiririz.
“OKULA GİDEN BÜTÜN ROMAN ÇOCUKLARA BURS VERECEĞİZ”
* Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda, okula giden bütün Roman çocuklara burs vereceğiz.
* Ama tek şartımız var: Okula devam ettiği sürece burs hiç kesilmeyecek, okulu bırakırsa kesilecek.
* Onun bütün eğitim masraflarını karşılayacağız. Böylece aile çocuğunun sürekli okula gitmesini isteyecek.
* Göreceksiniz, nasıl diğer ailelerin çocukları okuyorsa sizinkiler de okuyacak. Özellikle müzik konusundaki üstün yeteneklerinden faydalanacağız.
“AİLE DESTEKLERİ SİGORTASI İLE DÜZELTECEĞİZ”
* Hiçbir ailenin, Türkiye coğrafyasının neresinde yaşarsa yaşasın, asgari ücretin altında gelirinin olmasını istemiyoruz. Bunun güvencesini Aile Destekleri Sigortası’nı vererek düzelteceğiz.
* Her birimizin, toplumda huzur içinde yaşamamız için en azından ortalama bir gelire sahip olmamız, yaşadığımız kentin sokaklarında özgürce, huzur içinde dolaşmamız gerekir. Her evde mutlaka bir sigortalı olacak.
* Bunu sadece söylemde bırakmamak gerekiyor. İster belediye, ister merkezi hükümet eleman alırken önce sigortası olmayan hanelerden bir kişiyi sigortalı olarak alacak. O zaman evlerde huzur, bereket olacak.
* Bu ödemeyi yaparken kadının banka hesabına para yüklenecek. Kişinin onurunu koruyacağız, yoksulluğunu teşhir etmeyeceğiz. Bunu yapmak kanunlara aykırı mı? Lütuf mu?
* Sosyal devlet dediğimiz bir kavram var. Sosyal devlet vatandaşı ezmeyen devlet demektir. Devlet size bu yardımı yapmak zorundadır, sizler de bunu isteme hakkına sahipsiniz. Bu hak anayasal bir hak.
“BİRLİK OLURSANIZ SESİNİZİ ANKARA’DAKİ BEYLER DE DUYMUŞ OLUR”
* Toplumun değişik kesimlerinde gördüğüm bir farklı tabloyu sizin aranızda da görüyorum. Ayrışıyorsunuz. Kamplara bölünüyorsunuz. Birleşmeniz lazım. Beraber olmanız lazım.
* Birlikten kuvvet doğar. Gücünüzü ve sesinizi birleştirmeniz lazım. Birlik olursanız gücünüz daha yüksek olur, sesiniz daha yüksek çıkar ve Ankara’daki beyler de duymuş olur.
* Duymuyorlar, görmüyorlar. ‘Ne olacak, verdik 2 kilo makarna, mesele bitti. Gel bize oy ver’ diyorlar.
*Bu iş 2 kilo makarna işi değildir. Bu iş, devletin sizi sürekli koruma altına alması işidir. Ta ki size sigortalı bir iş buluncaya kadar. O zaman olur bu iş.
“ROMANLARLA BENİM KADAR BERABER OLAN İKİNCİ BİR SİYASİ LİDER YOK”
* Yeteri kadar sizlerle beraber olmadık. Yeteri kadar sorunlarınıza eğilmedik. Yeteri kadar sorunlarınızı dillendirmedik.
* Ama bu benim Roman kardeşlerimle 5’inci veya 6’ncı buluşmam. Dolayısıyla CHP’nin genel başkanı kadar Romanlarla beraber olan ikinci bir siyasi lider de yoktur.
*
Eğer bir hakkı teslim edeceksek herkesin hakkını teslim etmeliyiz. Ötekileştirme var. Bunu da kırmamız lazım.
* Ne demek ötekileştirme? Yeri geliyor, ‘Hepimiz Adem ve Havva’dan doğduk’ diyoruz. Yeri geliyor, ‘Sen Romansın, senin çocuğun benim okuluma gelmesin’ diyoruz. Olmaz. Bunları da kırıp atacağız.