Vitaminlerin vücut için hayati önem taşıdığını ve çok büyük görevleri olduğunu çocukluktan beri biliyoruz. Ancak çoğumuz hala nasıl çalıştıklarını bilmiyor. Vitaminler metabolik süreçlerin verimli çalışmasını sağlar, bağışıklık sistemini ve görünümü etkiler. Bazı hayvanlar vücutlarında vitamin üretme yeteneğine sahip olsa da insan vücudu vitaminleri dışarıdan almak zorundadır. Örneğin keçiler kendi başlarına C vitamini üretebilir, biz yapamayız, bu yüzden insanların onu yiyeceklerinden almaları gerekir. Dengeli beslenme sağlığın temelidir. Yüzlerce yıl önce birçok kişi vitamin eksikliğine bağlı ciddi hastalıklar çekmiştir. Bunlardan biri iskorbüttü, önemli mikro besinlerin eksikliği, binlerce insanın öldüğü büyük çaplı salgınlara yol açtı. Modern dünyada bunun olmaması gerektiğine inanılıyor, ancak son çalışmaların gösterdiği gibi, belirli besin maddeleri bakımından eksik olan önemli sayıda insan var. Vitaminler ve eser elementler, çalışan enzimlerin ayrılmaz bir parçasıdır. Enzimin yapısı proteinden oluşur. Amino asitleri tükettiğimizde önce bir zincir halinde birleşirler, daha sonra katlanarak üçlü bir yapı, yani vücutta yapı malzemesi olarak kullanılan proteinin aynısını oluştururlar. Bu süreçte vitaminler devreye girer; enzimin aktif merkezi haline gelirler, bunlar olmadan yapı çalışamaz ve daha sonra yok edilir. Bu nedenle, vitaminler metabolik süreçlerde zorunlu bir bağlantı görevi görür. Özellikle soğuk havalarda enerji, sağlık ve güzelliği korumak için ne yemeniz gerektiğine birlikte göz atalım: Narenciye Narenciye mevsimi, C vitamini rezervlerini yenilemenize izin verir. Ancak limon ve greyfurt, narenciye meyveleri arasında rekor içeriğe sahiptir. Tüketimleri, soğuk algınlığını önlemek için bağışıklığı artırmaya yardımcı olur. Greyfurtlarda, kış mevsimi boyunca dengesinin korunması önemli olan çok fazla su vardır. A vitamini ayrıca iltihaplanma ve bulaşıcı hastalıklara karşı korur, meyveler sadece vücudu vitaminlerle doldurmakla kalmaz, aynı zamanda cildi esnek ve güzel yapar. Narenciye meyveleri en iyi çiğ veya meyve suyu halinde tüketilir, çünkü C vitamini 30 derecenin üzerindeki sıcaklıklarda yok olur. Zencefil Zencefiller, uzun zamandır geleneksel tıp tariflerinde kullanılmaktadır. Mide bulantısını gidermeye yardımcı olur, sindirimi iyileştirir ve grip ve soğuk algınlığı ile savaşır. Gingerol içeriği sayesinde zencefilin güçlü iltihap önleyici ve antioksidan etkileri vardır. Özü birçok bakteriyle savaşmaya yardımcı olur ve ayrıca solunum yolu enfeksiyonlarına karşı da etkilidir. Zencefili çiğ yiyebilir, salatalara, çorbalara ve hamur işlerine baharat olarak katabilir, ballı ve limonlu zencefilli içecekler yapabilirsiniz. 100 gr kök, bağışıklık sistemini desteklemek için vazgeçilmez olan 5 mg C vitamini içerir. Kuşburnu Kuşburnu antioksidanlar, antikanserojenler ve antimutajenler (genetik değişmeye sebep olan etkenin tesirini önleyen madde) içeriği rekorunu elinde tutuyor. 100 gr kuşburnunda 426 mg’dan fazla C vitamini ve 217 mg’dan fazla A vitamini vardır ve bu da cildi nemlendirmekten sorumludur. International Journal of Molecular Science’da 2017 yılında yayınlanan bir araştırma, kuşburnunun iltihap önleyici etkileri olduğunu doğruladı. Kuşburnunun organik bileşikleri ve antioksidanları, kolesterol seviyelerini düşürür ve bol miktarda vitamin, soğuk algınlığıyla savaşmaya ve bağışıklığı korumaya yardımcı olur. Bu süper yiyeceklerin aynı zamanda yağları da sağlıklıdır. Cildi ultraviyole radyasyondan korur, pigmentasyonu önler ve hücreleri yeniler. Lahana Turşusu Lahana turşusu, uzun kış aylarında fiziksel ve duygusal sağlığı destekleyen K ve C vitaminleri, demir ve magnezyum içerir. Lahan turşusunun bileşimindeki doğal probiyotikler, bağışıklık sisteminin gücünün bağlı olduğu bağırsaklarda faydalı bir flora oluşturmaya yardımcı olur. Uzmanlar, solunum yolu hastalıkları dönemlerinde probiyotik açısından zengin yiyecekler yemeyi tavsiye ediyor. Bu şekilde antibiyotik kullanmadan daha hızlı iyileşebilirsiniz. Ayrıca lahana ucuzdur ve yılın herhangi bir zamanında ileride kullanılmak üzere turşu olarak saklanabilir. Kızılcık Kendine özgü acı-ekşi tadı ile bilinen kızılcıkların bir porsiyonunda günlük C vitamini değerinin yaklaşık yüzde 25’ini , A vitamininin yüzde 9’unu ve K vitamininin yüzde 6’sını almak mümkündür. Kızılcıklar, kalp sağlığını destekleyen polifenoller açısından zengindir. Bu meyvelerden elde edilen meyve suyu, kan antioksidan seviyelerini arttırır ve kötü kolesterolü düşürür. Ancak en önemlisi, meyvelerin kimyasal bileşiminin bakteri ve virüslerle savaşmaya yardımcı olmasıdır. Yüksek asitlik nedeniyle uzmanlar küçük çocuklara çiğ kızılcık suyu verilmesini önermez, kompostolara ve meyve içeceklerine kızılcık eklemek daha iyidir. Turp Bu kök sebze karaciğeri temizlemeye yardımcı olur, ancak midedeki asitliği arttırır, bu nedenle sindirim sorunları olan kişiler için büyük miktarlarda önerilmez. Turp bol miktarda potasyum, magnezyum ve C vitamini içerir. Sadece kandaki besin depolarını korumakla kalmaz, aynı zamanda vücudun toksinlerden arınmasına da yardımcı olur. Turpların tadı ana yemek ve salataları tamamlar ve hastalık döneminde turp rendelenip balla yenilebilir. 100 gr turp sadece 30 kcal içerir, bu da onu zayıflama diyetleri için ideal bir gıda yapar. Mercimek Kış aylarında canınız sıcak ve doyurucu yemekler yemek ister ve mercimek kilo kaygısı olanlar için harika bir seçenek olabilir. Mercimekler düşük kalorilidir ve bitkisel protein içerir. Mermicekler ayrıca günlük değerin üçte birini karşılayabilen demir içeriğine sahiptir. Genellikle vücudun koruyucu fonksiyonlarında azalmaya ve sürekli yorgunluğa yol açan demir eksikliğidir. Mercimek, enerji metabolizmasına yardımcı olan bol miktarda magnezyum ve folat (B9 vitamini) içerdiğinden oldukça sağlıklıdır. Magnezyum ve folat eksikliği depresyona, üremeyle ilgili sorunlara ve kalp hastalığına yol açabilir. Mercimekler çorbalarda, salatalarda ve garnitür yemeklerde vitamin eksikliğine karşı mücadelede mükemmel bir yardımcıdır. Mantarlar Araştırmalar, mantarların bağışıklık fonksiyonunu artırıcı ve antibakteriyel özelliklere sahip olduğunu göstermiştir. Protein, lif ve yüksek miktarda B vitamini içerirler ve bazı mantarlarda D vitamini yüksektir. Mantarlardaki selenyum hücre ve doku hasarını önlemeye yardımcı olur. Mantar yemenin, özellikle aşırı kilolu kişilerde kolesterol seviyelerini düşürmeye ve normal tansiyon seviyelerini korumaya ve dolaşımı iyileştirmeye yardımcı olduğu gösterilmiştir. Vegan beslenmeye uygun olup, bakır, demir ve fosfor gibi temel eser minerallerdeki eksiklikleri gidermeye yardımcı olur.