HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Başaran, kadın gündemine dair değerlendirmelerde bulundu. Danıştay’da görülen İstanbul Sözleşmesi davalarına değinen Başaran, “İstanbul Sözleşmesi’ni savunmaya devam edeceğiz. Yaşamları ellerinden alınan kadınlar için İstanbul Sözleşmesi’ni biz uygulayacağız” dedi.
Başaran, kadınların uzun zamandır sokakta, alanda, meydanda büyük bir mücadele yürüttüğünü dile getirdi. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasına karşı başlatılan hukuki mücadeleye değinen Başaran, “Bir de bunun hukuki mücadelesini yürüterek Danıştay’da dava açtık. Danıştay’daki davanın ikinci duruşması geçtiğimiz hafta görüldü. Onlarca kadın örgütü kadın örgütünün siyasi partilerin başvurusuyla açılan bu davanın duruşmasında biz de HDP kadın meclisi ve HDP adına Eş Genel Başkanımız Pervin Buldan bir savunma yaptı. Orada kendisinin de ifade ettiği gibi bu savunmayı sadece HDP ve kendi şahsı adına değil Türkiye’deki bütün kadınlar adına Türkü, Kürdü, Alevisi, Lazı, Çerkezi adına bu savunmayı yaptığımızı ifade etti. Orada tabii ki yine yetkililer, özellikle saray yetkililerinin yaptığı savunma uzun süre yaptıkları manipülasyonun bir tekrarıydı. İstanbul Sözleşmesi’nin aslında kadın mücadelesine bir etkisi olmadığını ifade ettiler kadına yönelik şiddeti artırdığına yönelik ifadelerde bulundular” ifadelerini kullandı.
EN AZ 495 KADIN KATLEDİLDİ
İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın geri çekilmesinden bu yana kadına yönelik şiddetin artarak devam ettiğinin altını çizen Başaran, Mezopotamya Ajansı’nın aktardığına göre, “Sözleşmeden geri çekinilmesinden bu yana en az 495 kadın katledilmiş. En az diyoruz çünkü uzun süredir bakanlıklar kadına yönelik şiddet verilerini ısrarlı bir şekilde açıklamıyorlar. Çünkü topluma, kadına yönelik şiddet vakaları azalmış gibi yansıtmaya çalışıyorlar sadece son bir ay içinde, Mayıs ayı içerisinde en az 32 kadın katledilmiş bir gün içerisinde en az bir kadın Türkiye’nin herhangi bir ilinde katlediliyor. Bütün bu iddialar ortadayken biz iktidarın neden İstanbul Sözleşmesinden geri çekildiğini ve kadına yönelik şiddetle ilgili bir adım atmadığını çok iyi biliyoruz çünkü iktidarın kadına yönelik şiddeti çözme gibi bir derdi yok. Mümkünse kadınların daha çok şiddete uğrayan daha çok yoksullukla yüz yüze kalsın istiyorlar. Kadınlar özgürlük mücadelesi yürütmesin istiyorlar tam da bu yüzden karşılarında mücadele eden bütün kadınları da hedef gösteriyorlar, yetmiyor iktidar kadına yönelik şiddeti teşvik ediyor” dedi.
‘MÜCADELEMİZDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ’
Erdoğan’ın kadına yönelik ayrımcı söylemlerini sürdürdüğünü aktaran Başaran, “Daha öncesinde de hatırlarsınız; ‘bir kadın olarak sus’ söylemi iktidarın söylemiydi. ‘Tecavüze uğradıysa kadın ölsün’ söylemi iktidarın söylemiydi. ‘Şuraya sembolik iki kadını alalım’ söylemi iktidarın söylemiydi. ‘Kadın erkek fıtraten eşit değildi’ sözü AKP Genel Başkanının söylemiydi. En son Gezi’de mücadele edenlere karşı kullandığı cinsiyetçi ve ayrımcı söylemlerle bir kez daha erkek egemen cinsiyetçi bir rejimin temsilcileri olduklarını ifade ettiler. Bütün bunların karşısında bizler de kadınlar olarak bu cinsiyetçi yaklaşımlara karşı mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz ve İstanbul Sözleşmesi’ni savunmaya devam edeceğiz. Yaşamları ellerinden alınan kadınlar için İstanbul Sözleşmesi’ni biz uygulayacağız” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)