Hyaluronik asit, başta cilt olmak üzere çeşitli organlarda doğal olarak bulunan, destek veren temel bir maddedir. Son zamanlarda, cilde sıkılık ve pürüzsüzlük sağlamaktan sorumlu olan bu bileşeni formüllerine dahil eden çok sayıda kozmetik ürün piyasaya çıktı. Hyaluronik asit içeren kozmetiklerin etkinliğine dair bilimsel kanıtlar vardır. Yalnızca kaybın yerine konması söz konusu olduğunda değil, aynı zamanda ciltte yeni kolajen üretimini uyarma söz konusu olduğunda da etkilidir. Hyaluronik asit deri altı kıvrımlarını yumuşatır ve gençleştirici etkisiyle bilinen kolajen üretimini uyarır. Kozmetikte kullanımının 1996 yılından beri bilinmesine rağmen, derinin hemen altında, kırışıklığın bulunduğu yerde gerçekleşen enjeksiyonda kullanımının 2004 yılında onaylandığı biliniyor. Çalışmalar, cildin yaşlanmasını geciktirmek için bir dolgu malzemesi olarak hyaluronik asit kullanımının düşük komplikasyon oranıyla etkili olduğunu göstermektedir. Clinical, Cosmetic and Investigational Dermatology’de yayınlanan ve hyaluronik asit ve plasebonun sırasıyla iki gruba ağızdan uygulandığı 2017 tarihli bir araştırma, hyaluronik asit alanların, göz çevresi kırışıklıklarının görünümünde, diğer gruba kıyasla önemli gelişmeler yaşadığı sonucuna varmıştır. Ciltte hyaluronik asit, içinde bulunan hücreler (keratinositler ve firoblastlar) tarafından sentezlenir. Bu, iyi alışkanlıklarla birlikte uygun bir diyetin cildin durumunu iyileştireceği anlamına gelir. Antioksidanlar açısından zengin bir diyet sürdürmek, ciltteki hyaluronik asidin bozulmasını önleyecektir. Hyaluronik asit üretiminden sorumlu hücrelere güneşin zarar vermesini önlemek için güneşten korunma da önemlidir. Ayrıca işlenmiş gıdalar açısından yüksek diyetler ve alkol ve tütün tüketimi cilt yaşlanmasını hızlandırır. Bu nedenle, hyaluronik asidin üretimine yardımcı olmak için belirli gıdalarda doğal olarak bulunan bileşikler ve hücre hasarını geciktirme açısından zengin tüm gıdaları diyete dahil etmek önemlidir. İşte bunlardan bazıları: Brokoli Araştırmalar, brokolinin güneşten kaynaklanan ultraviyole radyasyon hasarına neden olanlar gibi serbest radikalleri etkisiz hale getiren antioksidanlar olarak işlev gören karotenoidler ve tokoferoller içerdiğini göstermektedir. Yeşil Çay Araştırmalara göre, düzenli yeşil çay tüketimi iltihabı azaltabilir ve kalp problemleri, diyabet veya kanser gibi bazı kronik hastalıkları önleyebilir. Bunun nedeni, hücrelerin serbest radikallerden korunmasına yardımcı olan ve ayrıca antep fıstığı, avokado veya kiraz gibi gıdalarda bulunan bir madde olan yüksek kateşin içeriğidir. Badem E vitamini açısından zengindirler ve yaklaşık 130 farklı polifenol içerirler, bu da onları antioksidanlar açısından çok zengin yapar. Pek çok insan günlük diyetlerine badem ve diğer kuru yemişleri özellikle kilo alımından korktukları için dahil etmeye isteksiz olsa da, bademler günlük olarak tüketilebilecek sayısız sağlık özelliklerine sahiptir. Genel olarak kuru yemişlerin ve özellikle bademlerin uzun süreli tokluk hissi için çok yardımcı olan yiyecekler olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle kahvaltı için çok iyidirler ve gün boyunca da alınabilirler. Kırmızı Biber Diyette çok bulunan ve toplumun çoğunun genellikle eksiklik yaşamadığı antioksidan olan C vitamini açısından çok zengindir. Hücre yaşlanmasından sorumlu olan serbest radikallere karşı savaşan bir antioksidan olan kolajenin sentezinde yer alan C vitamini açısından zengin diğer besinler kivi, çilek veya turunçgiller gibi meyvelerdir. Antioksidanlar açısından zengin, hafif, sağlıklı ve düşük kalorili bir başlangıç olan domates ve közlenmiş kırmızı biber ile salatalar hazırlayabilirsiniz. Üzüm Bağışıklık sistemini güçlendirmek de dahil olmak üzere vücudun birçok işleviyle bağlantılı bir antioksidan olan resveratrol açısından zengin bir meyvedir. Bu anlamda düzenli tüketlmesi özellikle cilt sağlığı için çok önemlidir. Tüm bu gıdalar antioksidanlar açısından zengin olmalarına ve dolayısıyla hyaluronik asidin daha yavaş bozulmasına yardımcı olmalarına rağmen, hiçbiri cildin gençleşmesini kesin olarak etkilemeyecektir. Yaşlanma sürecini yavaşlatmak istiyorsak yapabileceğimiz en iyi şey, tek bir besine odaklanmadan veya bir veya daha fazla gıdanın tüketimine odaklanmadan iyi yaşam tarzı alışkanlıklarını benimsemektir. Hücresel yaşlanmanın aşamalı olarak gerçekleşeceğini ve etkilerine karşı koymanın en iyi yolunun beslenmenin ötesinde uygun alışkanlıklar edinmek olduğunu unutmayın. Dengeli beslenmenin yanı sıra iyi bir uyku rutini oluşturun ve düzenli fiziksel egzersiz yapın.