Bursa’da sabah muhtarlarla bir araya geldikten sonra güvenlik toplantısını gerçekleştiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ardından emniyete alınan 77 aracın teslim edilme törenine katıldı.
AKP Bursa İl Başkanlığını ziyaret eden Soylu, yaptığı açıklamada, “Önümüzdeki yıl 2022, sonraki yıl da 2023 yani Cumhuriyetimizin 100. yılı. O 100. yıl itibariyle bir takım sorumluluklarımız var. Bu nesil çok şey gördü. Ekonomik saldırılar gördü. Günde 30-40 kahraman evladımızın şehit tabutları içinde ay yıldızlı bayraklarla sarılıp annelerin babalarının eşlerinin gözyaşları içinde toprağa verildiğini, gecelik yüzde 8 binlik faizleri gördü. Emeklilerin ‘acaba önümüzdeki ay maaş alabilir miyiz’ endişesi taşıdığı zamanları gördü. ‘Bu kader ne zaman değişecek’ diye kafaların karıncalandığı günleri gördü. Kimliklerden, inançlardan, değerlerine, kıyafetlerine ve her türlü varlığı saldırıldığı, aşağılandığı, ötekileştirildiği günler gördü. Amerika’dan parmak sallayanları gördük. Avrupa’dan ‘oturun oturduğunuz yerde’ diyenleri gördük. Görmediğimiz kalmadı. En kötüsü de geleceğe de belirsiz bakan bir millet konumuna getirmek istediler. Bu tablo AK Parti sayesinde ve milletimiz sayesinde değişti” dedi.
“AFGANİSTAN HUZURLU OLMAZSA TÜRKİYE HUZURLU OLMAZ”
“Siz Cumhuriyet tarihinin önemli bir devrimini gerçekleştirdiniz. Bir kere değil, AK Parti kurulduğu günden beri bu milleti çaresizliğe itenlere inat defalarca gerçekleştirdiniz. Bu büyük millet yeniden kendi küllerinden ve bu büyük milletin büyük iradesiyle geleceğe adım atan bir anlayışa hep beraber getirdiniz” diyen Bakan Soylu sözlerini şöyle sürdürdü:
* Bunun kıymetli tarafı, bunu demokrasi ve hukuk çerçevesinde yaptınız. Birisi sizin önünüze bunu koymadı. Defalarca seçime gidildi. Defalarca hükümeti deviriyoruz, AK Parti’yi yeniyoruz teraneleri ile önünüze çıktılar. Ama her seferinde bu millet, AK Parti’nin masumiyetine, Recep Tayyip Erdoğan’ın kendi adamı olduğunu ve bu partinin de Türkiye’yi selamete ulaştıracağına inandı. Bugün de inanıyor. Bizler sadece tekrar Cumhurbaşkanlığı seçimini kazabilmek için mücadele ediyorsak, yeniden iktidar için mücadeleyi ortaya koyuyorsak, biz kendi yolculuğumuzu yanlış tayin etmişiz demektir. Biz başka bir anlayışın yolcularıyız. Bizim iddiamız başka. Biz bu iddia ile sadece Türkiye’ye bunu koyuyor değiliz.
* Biz 3 bin dolardan 10 bin dolara gelen bir Türkiye’nin 25-30 bin doları ulaşmasını, güçlenmesini, kudretlenmesinin iradesini koyan bir Türkiye, sadece kendi ülkesinin ayaklarının üzerinde durmasını hedeflemiş bir Türkiye değildir. Etrafımızdaki coğrafyada kan gövdeyi götürüyor. Huzursuzluk almış başını gidiyor. Bağdat huzurlu olmazsa, Bursa huzurlu olamaz. Suriye huzurlu olmazsa Türkiye huzurlu olamaz. Afganistan, Pakistan huzurlu olmazsa Türkiye huzurlu olamaz. Birilerinin kafasına girmiyor ama yıllarca ilgi alanımız olarak gördüğümüz ülkelerin Allah’a hamdolsun, bugün AK Parti, Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanımızın liderliğinde biz etki alanı haline getirdik.
“DÜNYANIN NERESİNDE OLURSA OLSUN MAĞDUR VE MAZLUMUN HAKKINI ARAYAN TÜRKİYE”
Dünyanın neresinde olursa olsun, mağdur ve mazlumun hakkını arayan, doğrunun peşinde koşan bir Türkiye tablosunun ortaya çıktığını dile getiren Bakan Soylu, “Hep birlikte Cumhuriyeti’n birinci asrını nasıl bize büyük fedakarlıkla emanet etmişlerse, nasıl etrafımızdaki coğrafyadan Balkanlar’dan Ortadoğu, Orta Asya’ya kadar dua etmişlerse şimdi hepinize söylüyorum. Bu sadece iktidar meselesi değildir. O dua edenlerin dualarını onlarla birlikte buluşturmak vaktidir. Türkiye 20 yıldır alt yapısını güzel tahkim etti. Savunma sanayiinin yerliliğini yüzde 20’lerden yüzde 80’lere çıkarma noktasında alt yapısını Türkiye güçlü tahkim etti. Bursa’daki Şehir Hastanesi’nden Türkiye’nin her yerindeki sağlık yatırımlarını iyi tahkim etti. Türkiye İzmir’den İstanbul’a uzanan yollarla, bölünmüş yollarla, insansız hava aracı ile Türkiye kendisi iyi tahkim etti” şeklinde konuştu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu sözlerini şöyle sürdürdü:
* Bize dışardan bakanların evet Türkiye yükseliyor, güçleniyor diye bize imrendikleri, parmak ısırdıkları bir Türkiye’yi başka bir tabloya çevirmeye çalışanlara bunu söylüyorum. Ne yaparsanız yapın, neler söylerseniz söyleyin, hangi yalanı ortaya koyarsanız koyun, hangi terör örgütleri ile işbirliği yaparsanız yapın, bu ülke sizin inadınıza da Amerika’nın Avrupa’nın inadına da dünyaya meydan okuyacak bir ülke olacaktır. Onlar bizim ülkemize inanmıyorlar. Onlar bizim ülkemize itibar etmiyorlar. Onlar bizim ülkemizden çekiniyorlar, korkuyorlar, batıya tapıyorlar. Vallahi de billahi de batıya tapanlara sözümüz hüküm olacak. Onlara tapmadan sözümüz hüküm olacak.
“MİLLETE VERECEĞİ HİÇBİR ŞEY YOKTUR”
Bakan Soylu, “Birilerinin öğretilmiş çaresizlik içerisinde kıvrandığı, faiz-kur makasının arasına sıkıştığı ve oradan bir şekilde çıkamadığı, dünyanın efendilerinin öğrettiklerinin dışında başka bir şeyi düşünme yeteneği olmayan ve bunları kaybedenlere bir ülkede üretim sıçramasının nasıl olacağını, bir ülkedeki coğrafyaya nasıl hayatiyet vereceğini ve yıllardır bir şekilde dünyanın tüm insanlarını kendi köleleri gibi görenlere nasıl hakkaniyet sesimizi yükseleceğimiz, rasyonel bir şekilde hep beraber göstereceğimiz bir dönemdir. Bunu bilen kadrolar buradadır. Kılıçdaroğlu’nun bildiği hiçbir şey yoktur. Millete vereceği hiçbir şey yoktur. Yalanı, dolanı, başkalarının kapılarından medet ummayı bilenlerdir onlar. Biz bu topraklara inanıyoruz. Biz bu ülkenin insanlarına inanıyoruz. Gelecek nesillerimize inanıyoruz. Biz inancımızla, medeniyetimizle yapacak çok işimiz olduğunu biliyoruz. Cumhuriyetin ikinci asrını gelecek nesillere daha güçlü daha altyapısı güçlü bir ülke haline getireceğiz” dedi.
“AMERİKAN BÜYÜKELÇİSİ İLE BİR AYDA 4 DEFA GÖRÜŞTÜ”
Soylu sözlerini şöyle tamamladı:
* Bu millet öyle Kılıçdaroğlu gibi Amerikan Büyükelçisi ile bir ayda 4 defa görüşüp onlardan medet umanlar gibi, onların söylediklerin ne olduğunu anlayabilen ve onların bizimle nasıl kıyaslamasının yapılacağını bilen, bizim AK Parti’nin ve Cumhurbaşkanımızın ortaya neler koyduğunu bilerek onlara itibar etmeyen büyük bir millettir. Ya eskiye dönülecek ya güçlü bir Türkiye’ye ulaşılacaktır. Türkiye’nin tercihi her zaman yeni ve güçlü olmuştur. Biz gücümüzü milletten alıyoruz. Biz daha yeni başladık. Orhan Gazi’nin, Osman Gazi’nin bize bıraktığı, emanet ettiği bu topraklarda onlardan daha ileriye gidebilmek için çatlasınlar, patlasınlar biz yeni başladık, yeni başladık, yeni başladık. (İHA)