Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, partisinin Yalova il Başkanlığı’nda gündemi değerlendirdi.
“İKTİSAT BİLİMİNE AYKIRI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Nas politikasını eleştiren İnce, şunları söyledi:
“4 ay önce Eylül ayında dolar 8,20, kredi risk birimleri 290, faiz yüzde 18 idi. Sonra Erdoğan birden Nas’ı hatırladı. Bağımsız olması gereken Merkez Bankası’na talimat vermeye başladı. Merkez Bankası 4 ay boyunca önce 2 puan, sonra 1, ardından 1 puan ve yine 1 puan toplam 5 puan faizleri düşürdü. 19’dan 14’e düşürdü.
Şimdi bu iktisat bilimine aykırı bir işlemdir. Enflasyon artış sürecinde idi. Enflasyon artarken, faizi düşürmek yanlıştır. Bunu bile bile, milleti kandırma pahasına, talimatla görevini yaptı.
Sonra enflasyon artarken, faizi düşürdüğünde bakın başımıza neler geldi. Dolar 18’i gördü. Bu planı kaç gün öncesinden yaptılar. Bunu kimler biliyordu. Merkez Bankası 5 puan düşürdü. Bankalara gidin şimdi faiz 18’den 30’lara çıktı.
Şirketlerin borçlanma maliyeti yüzde 60 arttı. Kurlar arttı. Kredi risk birimleri arttı. Faiz arttı. Yani bugün Erdoğan hiçbir şey yapmamış olsaydı; Eylül ayına döndüğünüzde dolar 8,50 idi. Kredi riskleri 300’lerde idi. Faizde 18’lerde olacaktı. Türk milletinin üzerinde deney yapan bir Cumhurbaşkanı var.”
“ŞİMDİ DE MEVDUATA DOLAR GARANTİSİ”
İnce, “Bu yaptıkları işlemi geçmişte Meksika, Türkiye, Arjantin yaptı. Hiç kimse başarılı olamadı. Köprüye, yola, hastaneye dolar garantisi şimdi mevduata dolar garantisi. 1 milyon liranın üzerinde bankalarda parası olan kaç kişi var? Yaklaşık 130 bin kişi. 130 bin kişi için 85 milyonu ateşe atıyor. Son 18’e çıktıktan sonra Merkez Bankası’nın 10 milyar dolar parası gitti” ifadelerini kullandı.
“DOLARI 6,80’DE TUTMAK İÇİN 128 MİLYAR GİTTİ”
Geçmişte 6,80’de doları tutmak için 128 milyar doların gittiğini söyleyen İnce, “Geçtiğimiz günlerde de yeniden 10 milyar dolarımız gitti. Şuna aklım ermiyor. Dolar 8,20’de idi. 18’e çıkardı. Şimdi 11’e düşürdü diye halay çekenler var. Sevinenler var. İşte Türkiye’nin beka sorunu budur” şeklinde konuştu.
“PARASI OLAN 130 BİN İNSANA 85 MİLYON DESTEK VERECEK”
“Benzin fiyatları Eylül’de ne kadardı şimdi ne kadar. Gıda fiyatları ne kadardı şimdi ne kadar” diyen İnce, şöyle konuştu:
“Doları 8,20 den 18’e çıkarıp 11’e düşürdüğüne nasıl sevinebilir bir insan. Bunu nasıl bir başarı olarak yuttururlar. Parası olan 130 bin insana, 85 milyonu desteklemek için yola çıkardılar.
Erdoğan, suçlu olarak marketleri gösteriyor. Muhalfette marketlere mektup yazıyor. Marketler bu işin sonu, başına bakacaksın bunun.
2000 yılında 9 milyon 400 bin hektar buğday ekmişiz. 2019 yılında 6 milyon 800 bin hektara düşmüş. Verimimiz artmamış. 2015 yılında dekar başına 287 kg. 2017’de 280 kg. 2019’da 278 kg. Verim artmamış, ekilen alan azalmış. Yani 2 milyon 600 bin hektar. 275 kilo ile çarparsak 7 milyon ton yapar.
Bizim açığımız 7 milyon ton değil ki zaten. Biz yılda 23 milyon ton buğday tüketiyoruz. 2021’de 16-17 milyon ton buğday üretmişiz. 7 milyon ton daha yapsak artar bize. Mazot, gübre, tohum, otoyol, ilaç pahalıysa, ekmekte pahalı olur. Peynirde pahalı olur. Euro ile civcivi, yemini alırsan yumurtada pahalı olur.”
“MARKETTEN DEĞİL TARLADAN BAŞLAYIN”
İktidara ve muhalefete seslenen İnce, şöyle devam etti:
“Marketlerden başlamayın. Üretimden, tarladan başlayın. Önceden üretim seferberliği yapalım. Bütün tarlaları, balkonlardaki saksıları dâhi ekelim. Hazine arazilerinden para istemeyin. Eksin çiftçi. İthalat sopasıyla çiftçiyi hizaya getirmeye çalışmasınlar. Havza bazlı üretim yapalım.
‘Gayri safi milli hasılanın yüzde 1’i tarımı desteklemeye verilir’ diye kanun çıkmasına rağmen yüzde yarımının dâhi verilmediğini söyleyen İnce, Bunu verelim. Hayvancılığı geliştrmek istiyorsak, çobanlarımızın sigortasını devlet ödesin. Tarımda çalışan kadınlara prim desteğini devlet ödemeli.
Herkesin bilmesi gereken bir teori var. Örümcek ağı teorisi. Sadece tarım sektöründe geçerlidir bu. Şöyle anlatayım; 100 kilogram üretiyorsunuz. Fiyatıda 5 lira diyelim. 90 kilogram üretirseniz, yani yüzde 10 azalırsa üretim. Fiyatlar iki katına çıkar. 110 kilogram üretirseniz,5 kiralık ürün 2,5 liraya düşer. Onun için yüzde 110 artırmak acayip karlı bir iştir. Sadece tarımda geçerlidir bu.”
“SİYASİ PARTİLER KANUNU DEĞİŞMELİ”
Son olarak gazetecilerin erken seçimle ilgili sorusuna da yanıt veren İnce, şöyle konuştu:
“Seçime girmenin iki kuralı var anayasamızda, 1- 360 milletvekili. Şuanda bunu isteyecek 360 milletvekili yok. 2- Cumhurbaşkanı meclisi fesheder. Ülkeyi seçime götürür. Yapar mı, yapmaz. Konu bu kadar basit. Şurada 1,5 yıl kaldı olacak yani. Biz şunu öneriyoruz; herkese demokrasi. Ama samimi değiller. Ne iktidar ne de muhalefet.
Türkiye’ye demokrasi isteyebilmen için önce partinde demokrasi olması lazım. Milletvekilleri özgür olmadan parlamento özgür olmaz. Parlamento özgür olmadan Türkiye’ye demokrasi gelmez. Başlanacak olan yer Siyasi Partiler Kanunudur. Güçlendirilmiştir parlamenter sistemi isteyenler önce Siyasi Partiler Kanununu değişmesini istemeli.”