Kazakistan’ın Ankara Büyükelçisi Saparbekuly tarafından, Kazakistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Kasım-Jımart Tokayev’in Meclis Toplantısı başta olmak üzere, Cumhurbaşkanı Tokayev’in halka seslenişini ve Kazakistan’daki diğer gündem konularını ele alan basın toplantısı düzenlendi.
Burada yaptığı konuşmada Büyükelçi Saparbekuly, “Maalesef büyük şehirlerdeki protestolar terörist aşırılık yanlısı ve suç grupları tarafından durumu şiddet eylemlerine tırmandırmak için kullanıldı. Bu anlamda Cumhurbaşkanı huzursuzluğun önlenmesi için acil tedbir alınmasını emretti ve ülke genelinde olağanüstü hal ilan etti. Bu arada krizi yönetmede de Cumhurbaşkanımızın çok önemli uyarısı oldu. Özellikle Almatı’da başlayan karmaşada çok sert tedbirler alınacağı konusunda uyardı. Bu açıklamalara rağmen idari kurumlara, polis departmanlarına ve Almatı’da sağlıkçılara, itfaiyecilere, gazetecilere dahil olmak üzere sivillere yönelik kitlesel saldırılar oldu” açıklamasında bulundu.
“MAALESEF KOLLUK KUVVETLERİ KOORDİNELİ SALDIRILARA HAZIR DEĞİLDİ”
Kazakistan’ın yurtdışında eğitilmiş, koordine edilmiş terörist grupların silahlı saldırganlığa maruz kaldığını söyleyen Büyükelçi Saparbekuly, “İlk incelemede saldırganlar arasında Radikal İslamcı Gruplar arasından sıcak noktalara karışma konusunda deneyimli kişilerin de olduğu tespit edildi. Maalesef Kazakistan’ın kolluk kuvvetleri çeşitli bu tür koordineli saldırılara hazır değildi. Toplamda bu tür saldırı ve şiddet eylemlerini ülkemizin 11 bölgesi maruz kaldı. Bu bölgelerin içerisinde 9 bölgemizde stratejik devlet kurumları ele geçirildi” diye konuştu.
Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nin (KGAÖ) herhangi bir teröre karşı operasyonda yer almadığını ve almayacağının altını çizen Saparbekuly, “Bunların asıl amacı önemli devlet kurumlarının, askeri birlikler, silah depoları önemli ekonomik üretim merkezleri su barajı Kazakistan’ın diğer yerlerindeki bu stratejik bölgeleri kapsamaktadır. Şu anda barış gücünün Kazakistan’da 2 bin 30 kişi bulunmaktadır. Bu örgüt geçici olarak Kazakistan’da bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.
“Durum şu anda istikrara kavuştu ve Kazakistan bundan sonra yaraları sarma sürecini başlattı” diyen Saparbekuly, “Bu olayları çok önceden planlanmış ve gizli olarak değerlendiriyoruz. Biz Kazakistan’daki vatandaşlarımızın barışçıl şekilde protesto gerçekleştirdiği bölgeleri biliyoruz ama maalesef Almatı gibi şehirlerdeki gösterilerin barışçıl şekilde olmadığını biliyoruz. Bazı vatandaşlarımız bu provokasyona maruz kaldı. Cumhurbaşkanımız olayları darbe girişimi olarak belirtmekte, silahlı saldırıların tek bir merkezden koordine edildiği eyaletlerdeki binalara kolluk kuvvetleri ve stratejik bölgelere, bankalara, televizyon kulelerin ve kanallarına protesto yapılırken eş zamanlı saldırıların yapıldığının altını çizdi” dedi.
“164 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ”
Şu ana kadar 16 askerin şehit olduğunu söyleyen Saparbekuly 2 tane askerin ise kafasının kesildiğini bildirdi. Toplamda 164 kişinin hayatını kaybettiğini ve vefat sayısı ile ilgili tespitler devam ettiğini kaydeden Büyükelçi Saparbekuly, 10 Ocak itibarıyla 8 bin kişinin tutuklandığını aktardı.
“PROTESTOLAR TEK MERKEZDEN YÖNETİLDİ”
Başlayan protestoların ilk başta barışçıl bir şekilde yapıldığına dikkati çeken Saparbekuly, “Tek merkezden yönetilmesi ile ilgili sözleri özellikle güney kısımdaki saldırılar sonucunda söylüyoruz. Çünkü valilik binasına protestocuları yığarak oradaki provokasyonları yaparak aynı anda gece yarısında eş zamanlı saldırıların düzenlenmesi normal protestocuların aklına gelmez. Özellikle silahlı grupların ellerinde telsiz bağlantıları vardı. Özellikle Almatı Havalimanı’nın işgalinde 800’e yakın kişi işgalde bulundu. Onları yönlendiren 4-5 kişi vardı” şeklinde konuştu.
Bu olayların Kazakistan’a ekonomisine olan büyük zarar verdiğini de ekleyen Büyükelçi Saparbekuly, Toplamda yaklaşık bunun Kazakistan’a 3 milyar dolar zarara uğrattığını belirtti. (İHA)