Manisa’nın Soma ilçesinde yıllarca yaptıkları mücadele sonrasında hak kazandıkları tazminatlarını alan madenciler, bu seferde açlık sınırı ve asgari ücretin altında kalan emekli aylıkları için meydanlara çıktı.
Soma ilçesindeki hükümet meydanında toplanan yüzlerce madenci açtıkları ‘Çalışmak Zulüm, Emeklilik Ölüm’ yazılı pankartla tepkilerini dile getirerek hükümete seslendi.
“BİR VEKİLİN İŞ KAZASINA HAYATINI KAYBETTİĞİNİ DUYDUNUZ MU?”
Emekli maaşlarını protesto etmek için düzenlenen eylemde söz alan Bağımsız Maden iş Sendikası Eğitim ve Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu, bir madencinin asgari ücretin altında bir emekli maaşına mahkum edildiğini ifade ederek, emekli maaşlarını düşük bulan bazı iktidar milletvekillerini eleştirdi.
Şuanda emekli olan bir madencinin çok az emekli maaşı aldığına dikkat çeken Aksu şöyle konuştu:
*Madenci emekli olduktan sonra ya yeniden çalışmak zorunda kalıyor, yada açlığa ve yoksulluğa sürükleniyor. Şuan bir madenci emekli olduğunda 2 bin 800 ile 3 bin 200 arasında değişen bir emeklilik ücretine mahkum oluyor.
*Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir olay yok. Madenci açlık sınırın altında bir ücrete mahkum ediliyor. Madenci böyle bir ücrete neden mahkum edilemez. Madenci ömrü az insandır. Madenci yeraltında tozla ve gazla çalışır ciğerini çürütür.
*Eğer iş cinayeti veya kazada kolunu, bacağını kaybetmezse emekliliğini tamamlarsa sonradan baş gösterecek hastalıklarla dünyaya erken veda eder. Bu başka sektörler için geçerli değildir. Madenci erken ölümü mahkumdur.
*Madencilik dünyanın en ağır iş koludur. Eski milletvekilleri geçtiğimiz günlerde ‘Bizim 18 bin TL emekli aylığımız az’ demişler.
*Oysa vekillerin yıpranması, akciğer hastalığına yakalanması mümkün değildir. Bir vekil veya holding sahibinin iş cinayetinde hayatını kaybettiğini, iş kazasında kolunu, bacağını kaybettiğini duyuldu mu?
“EMEKLİ MAAŞLARI İÇİN BİR MÜCADELE BAŞLATTIK”
Bağımsız Maden iş Sendikası Eğitim ve Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu açıklamasını son kısmında madencilerin emekli maaşlarının düzenlenmesi konusunda bir mücadele başlattıklarını altını çizerek şöyle konuştu:
*Maden işçileri haftada 45 saat ile 60 saat arasında değişen süreyle kölece çalıştırılıyor. Dünyada bu standart değil. 25-30 sene yer altında çalışan bir madenci 2 bin 500 ile 3 bin arasında değişen emeklilik ücretiyle nasıl yaşar. Soma’da 17 bine yakın madenciler çalışıyor.
*Seçim zamanı kapıya gelin ‘Şöyle, böyle yapacağız’ diyorlar. Peki ne yaptınız. Biz tazminatlarımızı alabilmek için canımızı verdik. Hiçbir şey görmedik. 3 bin liraya kim yaşayabilir. Şimdi emeklilik ücretlerimizin düzeltilmesi için ilk mücadelemizi başlattık.
*Gerekirse her ay meydanlara çıkacağız, ücretlerin düzeltilmesi konusunda imza kampanyası başlatacağız. Bir emeklinin maaşı 18 bin lira az bulunuyorsa, bir madencinin 3 bin liralık emeklilik ücretini de biz az buluyoruz.
“BEN ÇOÇUKLARIMIN YÜZÜNE BAKAMIYORUM”
Kendisinin 4 yıl önce madenden emekli olduğunu ve aldığı emekli maaşının düşüklüğü sebebiyle okuyan 3 çocuğunun yüzüne bakamadığını söyleyen Bağımsız İş Sendika Genel başkanı Gökay Çakır, şu ifadeleri kullandı;
*25 sene dizimin üstünde emek yiyerek madende çalıştım. 2014 de bir yasa çıkardılar çift asgari ücret verileceğini söylediler. Verdiler. Ancak aldığımız maaş emekliliğimize yansımadı. Zamdan önce 2 bin 812 lira emekli maaşı alıyorum. Şuanda emekli maaşımın 3 bin 600 lira olacağını söylediler.
*Ancak bu parayı şimdiden yaptıkları zamlarla yemeye başladılar. Daha cebimize girmeden emekli maaşı eridi. Çocuklarımın yüzüne bakmaya utanıyorum. Çocuklarımdan kaçıyorum. Çünkü param yok. Ben yağ mı alayım, un mu, arabama mazot mu alayım.
*Bu emeklilik ölüm değil mi? Açlık sınırının ve asgari ücretin altında emekli maaşı alıyoruz. Bu adalet nerede, bu hükümet nerede? Emekli maaşlarımızı düzeltilene kadar meydanlarda mücadelemiz devam edecek.
“BİR DAMLA SUYA MAHKUM EDİLİYORUZ”
Madende geçirdiği iş kazası sebebiyle malulen emekli olmak zorunda kalan İdris Sarıkaya ise, emekli maaşlarında adaletsizlik yaşandığını dile getirerek şu ifadelere yer verdi:
“Emeklilikte bir damla suya mahkum ediliyoruz. Şu zamanlarda her şeye yüzde 60-70 zam gelirken, emekli maaşlarına gelince zam yüzde 25.5 ile sınırlı tutuluyor. Emekli maaşlarımız yaşanabilir düzeye getirilmesi lazım. Türkiye’nin hangi yerinde olursa olsun madencinin hakkını yiyen zıkkım yesin.”
Açıklamasında “Devlet emeklinin arkasında olacak” sözleriyle emekli maaşlarının az olmasına tepki gösteren emekli madenci Hasan Oğcu ise sitemini şu cümlelerle dile getirdi:
*Ben 2019 yılında emekli oldum. Asgari ücretten 304 lira fazla alıyordum. Benim maaşım şuan asgari ücretten 600 lira eksik olacak. Ben bu hükümetin adaletli olduğuna mı inanayım, adaletsizliğine mi inanayım.
*Taban alt taban belirledin. Bari bizimde alt tabanımızı da belirlesin. Ben şimdi asgari ücretten 600 lira az emekli maaşı alacağım. Yazık günah. Ben buna sitem ediyorum. Şuanda sadece nefes alabildiğim için şükrediyorum.
*25 sene madende çalıştım. Şu ülkede adalet varsa, inşallah vardır. Bizimde emekli aylığı konusunda standartların üzerine gelmek istiyoruz.
*Emeklilik varsa bu ülkede, devlet emeklinin arkasında durmak ve arkasında durmak durumda. Benim böbreklerim şuanda çalışmıyor. Kalbimde ve ciğerlerimde sorun var. Neden 25 sene madenlerde çalıştım. Şuan biz emekliler olarak ölüyüz.
“ONLARIN LÜKS HAYATINI BİZ VERİYORUZ”
Bağımsız Maden İş Sendikası Ege Şube Başkanı Onur Köse ise yaptığı konuşmada, milletvekilleri maaşları üzerinden tepkisini ifade ederek, “Özel sektörde çalışıp şuanda 2 bin 800 TL civarı emekli maaşı alıyoruz. Oy verdiğimiz vekiller neden 18 bin lirayı az buluyorlar. Biz neden korkuyoruz. Üreten ve çalışan biziz. Bizim sırtımızdan geçinen vekillerdir. Biz onlara oy veriyoruz. Onların yaşadıkları lüks hayatı biz veriyoruz. Kamu işçileri şuanda 6 bin ile 7 arasında değişen emekli maaşı alıyor. Ama özel sektörde en büyük mücadeleyi biz veriyoruz. Asgari ücretin altında emekli maaşını kabul etmiyoruz. Çoluk, çocuk meydanlarda hakkımızı arayacağız.” diye konuştu.