MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi’nde anlaşmazlık devam ederken, işveren sendikası MESS, Türk Metal Sendikası’nın 29,57’lik zam teklifine karşılık ilk 6 ay için yüzde 12, diğer 6 aylık periyotlar için enflasyon oranında artış teklifinde bulundu. Ancak Türk Metal Sendikası üyeleri bu teklifi yeterli bulmayarak eylemlere başladı.
YAKLAŞIK 3 BİN İŞÇİ EYLEM YAPTI
Yaklaşık 3 bin işçi bugün Eskişehir Ulus Meydan’ında toplanarak MESS’i protesto etti. Eyleme katılan Türk Metal Sendikası üyesi işçiler, ‘Zafer direnen emekçinin olacak’, ‘Ölümüne çalıştık, kazanacağız’, ‘Direne direne kazanacağız’, ‘İş, ekmek yoksa barış da yok’, ‘Es, MESS şaşırma, sabrımızı taşırma’ şeklinde sloganlar attı. Türk Metal Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Orhan Demir, Türk ekonomisinin yükünü metal işçilerinin çektiğini belirterek, kriz demeden, salgın demeden üreten, çalışan, alın teri dökenin metal işçileri olduğunu söyledi. Demir, “Onlar, herkesin salgından korkup evine kapandığı günlerde, ölüme meydan okuyarak çalıştılar. Onlar şimdi burada, emekleri ve ekmekleri için, haklı taleplerini haykırmak için buluştular. Çalışırken sırtımızı sıvazlayan, ama sözleşme masasında bizi tanımazdan gelenlere seslerini duyurmak için buluştular” dedi.
‘ÖLÜME MEYDAN OKUYARAK ÜRETTİLER’
Türkiye’nin dört bir yanındaki fabrikalarda alın teri döken metal işçilerin salgın döneminde dahi çalıştığını ifade eden Demir, “Otomobilde, beyaz eşyada, demir-çelikte alın teri dökenler, bazen yüzlerce derece sıcağın karşısında, bazen onlarca ton yükün altında durmadan dinlenmeden çalışanlar, krizde bile ihracatı omuzlayanlar, ölüme meydan okuyarak üreten Türk metalcilerdir. Şimdi artık bizim zamanımız geldi. Şimdi herkes susacak, Türk Metalciler konuşacak. Sadece bizim sesimiz duyulacak. Duyun alandan yükselen bu sesi: Ölümüne çalıştık, şimdi kazanacağız, şimdi kazanacağız, şimdi kazanacağız” şeklinde konuştu.
‘O TASLAK BİZİM ONURUMUZDUR’
Sözleşmenin 130 bin metal emekçisini ilgilendirdiğini belirten Demir, şöyle konuştu:
“MESS’le sözleşme görüşmelerimiz 12 Ekim’de başladı. Biz, 12 Ekim’de masaya bir taslak koyduk. O taslak, kimsenin değil, hepimizin taslağıydı. Tek tek bütün üyelerimizin beklentisi, isteği, arzusu o taslaktaydı. Metal emekçileri o taslağı alın teriyle yazdı. İşte masadaki taslak, o taslaktı. O taslak bizim, hepimizin onurudur. Biz ne istedik taslakta? Bu ortamda, ücretlerimize ortalama yüzde 29,57 zam istedik. Peki karşılığında ne bulduk? MESS’in masaya getirdiği yüzde 12 zam teklifini bulduk. Buradan MESS’e sesleniyoruz: O taslak bizim onurumuzdur. Biz onurumuzu çiğnetmeyiz. Bugüne kadar kimseye çiğnetmedik, bundan sonra da çiğnetmeyiz. MESS’in, sadece ücretlerle ilgili teklifleri değil, çalışma hayatına ilişkin teklifleri de bizim için hayal kırıklığı olmuştur. MESS, esnek çalışma, deneme süresi, kıstalyevm, denkleştirme gibi, artık geride kaldığını düşündüğümüz birçok uygulamayı, teklif adı altında yeniden masaya getirmiştir. Daha doğrusu, vicdanı sızlamadan, sosyal ortak dediği bizlerin karşısına çıkarabilmiştir. İşte biz, o zaman, buraya kadar dedik ve o masadan kalktık.”
‘BİZİ TEST ETMEYE KALKMAYIN’
“Biz masaya oturup müzakere etmesini de, alanı çıkıp kora kor mücadele etmesini de iyi biliriz” diyen Demir, “Kimse bizi test etmeye kalkmasın. Kimse bizi denemeye kalkmasın. Kim gelirse gelsin, alayına hodri meydan, alayına hodri meydan. İş ekmek yoksa barış da yok. İş ekmek yoksa barış da yok. Sesimiz duyulana kadar da haykırmaya devam edeceğiz.” dedi.