İnsan sindirim sisteminin merkezi midedir. Yiyecekleri kolayca sindirilebilir ve elementlere böler. Bu, vücudun günde 2 litre hacimde kendi başına ürettiği hidroklorik asit yardımıyla olur. Aşındırıcı sıvı, büyük parçaların ince bağırsak tarafından emilebilen daha küçük parçalara ayrılmasına yardımcı olur. Asitlik seviyesi normal olduğunda tüm sindirim süreçleri sorunsuz gerçekleşir. Gösterge yukarı veya aşağı saparsa, sindirim sisteminde tehlikeli hastalıklar ortaya çıkar. Midenin asitliğini azaltmak için uzmanlar belirli bir diyet izlenmesini ve gerekirse tıbbi tedavi alınmasını önermektedir. Vücuttaki normal hidroklorik asit konsantrasyonu 160 mmol/l’dir. Bu değeri aşmak ülser, gastrit veya iç kanamaya neden olabilir. Artan asitlik en çok sağlıksız beslenme, kötü alışkanlıklar, bazı ilaçların kullanımı, hormonlar vb. tarafından tetiklenir. Asit düşürücü ürünler aramadan önce bir sorun olup olmadığını kontrol edin. Aşağıdaki belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız, mutlaka bir uzmana danışın: Göğüste Ağrılı Yanma Hissi Bu durum, mide suyunun bir kısmının yemek borusuna boşalmasıdır. Sıvı, mukoza zarlarını tahriş eder, boğazda yanma hissine neden olur. Midede Ağırlık Hissi Küçük bir atıştırmadan sonra çok fazla şey yemiş gibi hissediyorsanız, bu endişe verici bir işarettir. Ekşi veya Acı Geğirme Geğirme, gazların bağırsaklardan salınması için gereklidir, ancak hoş olmayan hisler taşımamalı ve çok sık meydana gelmemelidir. Karın Ağrısı Nöbetleri Artan asitlik, güçlü ve keskin ağrı hissi şeklinde kendini gösterecek olan iç organların mukoza zarlarının tahriş olmasına neden olabilir. Sindirim Sorunları ishal, şişkinlik veya kabızlık genellikle yüksek asitliğe eşlik eder. Şiddetli mide ekşimesinin yanı sıra ağızda keskin bir ekşi tat bulunması, tıbbi müdahale gerektiren göstergelerdir. Hangi belirtilerin ortaya çıktığına bağlı olarak uygun tedavi yapılacaktır. Aşağıdaki hastalıklarda yüksek asitlik belirtileri ortaya çıkabilir: – Gastrit, – Ülser, – Pankreatit, – Şeker hastalığı, – Sinir sistemi hastalıkları. Muayeneden sonra, yukarıdaki hastalıkların var olmaması durumunda, artan asitliğin suçlusu yetersiz beslenme olarak kabul edilir. Bazı gıdaların tüketimi ile hidroklorik asit üreten bezler uyarılır. Fazlası mide zarını tahriş eder. Bu durumda mide ekşimesi, mide ülseri ve diğer sindirim sorunlarının ortaya çıkması mümkündür. Çoğu zaman, göğüs kemiğinin arkasında yanma hissi, belirli yiyecekleri yedikten bir saat sonra ortaya çıkar. Genellikle kronik mide hastalıklarının tetikleyicileridir. Ancak mide asidini azaltan besinler de vardır. Tüketildiğinde asit üreten bezlerin aktivitesi azalır. Kronik bir hastalığın tetiklenmesi durumunda, bir diyete uymak zorunludur. Doğru beslenme mide mukozasının korunmasını ve asitliği normalleştirmenizi sağlar. Mide asiditesinin yüksek olduğu durumlarda beslenme, aşağıdaki kurallara uygun olmalıdır: – Yiyecekler baharatlı, kızarmış veya tuzlu olmamalıdır. Füme ürünler ve turşular menüye dahil edilmez. – Sadece küçük porsiyonlarda yemek yenilmelidir. – Yemekler düzenli olmalıdır. – Yenilen yiyecekler çok sıcak veya çok soğuk olmamalıdır. – Yiyecekler kolayca sindirilebilir olmalıdır. Proteinler karbonhidratlarla birleştirilmemelidir. – Proteinli gıdalar diyetin temeli olmalıdır. Bunlara yumurta, yağsız et, süt ve tam tahıllar dahildir. – Mide asiditesini artırdığı için diyet asidik gıdalar içermemelidir. – Son öğünden uykuya kadar olan aralık birkaç saat olmalıdır. – Gün boyunca yeterli miktarda su içmeye dikkat edilmelidir. – Haşlama, fırınlama veya buharda pişirme yöntemleri kullanılmalıdır. – Aspirinin yanı sıra nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar gibi ilaçlar almaktan sakınılmalıdır. – Stresten kaçınılmalı ve menüde asitliği azaltan gıdalar tüketilmelidir. Yüksek asitliğin önlenmesi ve tedavisi olarak özel bir diyet izlenmelidir. Homojenize gıdaların tüketilmesi tavsiye edilir. Bu, midenin duvarlarını saran çorbalar, süt ürünleri ve diğer gıdaları ifade eder. Mide asitliğini azaltan en etkili besinler şunlardır: Taze Sebzeler Tavsiye edilenler arasında haşlanmış patates, balkabağı, havuç, salatalık ve kereviz bulunur. Mide asiditesini düşüren besinlerdir. Bu sebzeler, özellikle buharda pişirildiğinde hızla sindirilir. Haşlanmış Tahıllar Pirinç veya yulaf yararlıdır. Suda veya sütte kaynatabilirsiniz. Sıvı halde yemek tavsiye edilir. Tariflerde yağ kullanmayın. Et Yağsız etler tercih edilmelidir. Buharda pişirme veya haşlama yöntemleri kullanılmalıdır, ancak asla kızartma yapmayın. Çorbalar Az yağlı et suyunda pişirilmiş püre çorbaların kullanılması tavsiye edilir. Midenin asitliğini azaltan yulaf ezmesi veya pirinçle kullanılabilir. Kuru yemişler Yağlı tohumlar ve kuru yemişler midenin asitliğini düşürür. Mükemmel bir protein kaynağıdırlar. Kuru yemişlerin emilimi, çiğ olarak yenirse daha iyidir. Özellikle badem yağ oranı yüksek olmasına rağmen asidik koşullarda yenebilen sağlıklı bir kuru yemiştir. Alkali özelliklere sahiptir. Süt Mide asiditesini düşürmek için mükemmel bir üründür. Süt tüketimi ile yemek borusunun tahrişi hızla giderilir. Gastrit veya ülser durumunda süzme peynir ve yoğurt kullanılması tavsiye edilir. Ürünler ekşi olmamalıdır. Yeşil çay Yeşil çay veya kuru erik kompostosu gibi içecekler tüketilebilir. Çayları demlerken asitliği azaltmak ve stresi ortadan kaldırmak için nane kullanımı önerilir. Gün içerisinde en az iki litre su tüketilmelidir. Kahve tüketiminden kaçınılmalıdır. Yağlı balıklar Deniz balıklarını fırında pişirerek tüketebilirsiniz. Bal Mide asiditesi için bal çok etkili bir ilaçtır. Bal birçok vitamin ve mineral içerir. Kullanımı midedeki tahrişi gidermenizi ve mukoza zarını korumanızı sağlar. Meyveler Yüksek asitlik varlığında olgunlaşmamış mango, Hindistan cevizi, zerdeçal, avokado, muz ve soyulmuş elmaları güvenle tüketebilirsiniz. Sindirimi normalleştirmeye yardımcı olan birçok lif, vitamin ve mineral içerirler. Kabızlık ve ishal ile mücadelede etkilidirler. Özellikle muz zengin potasyum, vitamin ve alkali maddeler kaynağıdır. Mukoza zarında koruyucu bir tabaka oluşumunu uyarır, asitliği azaltır. Diyette asitliği düşüren gıdalar bulunmasının yanı sıra yüksek asitlik durumunda yemek yemenin bir takım kuralları da vardır. Uzmanlar, küçük porsiyonlarda günde 5-6 kez beslenmeyi önerir. İçecekler arasında sade su, bitki çayları ve sebze suları bulunmalıdır. Unlu mamüllerin, ekmeklerin ve basit karbonhidratların miktarı minimumda tutulmalıdır. Asitliği normalleştirmek için çeşitli bir diyete ve yavaş öğünlere ihtiyacınız vardır. Bir doktora gittikten sonra beslenmeyi ayarlamanız önerilir. Ciddi problemlerde ilaç yazabilir. İlaçlar artan asitliği nötralize edebilir, mide koruyucu maddeler mukoza zarını korur, salgı önleyici ilaçlar hidroklorik asit üretimini engeller. Ancak, önce bir doktora danışmadan hiçbir ilaç kullanılmamalıdır. Geleneksel tıp meraklıları için çeşitli tedavi seçenekleri vardır. Midenin asitliğini azaltmak için havuç ve patates suyu çok değerlidir. Bunlara ek olarak, bazı bitkilerin suları ve çayları kullanılır; sarı kantaron, nane, nergis, kantaron ve ısırgan bunlardan birkaçıdır. Bir uzmana danışmadan alınan ilaç tedavisi sağlık için tehlikelidir, bu nedenle mutlaka bir doktora başvurun. Mide asiditesinin normalleşmesinde önemli bir faktör de yaşam tarzıdır. Alkol alımı veya sigara kullanımı, uzun bir tedavi dönemini silebilir. Aşağıdaki yiyecekler menüden çıkarılmalıdır: Yağlı Et Sindirimi uzun zaman alır ve bu nedenle çok fazla mide suyu gerektirir. Acı Baharatlar Mide astarında oldukça agresiftirler. Mantarlar Mukoza zarlarını olumsuz etkileyen asitler içerirler. Asitli Yiyecekler Ekşi limon, mandalina veya greyfurt mide duvarlarını olumsuz etkiler. Yararlarına rağmen, domates yemek mide suyunun asitliğinin artmasına neden olur. Karpuz Bu meyvenin suyu asitlikte bir artışa neden olur. Gaz İçeren İçecekler İçerdikleri karbondioksit midede küçük kabarcıklar şeklinde yükselir. Mukoza zarını tahriş ederler. Alkol ve Hamur İşleri Küçük miktarlarda alkol dahi mide duvarlarında çok büyük etkiler yaratabilir. Hamur işleri de yasaktır. Ayrıca çikolata ve dondurma da mide zarına saldırır. Zencefil Baharat olarak kullanılması, sindirim sisteminin mukoza zarının tahriş olmasına neden olur. Genellikle mide ekşimesi gibi bir belirti ortaya çıktığında karbonat kullanılır. Bu, göğüs kemiğinin arkasındaki yanma hissini ortadan kaldırmak için oldukça etkili bir yöntemdir. Ancak tek kullanımlık bir ürün olarak kullanılabilir. Karbonat, sık kullanımda mide zarında ciddi hasara neden olabilir.