Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, partisinin MYK Toplantısı öncesi basın açıklaması yaptı.
“ARTIK YETER”
“Ocak ayı, acı kayıplar yaşadığımız bir aydır. Uğur Mumcu, Onat kutlar, Yasemin Cebenoyan, Metin Göktepe, Hrant Dink, Muammer Aksoy ve Gaffar Okan bir ocak ayında öldürüldüler. Hepsini rahmetle ve saygıyla anıyorum” diyerek sözlerine başlayan Sarıgül, “Sağlık mensuplarına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri artarak devam ediyor. Kanunlarda eksiklik varsa kanun çıkaralım, uygulamada sıkıntı varsa giderelim. Bireysel silahlanmayı zorlaştıralım. Ama artık seyretmeyelim. Artık yeter diyelim” dedi.
“MUTSUZUZ, GERGİNİZ, ENDİŞELİYİZ, DOYMUYORUZ, ÜŞÜYORUZ”
Sarıgül’ün açıklamaları şöyle devam etti;
*Bu ülkede iyi olaylara, hepimizi mutlu eden günlere hasret kaldık. Mutsuzuz, gerginiz, endişeliyiz. Doymuyoruz ve üşüyoruz. Ülkeyi yönetenleri bir kez daha uyarıyorum.
*Elektrik, doğalgaz, akaryakıt zamlarını geri alın. Asgari ücreti açlık sınırının altında kalmayacak şekilde güncelleyin. En düşük emekli maaşını asgari ücret düzeyine çıkarın.
*Temel ihtiyaç maddelerinden KDV almayın. Elektrik, doğalgaz ve suda KDV oranını yüzde 1’e düşürün. Yurttaşlarımızın borçluluk düzeyini azaltın.
*Engelliler başta olmak üzere boşalan kadrolara atama yapın. Şehit ve gazi maaşlarını artırın.
*Öğretmenlerin, sağlık personelinin maaşlarını yoksulluk sınırının üzerine çıkarın. 3600 ek göstergeyi bekletmeyin. EYT’lilere haklarını verin.
*Son yağışlarla, Allah bu milletin yüzüne bakacak, ancak yetkililerin de çiftçiyi gübre yönünden desteklemesi lazım ki bu yağışlar berekete dönsün.
“ÇİFTÇİYİ KÜSTÜRMEYİN, ÇİFTÇİ KÜSERSE AÇ KALIRIZ”
*Köprülere, otoyollara hazine garantisi veriyorsunuz, müteahhitlere zarar etmesin diye fiyat farkı veriyorsunuz, şirketlere vergi indirimi yapıyorsunuz, bankada parası olanlara kur garantisi veriyorsunuz, çiftçiye de ucuz gübre verin, mazot verin, ilaç verin, elektrik verin. Çiftçiyi küstürmeyin. Çiftçi küserse aç kalırız.
*Paramız var dışarıdan alırız diye güvenmeyin. Dünyanın bin türlü hali var. Gıdada ve enerjide dışa bağımlılık olmaz. Bakın İran doğalgazı kesti. 20 yıldır ülkeyi yönetenler rüzgâr ve güneş enerjisine destek verseydiler bugün bunları yaşamazdık.
*Size neden Mars’a koloni kurmadınız demiyoruz. Neden buğday üretimini artırmadınız? Neden güneş panelleri kurmadınız diyoruz. Bunu da mı beceremiyorsunuz?
*20 yıldır ağustos böceği gibi cır cır öttüler. Üretmeyi değil ithalatı, yerliyi değil yabancıyı tercih ettiler. Şimdi döviz diye kapı kapı geziyorlar. Bu bizim zorumuza gidiyor. Çünkü biz yurtseveriz. Çünkü biz ekonomik milliyetçilik yapıyoruz.
*Ekonomik milliyetçilik yapmak, devletin müflis tüccar gibi değil basiretli bir işadamı gibi davranmasını sağlamaktır.
*Çayımıza, fındığımıza, pamuğumuza, zeytinimize, narenciyemize sahip çıkalım. Yabancıların inisiyatifine bırakmayalım diyoruz. Dövize sıkıştık diye varlıklarımız kelepir mal gibi satılmasın diyoruz. Paramızın değerini, malımızı, mülkümüzü, ürünlerimizi ve en önemlisi onurumuzu koruyalım diyoruz.
*Faiz konusunda nas var nas, diyen Sayın Cumhurbaşkanı ikna edilmiş olmalı ki Merkez Bankası bu ay faizi pas geçti. İşte bugün yaşadığımız tüm sorunların kaynağı tam da budur. İkna edilmesi gereken, kurum yok, kural yok, karar yok. Politika yok. Piyasa yok. Ne var? İkna edilmesi gereken bir kişi var.
*İstanbul, Adana, Muğla büyükşehir belediyelerinin projelerine onay çıkmadı. Ak Partinin kaybettiği bu belediyelerde yaşayanlar Türkiye Cumhuriyeti devletinin yurttaşı değil mi? Böyle ayrımcılık olur mu?
“SAYIN ERDOĞAN, EKONOMİ KONUŞULMASIN İSTİYOR”
Sarıgül, iktidara yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü:
*Sayın Erdoğan cumhurbaşkanı olduğunu unutuyor. Tarafsızlık yeminini unutuyor. Ama kendisine bir söz söylendiğinde hemen cumhurbaşkanı oluyor. Halkın Ak Partiye desteği azaldıkça dinimizi siyasete alet ederek, gerginlik yaratarak oy tabanını bir arada tutmak istiyor. Ekonomi konuşulmasın istiyor. Emeklilerin, yoksulların, emekçilerin feryatları duyulmasın istiyor.
*Maalesef bizim dışımızdaki muhalefet bu oyuna geliyor. Türkiye Değişim Partisi, halkın gündemini halkın sorunlarını bilen ve bu gündemin dışına çıkmayan tek partidir. Halkın gündemi pahalılıktır, geçim sıkıntısıdır, ekmektir, peynirdir, yağdır, akaryakıttır.
“SOĞAN, PATATES, SIVI YAĞ, EKMEK KUYRUĞUNA SOKMAYIZ”
*Diğer partiler uzayı, yıldızları, gezegenleri vaat ediyorlar. Biz Türkiye Değişim Partisi olarak diyoruz ki, bize oy verirseniz biz, iktidarda olduğumuz sürece:
*Sizi aç bırakmayız, açıkta bırakmayız. Sizi üşütmeyiz. Sizi soğan, patates, sıvı yağ, ekmek kuyruğuna sokmayız.
*Pahalılığı önleriz. Mutfaklarda huzuru sağlarız. Çocuklarımız iyi eğitim alır, gençlerimiz iş bulur. Memurlar, işçiler, emekliler iyi maaş alırlar.
*Daha ucuza, daha çok ve daha iyi hizmet sağlarız. Harcadığımız her kuruşun, yaptığımız her işin, hesabını veririz. Ülkemizi içeride huzurlu, dışarıda onurlu bir ülke yaparız.