İzmir Mustafa Kemal Paşa Mahallesi’nde bir vatandaşın cep telefonuyla kaydettiği görüntüler tüm Türkiye’yi sarstı.
Görüntülerde 5-6 polisin ortalarına aldıkları bir adamı tekme ve yumruklarla acımasızca dövdüğü, bir kadının da adamı kurtarmak için uğraştığı ancak onun da polislerden dayak yetiği açıkça görünüyor.
İddiaya göre, Volkan Karaaslan, ailesinin yaşadığı apartmanın önüne aracıyla geldi, polis aracı çapraz bir şekilde yolu kapatmıştı. Polis biraz ağırdan aldı. Sonrasında araca yol verdi ama Volkan Karaaslan’la polis arasında yaşanan tartışma sakinleşmedi. Başka ekiplerin de gelmesiyle işin şekli değişti.
Görüntülerde polisten meydan dayağı yiyen Volkan Karaaslan olanları ayrıntılarıyla SÖZCÜ’ye anlattı. Bir süre önce işsiz kalan ve geçimini hammallık gibi günlük işlerle sağlamaya çalışan Karaaslan şunları söyledi:
“Kız kardeşimin arabasıyla köpeğini veterinere götürdük. Dönüşte ailemin oturduğu apartmanın önüne geldiğimde polis aracı çapraz şekilde yolun ortasında duruyordu. Yolu kapatmış. Yanında da sivil bir genç motorlu, şoför kapısından sohbet, muhabbet ediyorlardı.
Arkasında durdum hiçbir şey demeden.. Baktım yol vermeyeceğini anlayınca… “Az ileri alır mısınız, evimin önüme geldim, park edeyim” dedim.
İleri aldı, sonra araçtan indi. “Kimliğini ver bakayım” dedi… Tahrik edici bir konuşmayla…
Verdim kimliği. “Neden böyle yapıyorsunuz, benim evimin önünde… Bütün eşim dostum komşularım bize bakıyor, bu şekilde yapılır mı… Yanınızdaki genç çocuğa GBT sorgulamıyorsunuz, ben evimin önüne yanaşmak isteyince, bana in aşağı kimliğini ver diyorsunuz” dedim. Böyle şey mi var ya dedim… Biz terörist miyiz, terörist gibi muamele yapıyorsunuz” dedim.
Bana, “GBT’nde, teröristle, FETÖ’yle ilgili bir şey çıkarsa seni burda infaz etmesini bilirim ben, sıkıntı yok” dedi. “Çıkarsa edersiniz” dedim.
BİBER GAZI SIKTI
İyice hakaret edici, kışkırtıcı laflar söyledi… Beni elleriyle kollarıyla… “Geç duvarın köşesine bekle…” dedi. İthamlarda bulundu…
Ben de, “Konuşmalarınıza dikkat edin. Bir vatandaşla nasıl konuşulacağını bilin, siz devlet memurusunuz” dedim.
Çıkardı biber gazı sıktı bana.
Sonra olaylar büyüyecek diye, telefonuyla destek istedi.
Biber gazını sıkınca, “Sen benim gözüme biber gazını nasıl sıkarsın ya” dedim. Lafı çevirdi sonra, afedersiniz ben ona demişim ki, “Biber gazını g…üne sokacağım”…
Bir harfi değiştirmiş. z harfini t harfine çevirmiş.
Sonra benim anama küfretti. Ben gözlerimi az açar gibi oldum, gittim yanına, “Sen benim anama nasıl küfredersin” derken kendisine vuracağımı zannetti herhalde… Kaldırdı bana yumruk salladı. Ondan sonra ben de kendimi savunarak, ona yumruk salladım.
DESTEK EKİPLER GELDİ
Tam birbirimize girdiğimiz anda destek çağırdığı ekipler geldi. Ben tam ona yumruk sallarken Yunus polisleri bu anı gördü. Aldılar beni eve… Darp etmeye başladılar.
O anda annem evden aşağı inip, can havliyle beni kurtarmaya çalışırken bu sefer annemi darpetmeye başladılar. Sürüklemeye yumruk atmaya…
Sonra ilk hastaneyi götürdüler, yüzüm çok şiş bir şekildeydi.. Darp raporu aldım karakola götürdüler. Sabah saat 5’te parmak izine, sonra hastaneye götürdüler, Covid testine… Tekrar karakola getirdiler. Sabah 7’de hastaneye tekrar götürüp çıkışımı yaptırdılar. Ondan sonra saat 4’e kadar beni karakolda yüzümün şişinin inmesi için beklettiler.
15 GÜNDE BİR İMZA ATACAK
İçerde, nezarette bağırdım, çağırdım, “Açın benim işlemlerimi bitirdiniz niye götürmüyorsunuz” diye… Cevap veren yok, umursayan yok. Saat 4 oldu beni aldılar savcıya götürdüler. Savcı bana ev hapsi istedi. Nöbetçi mahkeme 15 günde bir karakol imzası kararı verdi.
“ANNEM DE BEN DE ŞİKAYETÇİYİZ”
Biz şikayetçiyiz. Annem de ben de… Davamızın arkasındayız. Maddi manevi… Annemin de darp raporları var. Psikolojimiz bozuldu. Gece rüyamıza girdi. Rüyamda dün uyuyamadım, başka polis, yunus ekipleri beni alıyorlar, boş bir binaya götürüyorlar… Gıcıklık olsun diye… Annem desen ayrı… Kadının feryadı figanı milletin kulaklarını çınlatıyor.”