Sigaralar, sarılmış sigara kağıdı, kıyılmış tütün ve bir filtreden oluşur. Tütün bitkisi, son derece bağımlılık yapan bir madde olan nikotin de dahil olmak üzere 2 binden fazla kimyasal içerir. Yanan bir sigara, yüzlercesi zehirli olan binlerce kimyasalı serbest bırakır. Yanan bir sigaradan çıkan duman solunduğunda, bu zararlı kimyasallar akciğerlere ve kan dolaşımına girer ve kalp hastalığı, kanser ve felç gibi istenmeyen sağlık sorunlarına yol açabilir. Pasif içicilik, bir sigaranın yanan ucundan yayılan duman veya sigara içen biri tarafından dışarıya verilen dumandan etkilenen kişilerdir. Pasif içicilik yüzlerce toksik kimyasal içerir ve sigarayla aynı istenmeyen sağlık etkilerine yol açabilir. Nikotin, beyinde psikoaktif bir etkiye (kimyasal değişiklikler) neden olan ve eroin veya kokain gücünde benzer bir bağımlılığa yol açan tütünde bulunan bir kimyasaldır. Nikotin, güçlendirici bir madde olarak kabul edilir; bu, tehlikeli etkilerine rağmen kullanıcılar tarafından sıklıkla istendiği ve bırakmayı özellikle zorlaştırdığı anlamına gelir. Küçük bir çalışma, manyetik rezonans görüntüleme (MR) taramaları kullanarak sigara içen 22 kişinin ve hiç sigara içmemiş 21 kişinin beyinlerini inceledi. Sigara içenlerin beyinlerinin, daha önce hiç sigara içmemiş katılımcılardan yapısal olarak farklı olduğunu belirlediler. Sigara içen grupta, hiç sigara içmeyen gruba göre sol medial orbitofrontal kortekste daha fazla kortikal incelme vardı. Bu sonuçlar, sigara içen grupta dürtü kontrolü, ödül ve karar verme ile ilgili alanlarda beynin işlev bozukluklarını gösterebilir. Kişiler sigara içtiğinde veya pasif içicilikle dumanı teneffüs ettiğinde benzen, karbonmonoksit, formaldehit, hidrojen siyanür ve katran da dahil olmak üzere yüzlerce toksik kimyasala maruz kalır. Sigara içmek 24’ten fazla hastalığa katkıda bulunabilir, genel sağlığı bozabilir ve her yaşta ölüm riskini artırabilir. Vücudun çeşitli bölgelerinde kanser gelişimi, felç ve kalp hastalığı gibi kardiyovasküler hastalıklar ve iltihaplı bir hastalık olan kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gibi akciğer ve solunum yolu hastalıkları ile ilişkilendirilmiştir. Pasif içiciliğe maruz kalmak her yaştan insan için tehlikelidir. Çocuklarda kulak enfeksiyonlarına, öksürük ve hırıltılı solunum gibi solunum yolu sorunlarına, bronşit, zatürree ve şiddetli astım semptomlarına yol açabilir. Pasif içicilik ayrıca bebeğin solunumunun düzenlenmesini bozabilir ve bu da ani bebek ölümü sendromu (ABÖS) riskini artırır. 1. Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) Sigaranın akciğerler üzerindeki uzun vadeli etkileri oldukça zararlıdır. Sigara içmek, kronik bronşit (akciğerlerdeki hava yollarının iltihabı) ve amfizem (akciğer dokusunun dejenerasyonu) ile karakterize bir solunum hastalığı olan KOAH’ın önde gelen nedenidir. Tütünün içindeki kimyasallar, havanın akciğerlere girip çıkmasını sağlayan bronş tüplerini tahriş eder ve bronş tüplerinin içindeki silya adı verilen tüy benzeri yapıları öldürür. Bu yapılar, mukusun akciğerlerden temizlenmesi için önemlidir. KOAH’tan ölme riski, bir kişinin sigara içtiği yıl sayısına ve günde içtiği sigara sayısına bağlı olarak artar. KOAH’lı bireyler, KOAH semptomlarının azalmasını desteklemek için ilaçlar, cerrahi veya oksijen tedavisi kullanabilir. Sigarayı bırakmak aynı zamanda KOAH’ın tehlikeli sağlık sonuçlarını da azaltır. Bir çalışma, KOAH ve Obstrüktif Uyku Apne Sendromu olan hastalarda sigarayı bırakmanın etkinliğini inceledi. Uyku apnesi, uyku sırasında kan oksijen seviyeleri normal seviyelerin altına düştüğünde ortaya çıkar ve KOAH’ın yaygın bir semptomudur. Çalışmaya dahil edilen 145 hastanın yüzde 51’i danışmanlık ve sigara bırakma ilaçları yardımıyla sigarayı başarıyla bırakmıştır. Sigarayı bırakmakta başarısız olan hastalara kıyasla solunum fonksiyon parametreleri belirgin şekilde iyileşmiştir, bu da KOAH’lı bireylerde gelişmiş akciğer fonksiyonu ile uyku apnesi ve sigarayı bırakma arasında bir ilişki olduğunu göstermektedir. 2. Koroner Kalp Hastalığı Yanan sigaralardan yayılan zehirli kimyasallar ateroskleroza (damarların sertleşmesi) ve kalp krizine neden olur. Kardiyovasküler hastalıklar koroner kalp hastalığı (KKH) gibi ateroskleroza yol açabilen kalbi ve kan damarlarını etkileyen birkaç farklı durumu ifade eder. KKH anjinaya (göğüs ağrısı), nefes darlığına ve kan damarları tıkandığında veya daraldığında ortaya çıkan kalp krizine yol açarak kalbe düzgün kan akışını engelleyebilir. Sigarayı bırakmak, sigara içmenin kardiyovasküler kaynaklı tehlikeli sağlık etkileri riskini azaltır. Araştırmalar, sigarayı bıraktıktan bir yıl sonra bireylerin KKH geliştirme risklerini yarı yarıya azaltabileceğini ve 15 yıl sonra KKH geliştirme risklerinin hiç sigara içmemiş bireylerle aynı düzeyde olabileceğini göstermektedir. Düzenli olarak sigara içen tip 2 diyabetli 6 bin 547 kadında KKH riskini inceleyen 20 yıllık bir çalışma, sigara içmenin KKH riskinin artmasıyla güçlü bir şekilde ilişkili olduğunu ve sigarayı bırakmanın bu riskleri önemli ölçüde azalttığını bulmuştur. 3. İnme Yanan sigaralardan çıkan dumanın solunmasıyla alınan zehirli kimyasallar damar sertliğine, atardamar duvarlarının iltihaplanmasına ve kan pıhtılarına (inmeye yol açan) neden olabilir. Beyindeki bir kan damarı tıkandığında veya beyindeki bir atardamar patladığında, kan akışını keserek beyin hasarına yol açtığında inme (felç) meydana gelir. Beyin oksijensiz kaldığında, konuşma ve görme kaybına ve değişen seviyelerde felce neden olabilir. Sigarayı bıraktıktan sonraki 2 ila 5 yıl içinde felç riskinin yüzde 90’ın üzerinde azaldığı görülmüştür. 14 çalışmayı ve 303 bin 134 katılımcıyı içeren 2019 tarihli bir araştırma, sigara ve inme arasındaki ilişkiyi inceledi. Çalışma, sigara içenlerin sigara içmeyenlere kıyasla sadece inme riskinin arttığını değil, riskin içilen sigara miktarına bağlı olduğunu da buldu. Araştırmada, günde beş sigara içmenin inme riskini yüzde 12 arttırdığı görüldü. Ek olarak, pasif içicilik olanlarda genel inme riskinde yüzde 45’lik bir artış gözlemlediler. 4. Kanser Sigara içmek ve pasif içiciliğe maruz kalmak vücudun çeşitli bölgelerinde kanser gelişimine neden olabilir. Tütün dumanında bulunan kimyasallar, hücrelerde kanser gelişimine yol açabilecek genetik değişikliklere neden olur. Akciğer kanserine yakalanma riski, günde içilen sigara miktarına, tütün dumanına maruz kalma seviyelerine ve bir kişinin sigara içtiği yıla bağlı olarak önemli ölçüde artar. 422 binden fazla katılımcıyı içeren 30 yıllık bir çalışma, sigara içmenin karaciğer, mesane, pankreas, böbrek, akciğer, gırtlak, orta kulak, burun boşluğu, sinüs, farenks, ağız boşluğu, dudak ve lenfatik sistem kanserleri riskini arttırdığını göstermektedir. 5. İktidarsızlık Sigara içmek hormonları etkileyebilir ve erkeklerde iktidarsızlığa yol açabilir. Erektil disfonksiyon (ED) olarak da bilinen iktidarsızlık, bir erkeğin ereksiyonu sürdürememesi anlamına gelir. Sigaralarda bulunan zehirli kimyasallar sinir sistemi, endokrin sistem (hormonlar) ve ereksiyonun devam etmesi için kanı kas dokusuna pompalayan damar sistemi arasındaki iletişimi etkileyerek iktidarsızlığa yol açabilir. Sigaranın neden olduğu hasarın ciddiyetine bağlı olarak, erkekler sigarayı bıraktıktan sonra tam fonksiyonlarını geri kazanabilir. Araştırmalar, sigara içmenin erektil disfonksiyon ile önemli ölçüde ilişkili olduğunu belirlemiştir. Erektil fonksiyon, penil endotel tarafından nitrik oksit (NO) üretimini gerektirir. Endotel hücreleri kan damarlarının içini kaplar ve kan akışını tetikleyebilmek için kan damarlarını genişletmeye yardımcı olan bir gaz olan nitrik oksit üretmek de dahil olmak üzere çeşitli işlevlere sahiptir. Endotel disfonksiyonu, sigara içen erkeklerde ED’ye yol açabilen mekanizmalardan biridir. Son olarak, pasif içicilik de erektil işlevi olumsuz etkileyebilir. 6. Hamilelik Komplikasyonları Hamilelik sırasında sigara içmek kadınlar ve gelişmekte olan bebek için tehlikelidir ve düşük doğum ağırlıkları, ölü doğumlar, erken doğumlar, plasental ayrılma, ani bebek ölümü sendromu (ABÖS) ve düşük gibi komplikasyonlara neden olabilir. Nikotin ve diğer kimyasallar, hamilelik sırasında gelişen ve besinleri anneden bebeğe ileten bir organ olan plasenta yoluyla bebeğe geçer. Hamilelikte sigarayı bırakmak hem gelişmekte olan bebeğin hem de annenin sağlığı için faydalıdır ve çocuk için sağlık sorunları riskini azaltır. Farklı yoğunluktaki sigaraların yenidoğanların doğum ağırlığına etkisini inceleyen bir çalışma, zamanında doğan bebeklerde günde içilen sigara sayısı arttıkça doğum ağırlığının azaldığını ve doza bağımlı bir ilişki olduğunu göstermiştir. 7. Kadın Üreme Sistemi Bozuklukları Sigaradan kaynaklanan toksik kimyasallar, kadınların üreme sistemini olumsuz etkileyerek aşağıdaki riskleri artırabilir: – Rahim ağzı kanseri – Doğurganlık sorunları – Düşük doğum ağırlıklı bir bebeğe sahip olmak – Adet sorunları – Erken doğum Sigarayı bırakmak için aşağıdaki 8 etkili yöntemi uygulayabilirsiniz. 1. Bir bırakma tarihi seçin Sizin için uygun olan belirli bir bırakma tarihi seçmeniz faydalı olacaktır. Bırakmaya odaklanmaya hazır olabilmeniz için o gün başka büyük veya stresli işlerinizin olmadığından emin olun. Bir takvimde tarihi bir hatırlatıcı olarak daire içine alın ve kendinize önceden hazırlanmanız ve planlamanız için yeterli zaman verin. 2. Sevdiklerinize sigarayı bıraktığınızı bildirin Bırakma sürecinde aileden, arkadaşlardan ve sevdiklerinizden destek almak önemlidir. Bırakmayı planladığınızı, bırakma tarihinizin ne zaman olduğunu ve size nasıl yardımcı olabileceklerini bu kişilere bildirin. Örneğin, bırakma sürecinde desteğe ihtiyacınız varsa bir arkadaşınızdan veya aile üyenizden destek kişiniz olmasını isteyebilirsiniz. 3. Sigarayı hatırlatan şeyleri kaldırın Kül tablası, sigara, çakmak ve kibrit gibi sigara hatırlatıcılarını evinizden, ofisinizden ve arabanızdan kaldırmak, bir bırakma planına bağlı kalmanıza yardımcı olabilir. Bazıları için iştah açıcı olabilecek duman kokusunu gidermek için evinizi ve çalışma alanlarınızı temizlemek de yardımcı olabilir. 4. Sigarayı bırakmak için nedenlerinizi belirleyin Sizi sigarayı bırakmaya motive eden kişisel nedenlerin bir listesini oluşturun. Örneğin, daha sağlıklı olmak veya paradan tasarruf etmek isteyebilirsiniz. Listenizi her gün kolayca görebileceğiniz bir yerde saklayın, böylece bırakma nedenlerinizi size düzenli olarak hatırlatabilir. 5. Sigara tetikleyicilerinizi belirleyin Bazı insanlar, kokular, aktiviteler ve duygular size sigara içmeyi hatırlatabilir. Sigara içmek istediğinizi hissettiren bir tetikleyici listesi oluşturun ve her bir tetikleyici için onlardan kaçınmak için ne yapacağınızı düşünün. Motivasyon listenize benzer şekilde, bu listeyi yakınınızda tutmanızda fayda var. 6. Başa çıkma stratejileri geliştirin Bırakma sürecinde özellikle başlangıçta, yoksunluk belirtileri bırakma planına bağlı kalmayı zorlaştırabilir. Başa çıkma stratejileri yardımcı olabilir ve ilaçları, nikotin replasmanlarını (örneğin sakız, burun spreyi) ve danışmanlığı içerebilir. Bir çalışma, düzenli sigara içenlerde terapilerin sigarayı azaltma üzerindeki etkisini inceledi. Katılımcılar rastgele bir rahatlama grubuna verildi. İki haftalık terapiden sonra, terapi grubunda sigara içenler yüzde 60 oranında azaldı. Kontrol grubunda sigara kullanımında azalma gözlenmedi. Terapi grubunda, beyin taraması sonuçlarına göre beynin oto kontrol ile ilgili alanları artan aktiviteye sahipti. Bu sonuçlar terapilerin sigarayı azaltabileceğini ve oto kontrolü iyileştirebileceğini düşündürmektedir. 7. Acil yardım için kaynakları belirleyin Bırakma süreci ve geri çekilme döneminde, yakın sosyal ağınızda ve topluluğunuzda destek sistemlerinden yararlanmanız yararlı olacaktır. Bu bir destek grubu, aile üyesi veya yakın arkadaş olabilir. Bir yıl boyunca KOAH’lı 478 kişide sigarayı bırakmanın sonuçlarını inceleyen bir çalışma, bir sigarayı bırakma programının zamanla sigaradan uzak kalmak için faydalı olabileceğini belirlemiştir. Katılımcılar sigarayı bırakma programı grubu (müdahale grubu) ve olağan bakım alan grup (kontrol grubu) olarak ikiye ayrılmıştır. Müdahale grubuna iki hafta hastanede yatış, eğitim oturumları, bir yıl boyunca telefonla kontrol ve nikotin replasman tedavisi verilmiştir. Fiziksel egzersiz de teşvik edilmiştir. Bir yıl sonra, müdahale grubundaki katılımcıların yüzde 52’si, kontrol grubundaki katılımcıların ise yüzde 7’si sigarayı bırakmıştır. 3 yıl sonra, müdahale grubu katılımcılarının yüzde 38’i, kontrol grubundaki yüzde 10’a kıyasla hiç sigara içmemiştir. KOAH’ın ilerlemesini önlemek için sigarayı bırakmak esastır ve KOAH’lı sigara içenler uzun süre sigara içmemek için bırakma sürecinde ek destekten yararlanabilirler. 8. Bırakmak için ödüller ayarlayın Sigara içmeden bir gün, bir hafta, bir ay gibi belirli bir dönüm noktasına her ulaştığınızda kendinizi ödüllendirin. Ödüller, bir arkadaşla sinemaya gitmek, güzel bir yemek için dışarı çıkmak veya sigara içmeyi içermeyen başka bir eğlenceli aktiviteyi içerebilir.