Akciğer kanseri, dünyada erkeklerde en sık ve kadınlarda ikinci sıkla görülebilen ölüme neden olan kanser türlerinden biridir. Kanserin gelişmesinde tanımlanan risk faktörleri arasında başta sigara kullanımı, hava kirliği, madde kullanımı ve radyasyon ışınları gelebilir. Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan araştırmaya göre yıllık 230 bin kişiye akciğer kanseri tanısı konulan hasta ve 140 bin kişinin akciğer kanseri nedeni ile hayatını kaybetmektedir. Özellikle 55-74 yaşında olup en az 30 paket/yıl sigara içen veya 15 yıl önce sigarayı bırakan, şikayeti olmayan bireylere yıllık düşük doz bilgisayarlı tomografi yapılması gerekmektedir. Bu sayede, şüpheli durumlar incelenebilir ve kanser çok erken evrede teşhis edilerek başarı oranı artırılabilir. Akciğer kanseri, bilgisayarlı tomografi, PET veya Fiberoptik bronkoskopi ile hastalığın hangi evre olduğu tespit edilebilir. Akciğer kanseri erken teşhis edildiği takdirde cerrahi yöntemlerle kişi hastalıktan tamamen kurtulabilir. Geç evrede yakalanan hastaların tedavisinde ise son yıllarda gelişmiş tedavi yöntemleri (hedefe yönelik tedavi, immünoterapi) ile hastalığın sağ kalım oranına ciddi katkı sağlamaktadır. Akciğer kanserinin tedavisinde kemoterapi ve radyoterapi kullanılmaktadır. Ancak son yıllarda akciğer kanserinde hem etkin hem de kemoterapiye göre daha az yan etkilere sahip akıllı ilaçlar ve immünoterapi geliştirilmiştir. Ameliyat sonrasında evreye uygun olarak uygulanan kemoterapi tedavisi ile hastalığın tekrarlanmasını engelleyebilir. Akciğer kanserine karşı aşı yönteminin de etkili olabilir. Yine de, hastanın aşı yönteminden önce kemoterapi ve radyoterapi alması bu tedavi yöntemlerinden sonuç alınamazsa aşı yöntemi denenmesi daha doğrudur. Akciğer kanserinin en önemli belirtileri arasında uzun süreli öksürük, ağızdan kan gelmesi ve nefes darlığı gibi belirtiler, kendini göstermeye başlar. Ses kısıklığı, kol ve göğüste ağrı, iştahsızlık ve kilo kaybı görüldüğünde ise, hastalığın ileri evrede olma ihtimalinin yüksektir. Bu durumda olan kişilerin ameliyat olma şansları olmayabilir. Vücut bağışıklığı hastalığa yakalanma da önemli bir etkendir. Akciğer kanserlerinde beslenme oldukça önemlidir. Genellikle hastaların anti-oksidan özelliği taşıyan besinler, yani A ve C vitamini olan yiyecekleri tüketmeleri tavsiye edilir. Günlük kuruyemişlerden ceviz, badem, zerdaçal, günde en az 2 bardak yoğurt tüketilmeli, haftada 2 gün balık muhakkak yemelidirler. Günde 2 litre su içmek çok önemli, günlük en az 20 dakikalık hafif bir egzersiz ve yürüyüş, iyi bir uyku bağışıklık sisteminin güçlenmesinde önemli rol oynar.