2008-2011 yılları ortasında PSV Eindhoven’da oynadığı futbolla Avrupa’nın en tesirli hamle oyuncularından biri olan Balázs Dzsudzsák, burada Hollanda Eredivisie ve Hollanda Üstün Kupa şampiyonlukları yaşadı.
Uzun yıllar Süper Lig devleriyle ismi anılan başarılı futbolcu, 2015 yılında dönemin Süper Lig grubu Bursaspor’un yolunu tuttu. Yeşil-beyazlı kulüpte 25 maçta 4 gol ve 5 asistlik performans sergileyen yıldız oyuncu, hamledeki tesirli oyunuyla taraftarlarda iz bıraktı. Macaristan Ulusal Kadrosu ile 109 maça çıkan Dzsudzsák, grubuna 21 gollük katkı sağladı ve kadronun efsaneleri ortasına girmeyi başardı. Şimdilerde Debrecen forması giyen deneyimli hamleci; Bursaspor’daki günleri, teknik yönetici Ertuğrul Sağlam, Fenerbahçe’ye iptal olan transferi ve Galatasaray’ın yeni transferi vatandaşı Roland Sallai ile ilgili değerlendirmelerini aktardı.
BALAZS DZSUDZSAK’IN MESLEĞİYLE İLGİLİ ÖZEL AÇIKLAMALARI ŞU BİÇİMDE:
“TÜRKİYE’DE FUTBOLA KARŞI İNANILMAZ BİR FANATİZM VAR”
Kariyerinde Macaristan, Hollanda ve Rusya üzere ülkelerde de futbol oynadın. Türk futbolunu tutku ve zihniyet açısından nasıl değerlendiriyorsun?
Özellikle mental olarak düşündüğümüzde Üstün Lig’in bu bahsedilen liglere nazaran daha güçlü olduğunu söyleyebilirim. Ülkede futbola karşı inanılmaz bir fanatizm var ve bu bir futbolcu için çok hoş bir his. Bu durum bir futbolcu için çok büyük bir fark yaratıyor. Taraftarların Bursa’da beni nasıl karşıladıklarını, bana gösterdikleri sevgi ve saygıyı bugüne kadar hiç unutmadım. Taraftarlar, ayrıyeten oynadığımız tüm maçlarda stadyumda süper bir atmosfer yarattılar.
“SÜPER LİG’DEKİ TARAFTAR BASKISI MOTİVE EDİCİYDİ”
Türk futbolundaki stadyum atmosferi ve taraftar baskısı hakkında ne düşünüyorsun?
Süper Lig’de hem fantastik hem de tüyleri diken diken eden bir atmosfer var. Stadyumların atmosferini hakikaten çok beğendim. Açıkçası deplasman maçlarında da taraftar baskısı hissediyorduk. Lakin baskı sözünü burada yalnızca yeterli ve motive edici manada kullanmak istiyorum. Zira dolu tribünlerde oynamayı sevmeyen bir futbolcu var mıdır ki?
“GALATASARAY’A VE BEŞİKTAŞ’A KARŞI OYNADIĞIMIZ MAÇLARI UNUTAMAM”
Süper Lig’de 4 büyük ekibe karşı maçlar oynadın. Seni en çok hangi maçlardaki atmosfer etkiledi?
Bu kadroların hepsi de çok hoş stadyumlara sahipler. Maç günü yaklaştıkça bu stadyumlarda oynayacağım anı bekliyordum. Galatasaray’a ve Beşiktaş’a karşı oynadığımız tahminen de çok unutulmaz olan ve atmosferi mükemmel olan maçları söylemek isterim. Ve alışılmış ki yeni stadımızı açtıktan sonra Bursa’daki birinci maçımızı da unutamam.
“FENERBAHÇE, ROBİN VAN PERSİE’Yİ ALINCA TRANSFERİM İPTAL OLDU”
2010-2016 yılları ortasında 4 büyük kulübün seninle ilgilendiğine dair birçok haber Avrupa medyasında yer almıştı. O periyotta bu kulüplerin sana bir ilgisi var mıydı?
PSV’de oynadığım devirlerde (2008-2011) “fiyatımın” 12 milyon avro olduğu herkesçe çok güzel biliniyordu. Türkiye’de oynamayı çok istiyordum ancak maalesef o devirlerde resmi bir teklif gelmedi. Bilhassa Fenerbahçe’nin ve Beşiktaş’ın ilgisine dair daima söylentiler duydum ancak önemli bir teşebbüs olmadı. Bursaspor’a transfer olduğum vakti (2015) hatırlıyorum. Oraya transfer olmadan evvel uzun bir müddettir Fenerbahçe’nin de beni transfer etmek istediği ve görüşmelerin olduğu doğruydu. Daha sonra Robin Van Persie oraya gittiği için benimle mukavele imzalayamadılar.
“ERTUĞRUL SAĞLAM, MOTİVASYONU YÜKSEK VE YETERLİ DÜŞÜNEN BİR TEKNİK DİREKTÖRDÜ”
Bursaspor’da teknik yöneticiler Ertuğrul Sağlam ve Hamza Hamzaoğlu ile çalıştın. Bu iki antrenörün ekip idaresi ve oyuncularıyla irtibatı hakkında ne düşünüyorsun?
Bu teknik yöneticilerle çalışmayı çok sevdim, bilhassa de Ertuğrul Sağlam ile. Zira Ertuğrul Sağlam’ın benim kadroya alınmamda büyük rolü vardı. Ne yazık ki sonuçlar yeterli gitmedi ve kısa bir mühlet sonra ekipten ayrıldı. Ertuğrul Sağlam, motivasyonu yüksek, âlâ düşünen ve atak futbolu oynayan bir teknik yöneticiydi. Onun bu usulü bana daha yakındı. Ondan sonra benim için de daha güç oldu zira grubun oyun şekli değişti. Yeni hocayla birlikte yeni taktikler geldi. Bursaspor, o vakitler çok düzgün işleyen bir gruptu. Dayanılmaz bir taraftar kitlesi vardı. Muvaffakiyete aç insanlara ve şahane oyunculara sahipti. Bu yüzden kulübün Üstün Lig’den düşmesine çok üzüldüm.
“O MAÇTA RONALDO ÜZERE 2 GOL ATTIĞIM İÇİN SON DERECE GURURLUYDUM”
EURO 2016’da grup lideri olarak bir üst cinse çıktığınız Portekiz maçından da konuşmak istiyorum. O maçta kusursuz futbolunu 2 golle süslemiştin. Portekiz maçının mesleğinizdeki yerinden bahseder misin?
Benim için nitekim kusursuz bir maçtı ve ölümsüz bir tecrübeydi. Bu maçı hayatım boyunca unutmayacağım. O maçta Macar futbolu halkın gözünde yeni bir düzeye ulaştı. Milyonlarca Macar’a tekrar umut verdik ve onları gururlandırmayı başardık. Zira Portekiz üzere o sene turnuvayı kazanan bir gruba karşı oynadık ve maçı domine ettik. Bu maç hayatımın en hoş anlarından biriydi, hatta tahminen de en hoşuydu. Bilhassa de o maçta Cristiano Ronaldo üzere 2 gol attığım için son derece gurur duyuyorum.
“ROLAND SALLAİ, GALATASARAY’DA OLMAYI NİTEKİM HAK EDİYOR”
Galatasaray, geçen hafta Freiburg’dan Roland Sallai’yi transfer etti. Ulusal ekipten arkadaşın olan Roland Sallai’nin potansiyelini kıymetlendirir misin?
Roland Sallai ile ortamızda çok yeterli bir arkadaşlık var. Sallai, İstanbul’a gitmeden evvel beni aradı ve fikrimi sordu. Türkiye’nin en büyük kulüplerinden birine imza attığı için çok keyifli oldum. Onunla çok gurur duyuyorum zira Galatasaray üzere üst seviye bir ekipte olmayı nitekim hak ediyor. Orada mesleğinde ilerlemesi için her şey veriliyor. Baskı, sorumluluk ve karakter üzere her mevzuda daha da gelişebilecek. Zira Galatasaray’da oynuyorsanız oraya ilişkin olduğunuzu daima kanıtlamanız gerekiyor. Sallai, eminim bu seviyeyi de aşacaktır. O, çok mütevazı ve çalışkan bir futbolcudur. Her şeyi futboldan ibarettir ve her vakit daha uygun olmak ister. Galatasaray’a transfer olmasının uygun bir karar olduğunu düşünüyorum. Buradan daha da üst bir lige yükseleceğinden eminim ve hayatındaki maksatlarına ulaşması için ona takviye olacağım.
“SALLAİ’NİN TARAFTARLARA BÜYÜK MUTLULUKLAR YAŞATACAĞINA EMİNİM”
Roland Sallai’nin Türk futbolundaki bu baskı ve atmosferle başa çıkabileceğini düşünüyor musun?
Elbette! Roland Sallai, bu baskı ve atmosferle başa çıkmaya hazır bir futbolcudur. 6 yıl Bundesliga’da oynayabilen herkesin her yerde bunu başarabileceğini düşünüyorum. O, çok âlâ bir karakterdir. Sallai, ayrıyeten ulusal ekibimizin en âlâ oyuncularından biridir. Almanya’da geçirdiği bu 6 yıl boyunca kendisini çok geliştirdi. Umarım en kısa vakitte Galatasaray’da da forma bahtı bulur. Sallai’nin taraftarlara büyük mutluluklar yaşatacağına eminim.
“SALLAİ’NİN ATAKTAKİ OYUNCULARLA ENTEGRASYONU KOLAY OLACAK”
Galatasaray’da atak durumunda Mauro Icardi, Michy Batshuayi ve Victor Osimhen üzere futbolcular misyon yapıyor. Roland Sallai bu futbolcularla ahenk içinde oynayabilecek mi?
Roland Sallai, hiçbir vakit meydan okumaktan korkmadı zira hem Bundesliga’da hem de ulusal kadroda kadroya girebilmek için daima gayret etmesi gerekiyordu. Güçlü bir karaktere sahip olduğu için her yerde ondan faydalanabileceğinizi kanıtladı. Bu yüzden Roland Sallai’nin Galatasaray’ın atağındaki oyuncularla entegrasyonunun kolay olacağını düşünüyorum. Olağan ki idmanlarda ve maçlarda da en yeterli formunu göstermesi onun için daha kolay ve daha güzel olacaktır. Onunla ilgili uygun haberler bekliyorum.