Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, bordo-mavili kulübün şampiyonluk özel sayısına röportaj verdi.
14 Mayıs’ın kendisi için özel bir gün olduğunu belirten Avcı, “14 Mayıs benim için özel bir gün. 14 Mayıs 2005, U-17 Avrupa Şampiyonu olup kupa kaldırdığım gündü. 14 Mayıs 2022, Trabzonspor’la kupa aldığımız gündü. Bunu ben de o gün fark ettim. Son bir buçuk ay, ‘şampiyon olduk olacağız’ gibi bir durum olduğu için ben şampiyon olduğumuz Antalya maçında ne olduğunu anlayamadım aslında. Normalleşmişti. Şehirde de takımda da normalleşmişti. ‘Mart’ta olamadık diye üzülmesinler’ dedim, ‘Nisan’da olur, iki bayramı bir arada yaparız’ dedim. Öyle de oldu. Şampiyonluğu tam olarak ne zaman nasıl hissettin dersen, ben son güne kadar şampiyonluğu hissetmedim. Antalya maçında şampiyon olduk, gece yattık, kalktık, ertesi sabah da anlayamadım. Normal bir uyanıştı yani. Bu sanıyorum normalleşmekten kaynaklanan bir şeydi. Ama denize çıktığımız an, ben ‘Gerçekten çok büyük bir şey olmuş’ dedim. Bu başka bir şeydi. Film platosu gibiydi denizin üstü, insanlar, yaşadığımız o duygu inanılmazdı” diye konuştu.
“Sabır istedik”
24 Kasım Öğretmenler Günü’nde Trabzon’da bankacı bir taraftartardan bir mesaj aldığını anlatan Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
Sabah saat dokuzda. Özetle ‘bizlere sabretmeyi öğrettiniz, öğretmenler gününüz kutlu olsun!’ diyordu. Bu mesaj benim için kıymetli. Sezon boyunca sabır istedik, gerekçelerini anlattık, oyun planımızı, oyuna bakışımızı anlattık. Bunların işe yaradığını, karşılık bulduğunu görmek güzel. Bir de bu şampiyonluk, inanıyorum ki geçmişte yaşanan tramvaların da silinmesini sağlayacak. Ayrıca bir şey daha var: ‘Dik oyna’ sloganı var ya, onun da değişmesi gerekiyor. Dik olalım, diklenelim de; oyun bugün öyle değil artık. Bizim altyapıda oynamış bir genç arkadaş bana bir gün sordu: ‘Hocam dedi, siz bunu nasıl yaptırıyorsunuz?’ ‘Neyi’ dedim. Topu çeviriyorlar, bir daha çeviriyorlar. Bizim taraftar buna tepki verir dedi. Dedim anlattık, sabır istedik, bak 38 pastan sonra gol oldu dedik, anlattık. A oluyormuş dediler, anladılar bizi dedim. Genç arkadaş, ben dedi topu alıp bir defa döndüğümde, hocamız hemen düdük çalıp napıyorsun sen diye bağırırdı. Niye? Dikine oynayacaksın! Niye? Çünkü taraftar öyle istiyor. Taraftar baskısı tamam, bu oyun kültürü olabilir ama dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey kalmadı. Trabzonspor’un geçmişte zaman zaman final değeri taşıyan maçlarda kaybetmesinin nedeni de bu; baskıdan, dik oynama zorunluluğundan.”
“Sıfırdan başlayacağız”
Yeni sezona sıfırdan başlayacaklarını belirten Avcı, “Doğru. Yine, yeni, yeniden başlıyorsun. Sıfırdan başlıyorsun. Eşim seneler önce bir gün bana ‘Ne oldu, dedi, bu puanların hepsi silinecek mi şimdi?’ Evet her şey siliniyor aslında. Yeni mottolar, yeni hedefler, yeni söylemler artı oyunda eksik kalan ve geliştirmemiz gereken taraflar gruplarda şöyledir, ben buna çok dikkat ettim, şampiyon olsan da olmasan da, bir grubun çalıştığı yer, oturduğu alan, sağlık odası, yatak odası, restoranını dahil yeni sezona başlarken birtakım dokunuşların olması gereken yerlerdir. Değişimi o şekilde hissettirmen lazım. Onun için bunların hepsi ile alakalı, çalışmalar yapıyoruz. O nedenle yeni hedef ve söylemler ve oyunda yeni gelişmeler olacak. Beslenmede de yenilikler olacak, restoranda da, sağlıkta da. Ve bu grup enerjisi arttıracak” dedi.
“Burası verimli topraklar”
“Altyapı ile ilgili dizayn edilmesi gereken şeyler var” diyen Avcı, “Bunu Başkanımız ve yönetim ile konuştum. Ama şöyle bir güzelliği var: Burası verimli toprak, hep söylüyorum. Trabzonspor’un şampiyon olan kadrosunda Uğurcan, Ömür, Hüseyin, Serkan, Ahmetcan, ilk yarıda Parmak. Bu sayı çok iyi bir sayı. Yine de amacımız bu sayıyı arttırmak. Daha kaliteli, daha eğitimli, daha verimli bir durum oluşturmak. Geldiğimizden beri biraz dokunduk, ama daha yapmamız gereken şeyler var. Çalışıyoruz o yüzden. Bana bağlı. Arada köprüde hoca var. U-19 takımımız benim antrenman sahasının yanında antrenman yapıyorlar. A takımla aynı elbiseyi giyiyorlar, aynı tişörtü giyiyorlar, aynı malzemeyi kullanıyorlar. Oradan bazen oyuncu alıyorum, öyle kullanıyorum eğitim amaçlı. Şimdi bir de farklı yaş gruplarındaki antrenörlerimizi, futbol takımının bir müsabaka öncesi hem antrenmanda, hem analizde, hem duran topta, hem hücumda, hem savunmada nasıl hazırladığını göstermek için bir eğitime alacağız. Bir hafta on gününü geçirecek bizimle, böyle çalışmalar planlıyoruz bu sezon için özetle” ifadelerini kullandı.
“Öncelikli hedefimiz Süper Kupa”
Abdullah Avcı, öncelikli hedeflerinin Süper Kupa olduğunu belirterek, “Önde ulaşılabilir hedefler var. Bütüne bakmak değil de parçadan bütüne gitmekte fayda var. Benim önümde şu an itibarıyla 30 Temmuz Süper Kupa finali var. Bunu alıp cebimize koymamız lazım. Sonra en yakın, ulaşılabilir hedef Şampiyonlar Ligi. Eğer play-off oynayacaksak gruplara kalmak var. Çünkü bu hedef, ülke puanı için, prestij için, deneyim için ve kulübün ekonomisine katkı için çok çok önemli. Onun dışında Trabzonspor’un forması bu ligde her zaman yarışacak zaten. Şampiyonlar Ligi’ne göre takım mı kuracaksın diyecekler. Öyle bir şey yok. Bir kere mevcuttakinden daha iyi bir kadro kuracağız. Temmuz ayı ile Kasım ayı arası belki de daha sonra irdelenmesi gereken bir dört ay olacak. Dünya Kupası’ndan dolayı Kasım’da devre olacak. Bu önümüzdeki dört ay, acayip yoğun bir süreç. Burada maç trafiğinden ziyade benim oyuncularımın toparlanma çalışmalarını yapmam lazım, yani rejenerasyonlarının çok doğru olması lazım. Bununla ilgili mesela sağlık ekibini daha genişletiyorum. Mevcut kadromuzun eksiklerini giderek biraz daha kaliteli hale getirmemiz gerekiyor. Üç kulvarda da gidebildiği nokta nere ise o mücadelenin içinde olacak Trabzonspor. Ama önce ulaşılabilir hedef ne ise hedef o; önce Süper Kupa’yı kazanmak, ardından Şampiyonlar Ligi’ne adım atmak” şeklinde konuştu.