Haklarında “Kamu görevlisine dini inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklaması nedeniyle görevinden dolayı hakaret” suçlamasıyla dava açılan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan ve Ankara Barosunun 11 Yönetim Kurulu üyesinin yargılandığı davanın ilk duruşması Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesinde başladı.
Ankara Barosu, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın 24 Nisan 2020 tarihinde Ankara’daki Hacı Bayram Camisi’nde verdiği hutbesiyle ilgili “Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın insanlığın bir kesimini nefretle aşağılayıp kitlelere hedef gösterdiği konuşmasıyla ilgili basın açıklaması” başlıklı bir açıklama yayınlamış, o dönem Ankara Baro Başkanı olan Türkiye Barolar Birliği Başkanı ve yönetim kurulu hakkında dava açılmıştı.
“YARGILAMAYI UTANÇ İÇİNDE KARŞILIYORUZ”
Davanın bugün görülen ilk duruşması öncesinde bir açıklama yapan CHP Aydın Milletvekili ve Adalet Komisyonu Üyesi Süleyman Bülbül, Ankara Barosu’nun yaptıkları basın açıklama nedeniyle yargılanmasına tepki gösterdi. Bülbül, “Türkiye’de hukuk tersine döndü. Artık suç değil ifade özgürlüğü yargılanıyor. Bugün burada savunmanın yargılanmasını utanç içinde karşılıyoruz” dedi.
“NEFRET SUÇU DEĞİL, İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ YARGILANIYOR”
Hukukun en önemli ayağı olan savunmanın, bir kesimi nefret söylemleriyle hedef gösteren Diyanet İşleri Başkanı’na yönelik yaptığı açıklamanın ifade özgürlüğü hakkı kapsamında olduğunu belirten Bülbül; “Ama ne yazık ki hukuk bizim ülkemizde tersine döndü. Eşitlerin değil üstünlerin hukukunun işlediği bu karanlık dönemde nefret suçu değil, ifade özgürlüğü yargılanıyor. Baro bu ülkede ezilenlerin, ötekileştirilenlerin, güçsüzlerin, yoksulların kısaca hak ihlaline uğrayan her kesimin yanındadır. Herkes için adalet diyen savunmanın bugün sanık sandalyesine oturtulması kabul edilmez. Bugün hem savunmanın hem de baromuzun yanındayız” ifadelerini kaydetti.