Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Fox TV’de yayınlanan Çalar Saat programında ülke gündemi ve belediye çalışmaları hakkında konuştu.
“SEÇİMİN ARDINDAN ROZETİMİ ÇIKARTTIM”
Güvenin adil olmakla sağlandığını ifade eden Büyükerşen, “Beraber çalıştığınız insanlar sizin adil olduğunuzu, başarılı olanları değerlendirdiğinizi, onlara imkanlar açtığınızı, başarısız olanlara da hatalarını anlatmakla olur. Partizan olunmaması gerekiyor. Ben hiçbir zaman partizanlık yapmadım.
1999 yılı seçimlere kadar ceketimin yakasında DSP’nin güvercin rozeti vardı. Seçimin hemen arkasından mazbatalarımızı aldıktan sonra rozetimi çıkarttım. Meclis üyesi arkadaşlarımdan da yakalarındaki rozetleri çıkartarak yakalarının arkasına takmalarını istedim” dedi.
“ARTIK SANDIK GELMESİ LAZIM”
Ülkede gidişatın iyi olmadığını belirten Büyükerşen, “Artık sandığın gelmesi lazım diye düşünüyorum. Türkiye’nin bu hızla ve bu zihniyetle, bu anlayış ile devam etmesinin imkanı yok. Ben Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak sabah kalkıyorum televizyonu açıyorum, en son kurlara bakıyorum.
Öğleni sabırsızlıkla bekliyorum. Daireye gider gitmez de hemen arkadaşlarımı topluyorum ve dış borçlarımıza ne kadar yük bindiğini soruyorum. Öğlen kur artışına bakıyorum moralim bozuluyor. Akşam eve gidince yeniden kur artışına bakıyorum ve uykularım kaçıyor. Böyle bir yaşam tarzının içindeyiz. Fakat bu böyle devam edemez. Bu gidiş hiç iyi değil” ifadelerini kullandı.
“KUR ARTIŞI İLE BORÇLARIMIZ ARTIYOR”
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin Avrupa’dan aldığı kredilerin Türk lirası karşılıklarının nasıl arttığını da anlatan Büyükerşen, kur artışı ile belediyenin borçlarının da arttığını söyledi.
Doların yükselişi karşısında belediyenin dış borcunun her geçen gün arttığını belirten Büyükerşen, “Geçen ay 66 milyon lira borç ödedik. Kasımdan bu yana bir ay geçti. Birden bire borcumuz 99 milyon küsurata yükseldi. Muazzam bir yük bindi. Bu sadece bizde değil, aslında AKP’li belediyelerde de var ama nasıl çözüm bulabiliyorlar bilemiyorum. Bu durum karşısında birilerinin, belediyenin kabahati değil kur artışı.
Cumhurbaşkanı bütçesine biraz daha ödenek koysunlar, oradan bu kur farklarını karşılasınlar. Çünkü bizim suçumuz değil, bizim günahımız değil bu bütçenizdeki dış borç ödemelerindeki bu artış. Neticede hazine kefildir bunlara, yani imzaları atarken kefaleti de gerekiyor. Ben ödeyemezsem bu döviz kurundaki artıştan borcumu hazine ödeyecek.
Tek çözüm Sayın Cumhurbaşkanının bütçesine istedikleri kadar koyuyorlar, koysunlar ve kur farklarını oradan ödesinler. Bazı aylar ben memur ve işçi maaşlarını karşılamakta bile zorluk çekiyorum” şeklinde konuştu.
“EKMEĞİN YANINA NEYİ KATIK YAPIYORLAR?”
Belediye olarak tam bir sosyal belediyecilik yapma dönemine girdiklerini belirten Büyükerşen, Halk Süt, halk yumurta ve halk ekmek ile vatandaşlara katkı sunmak için ellerinden geleni yaptıklarını belirterek, “Halk ekmeği belediye olarak 1 lira 25 kuruşa yani zararına satıyoruz. Mecburuz buna. Çünkü çok iyi biliyoruz ki 8-9 somun alanlar var. Neyi katık yapıyorlar ona ben şaşırıyorum.
Benim çocukluğum 2. Dünya Savaşı dönemine rastlar. Rahmetli babaannem fakir komşularından bahsederken ‘herhalde tencereye taş koyup kaynatıyorlar, suyunu içiyorlar’ derdi. Hiç aklımdan çıkmıyor, yeniden hatırlamaya başladım o günleri. Nasıl katık yapıyorlar, o somunlarla geçinmeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
“CUMHURBAŞKANI ADAYI KILIÇDAROĞLU OLMALI”
Cumhurbaşkanlığı adayı olarak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu uygun gördüğünü açıklayan Büyükerşen şöyle konuştu:
“Bana sorarsanız bizim partinin genel başkanı derim, diğer partilere sorarsanız onlar da mutlaka kendi partilerinin liderlerini aday olarak göstereceklerdir. Ama vatandaş yapacaktır seçimi netice itibarı ile. O nedenle son derece önemli ve doğru olanı yapacaklardır. Türk ulusunun doğru karar vereceğini, sandık önlerine konduğunda doğru isimleri seçeceklerdir. Çünkü bu geçiş dönemidir. Fevkalade önemlidir.
Eski cumhuriyetin revize edilmiş, daha güçlendirilmiş, kuvvetlendirilmiş bir yönetim modeliyle referanduma götürecek birisi lazım. Bu mutlaka çıkacaktır. Atatürk ilkeleri ile kurulmuş olan cumhuriyetin revize edilmiş, çağdaş modern bir modelini kuracak birisine ihtiyacımız var.”