Terör örgütü FETÖ’nün yayın organı olduğu gerekçesiyle kapatılan Zaman Gazetesi eski yazarları Mümtazer Türköne, Ali Bulaç, Mehmet Özdemir, Şahin Alpay ile Ahmet Turan Alkan’ın yargılanmasına İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi.
Duruşmada tutuksuz yargılanan Mümtazer Türköne, Ali Bulaç, Ahmet Turan Alkan ile Şahin Alpay ve avukatları hazır bulundu.
“DOKU UYUŞMAZLIĞIMIZ VAR”
Tanık olarak dinlenen köşe yazarı Hüseyin Gülerce, SEGBİS ile bağlandığı duruşmada,
“Bu arkadaşlara bir talimat geldiğini asla düşünmem. Kendi fikirlerini yazıyorlardı. Böyle bir şeye şahit olmadım, bunun dedikodusunu bile duymadım.
MİT krizinde kendi tavrımı ortaya koydum. Benim erkenden tavır koymamın somut örneği, 25 Aralık’tan 2 gün sonraki, 3 paragraftan oluşan bir tweettir. Tweeti silmemi istediler.
Bana gözdağı verildi. ‘O tweeti derhal siliyorsun’ dediler silmedim. Bizim bu yapıyla zaten doku uyuşmazlığımız var” ifadelerini kullandı.
Ara kararını açıklayan mahkeme, sanıklar hakkındaki adli kontrol hükümlerinin devamına karar vererek, hakkında yakalama emri bulunan firari sanık Mehmet Özdemir hakkındaki yakalama kararının devamına hükmetti.
Mahkeme, mütalaasını hazırlaması için dosyanın duruşma savcısına gönderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Kapatılan Zaman Gazetesi’nin eski yazarları hakkında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada mahkeme kararını açıklamış, Mümtazer Türköne’yi, ‘terör örgütüne üye olmak’ suçundan 10 yıl 6 ay, Ali Bulaç ile Şahin Alpay’ı aynı suçtan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırmış, Mehmet Özdemir’in ise beraatına karar vermişti.
Yerel mahkemenin kararı istinaf mahkemesi tarafından onanmış, Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesi tarafından ise, ‘eksik inceleme’ yapıldığı gerekçesiyle bozmuştu.
Yargıtay, bozma ilamında, eylemin, ‘terör örgütüne yardım’ suçu kapsamında kaldığını kaydederek, Türköne’nin tutuklu kaldığı süre süreyi göz önünde bulundurarak tahliyesine karar vermişti.
Dava karara bağlandıktan sonra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türköne ile ilgili açıklamalarda bulunmuş ve ülkücü şehidin ağabeyi olduğunu belirterek yeniden yargılanması gerektiğini ifade etmişti.